Düzce Valisi selden zarar gören köyde CHP'li Mahmut Tanal ile karşılaştı, bölgeden uzaklaştı
Düzce Valisi Cevdet Atay, incelemelerde bulunmak için gittiği sel felaketi yaşanan köyde CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’la karşılaştı. Vali, Tanal’la yaşadığı kısa diyaloğun ardından köylüyü dinlemeden uzaklaştı.
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ve partililer, bugün; dün gece yoğun yağmurun yağdığı, köprülerin tahrip olduğu Düzce’nin Akçakoca İlçesi’ndeki Uğurlu Köyü’nü ziyaret etti.
Tanal, Uğurlu’ya ulaştıktan yaklaşık beş dakika sonra, Düzce Valisi Cevdet Atay da köye geldi. Tanal ve Atay köy kahvesinde karşılaştı.
Tanal, 2019 yılında yaşanan sel felaketi sonrası hiçbir gelişme olmadığını Vali Atay'a söyledi. Köylüler de Vali Cevdet Atay'ı masaya davet etti.
Vali Atay ise köylünün davetini geri çevirerek aracına doğru ilerlemeye başladı. O sırada köylüler davetlerini yineledi ancak Atay, “sonra konuşalım” diyerek makam aracına binip uzaklaştı. Bu arada Vali’nin yanındaki görevliler, gazetecilerin görüntü almasını engellemeye çalıştı.
Valinin köyden ayrılmasının ardından, bazı köylülerin CHP'li Tanal'a "Sayın Vekilim, Vali bey sizin yüzünüzden gitti" dedikleri görüldü. Tanal ise “Düzce Valisi’nin köylünün dertlerini dinlemekten kaçtığını” söyledi.
Tanal, Düzce Valisi ile aralarında yaşanan olayı şöyle anlattı:
“Bu sel felaketi nedeni ile Akçakoca ilçemize geldik. Sayın Akçakoca İlçe Başkanımız Tuğrul Bey ile birlikte, dedi ki; ‘Bu selin yaşandığı bölgeye gidelim’. Takdir edersiniz, Esma Hanım köyüne gelmek için, bazı yollar bu sel felaketi nedeniyle kapalı olduğu için Uğurlu köyü üzerinden gelmek zorunda kaldık. Uğurlu köyüne biz geldiğimizde, bizim tabii ki Vali'nin Uğurlu köyüne geleceğinden herhangi bir haberimiz yoktu. Biz Validen bir iki dakika öncesi Uğurlu köyüne geldik. Köyde kahve vardı. Ben orada kahvede bulunan vatandaşlarla selamlaşıyordum, geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Vali de Volvo 90’la, işte Volvo 90 herhalde yerli ve milli bir araç, 2 trilyonluk bir araç ve bu araçla birlikte Uğurlu Köyü’ne geldi. Gelince orada Vali Bey’e de ‘geçmiş olsun’ dedik. Karşılıklı konuştuktan sonra ve şu konuşma aramızda geçti; ‘Ya Vali Bey, burada kalıcı çözümler yapılmıyor. Yani günü kurtarma adına yapılıyor.’ Bu elimdeki dosya işte 2019'daki yaşanan felaketlerle ilgili o dönemdeki müracaatlarımız, raporlarımız şikayetlerimizin hepsi buradaydı.
"VALİ RESMEN KAÇTI"
Tabii ki bunu verince, orada güya köylülerle konuşması gereken Vali, kaçtı gitti resmen. ‘Ben’ dedi ‘Burada kalmıyorum’, çekip gitti. Çocuklar oyun oynarken ‘Ben oyunu terk ediyorum’ oyun bozuculuk yapar ya, orada köylü dinlemeden köylünün sorunlarının ne olduğunu dinlemeden, çekti gitti. Yani bu devlet geleneğine, devlet adamına uygun bir olay değil. Kaldı ki bir devlet adamının yapması gereken husus, orada oturup köylü vatandaşımızın derdi, sorunu nedir, onu dinlemesi lazımdı. Ve ben Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir parlamenterim ve burada bana brifing de vermesi lazım. Halka da bu sorunları anlatması lazım. Dertlerini, çözümlerinin ne olduğunu anlatması lazım. Adeta yani orada baktı ki mevcut olan eksikleri yapmadı, günü kurtarma adına yaptıkları için vatandaşın bu mağduriyetinin sürekli devam ettiğini görünce, söyleyecek laf kalmayınca olayı kaçmakta buldu.”
(ANKA)