CHP'li Veli Ağbaba: Sahte içki ölümlerinin azmettireni belli!

CHP "Toplumsal Felaketleri ve Mağduriyetler Komisyonu" Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba başkanlığında bugün TBMM'de "Sahte İçki Ölümleri" ile ilgili basın toplantısı düzenledi.

Toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Tekirdağ Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Candan Yüceer, Adana Milletvekili Burhanettin Bulut katıldı.

Geçen hafta Tekirdağ Çorlu'da 30 kişinin zehirlendiği 12 kişinin vefat ettiği sahte içkiden ölenlerin ailelerini ziyaret eden, tedavi edilenlerle görüşen komisyon, izlenimlerini ve alınması gereken önlemlere dair tespitlerini aktardı.

Veli Ağbaba'nın açıklaması şöyle oldu:

Burada Türkiye’nin gündeme bilerek getirilmeyen, gizlenen, azmettiricisi belli bir cinayeti gündeme getirmek istiyoruz.

Konumuz, sahte içki…

Sahte içkiye bağlı olarak yaşanan ölümler, ilk kez AKP Türkiyesinde gündeme gelen, uzun bir süredir olağanüstü şekilde artan bir konu olarak önümüzde duruyor.

Biliyorsunuz en son geçtiğimiz yıl 9 Ekim’de, bir anda onlarca yurttaşımızı kaybetmemizin ardından sahte içkiyle ilgili

Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla,

Toplumsal Felaket ve Mağduriyetler Komisyonunu kurduk.

Ölümlerin yaşandığı şehirlere gittik, orada mağdur ailelerle görüştük, sahte içkiden dolayı vücudunda kalıcı hasar oluşan hastaları ziyaret ettik.

Ve bir rapor yayınladık:

Raporumuzda sahte içkinin üretiminden, dağıtımına, işin ekonomik yönünden yargı boyutuna kadar kapsamlı bir şekilde ele aldık.

26 Aralık’ta basın toplantısı yaptık:

“Sahte içki üretimi artık bir sanayiye dönüştü. Acilen müdahale edin, önlem alın” dedik.

“Yaşam tarzıyla değil, alkolizmle mücadele edin” dedik.

“Alkolden alınan astronomik vergileri indirin” dedik.

Sahte içkiye nedeniyle kitlesel ölümlerin yaşandığı 9 Ekim’den bu yana TAM 9 AY geçti.

Tek bir adım dahi atılmadı.

Adım atılmasını geçtik, alkolden alınan ÖTV’ye zam yapıldı.

Salgında adeta sahte içkiye teşvik eder gibi TEKEL bayilere içki satış yasağı konuldu.

Sahte içkiye bağlı ölümler seyredildi, ne etkin bir soruşturma, ne önleyici bir çalışma yapılmadı.

Değerli Basın Emekçileri,

Sahte içki her yerde satılıyor, her yerde kolaylıkla ulaşılabiliyor.

İllerde operasyonlarda yakalanan sahte içkiler, satışa sunulanların çok küçük bir bölümü…

Üzülerek söylemek istiyorum ki: SAHTE İÇKİ ÜRETİMİ SANAYİLEŞMİŞ, SERİ ÜRETİME DÖNMÜŞ DURUMDA.

Bu ölüm tacirleri, para karşılığında depolarda tonlarca sahte içki üretip insanlara ucuza satıyor.

Bunlar tesislerinde bandrolleri taklit ediyorlar,

Piyasadaki içki şişelerinin aynısını üretebiliyorlar,

İçki aromasını birebir taklit ediyorlar;

Merdiven altı tesislerde bu içkileri satışa sürüyorlar.

Sosyal medyada bile açık, alenen satış yapıyorlar.

EFT veya havaleyle kargodan sahte içki satıyorlar.

Tüm bu sahte içkiler, her yıl en az 500 insanın hayatını kaybetmesine, binlerce insanın vücudundan ağır hasar kalmasına neden oluyor.

Değerli Basın Emekçileri,

Sahte içkiye bağlı ölümlerin bir ekonomik ayağı var:

Sahte içki ölümlerinin azmettireni belli:

Yüksek vergiler, yüksek ÖTV!

Avrupa İstatistik Ofisi verilerine göre, ithal ve yerli alkollü içki fiyatları sıralamasında Türkiye, İzlanda ve Norveç’ten sonra Avrupa'da alkollü içkinin en pahalı olduğu 3’üncü ülke.

OECD verilerine göre, son 10 yılda rakıda yüzde 443, birada ise yüzde 365 artan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranıyla, Türkiye en yüksek alkollü içki vergisi sıralamasında dünyada İzlanda, Norveç, Avustralya, İsveç ve Finlandiya’dan sonra 6’ncı sırada.

Devlet alkolik olmuş, yancı olmuş;

· Vatandaş 4 dublenin 1’ini kendisi içiyor, üçünü devlete ısmarlıyor.

Yılın ilk 5 ayında alkollü içeceklerden alınan Özel Tüketim Vergisi 6,3 milyar TL.

Özel Tüketim Vergisi öldürüyor, ölüme azmettiriyor.

2015’te 55 TL olan 70’lik yeni rakı şimdi à 190 TL

2015’te 50 TL olan 70’lik votka şimdi à 139 TL

2015’te 88 TL olan 70’lik en ucuz viski şimdi à 299 TL

2015’te 5 TL olan 50’lik bira şu an şimdi à 14 TL

Aralık’ta yaptığımız basın toplantısında 159 TL olan 70’lik rakı, bugün 190 TL’ye çıktı. 6 ayda yüzde 20 artış yapılmış.

Yüksek vergiler ve fiyatlar nedeniyle insanlar ya evde içki yapıyor ya da sahte içki satın alıyor.

Google’da “evde içki yapımı” diye aratınca milyonlarca sonuç çıkıyor. Bu iktidar, alkol tüketen yurttaşları kimyager yaptı, herkes evinde alkol damıtıyor.

Evde içki yapımının dışında, sahte içki üretimi de rekor kırdı.

Her yıl yüz binlerce ton alkol yakalanıyor.

İnsanların yoksulluğunu fırsat bile ölüm tacirleri, seri üretime geçti.

2019 yılında 796 bin litre, 2020 yılında ise yaklaşık 770 bin litre sahte içki ele geçirildi.

Değerli Basın Emekçileri,

Alkolden alınan vergi 10 yılda iki katına çıktı.

ÖTV, iktidar için 18 yılda en verimli vergi kalemi oldu.

TEKEL bayileri, AKP Türkiyesinde artık yeni vergi daireleri olmuştur.

Ekonomi sıkıştıkça alkole, sigaraya zam yapıyorlar.

Erdoğan geçen yıl ne demişti: “Biz bu sigara müptelası olan vatandaşlarımızı çok seviyoruz. Ama biz yine de vergiyi sigaraya bindireceğiz.”

Virüsü bahane edip eğlence sektörünü kapattılar

Salgını bahane edip kahvehaneleri kapattılar

Koronayı bahane edip TEKEL’i kapattılar

Normalleşme geldi, saat 24’te müziği yasakladılar

Şimdi de dünyada örneği olmayan, hukuka, insanların özgür yaşama hakkına aykırı şekilde alkole astronomik zam yapıyorlar.

Alkolizmle değil, yaşam tarzıyla mücadele ediyorlar!

Pek umudumuz yok ama…

İktidar anlasın diye tekrar ve defaten söylüyoruz:

- İçki arzının azaltılması,

- İçki fiyatlarına art arda zamların yapılması,

- İçkiden alınan vergilerin olağanüstü düzeyde artırılması ve

- İçki karşıtlığının ideolojik olarak empoze edilmesi

alkol tüketimini azaltmıyor, hem içki satışlarını, hem de sahte içkiye olan talebi artıyor.

Alkol bağımlılığı bir halk sağlığı sorunudur; ancak alkol tüketimi bireylerin kişisel yaşamlarında kendi tercihleriyle ilişkilidir.

Bağımlılığın çözümü yasaklarla değil;

İnsanları bağımlılığa iten koşulların araştırılması, anlaşılması ve bu koşulların iyileştirilmesiyle mümkün olacaktır.

Değerli Basın Emekçileri,

İnsanlar sahte içkileri keyfinden değil, yoksulluktan tercih ediyor.

Koronavirüs salgını özellikle yoksul kesimleri ekonomik darboğaza soktu.

Salgından psikolojisi etkilenen, yoksullaşan yurttaşlarımızın sigara ve alkol kullanımında artış yaşandı.

En son 24 Haziran’da Tekirdağ Çorlu’da sahte içki kaynaklı zehirlenme vakaları yaşandı.

Çorlu'da 24 Haziran'dan itibaren satın aldıkları sahte içkiden içen 30 kişi zehirlendi. 12 kişi hayatını kaybetti.

11 kişi taburcu edilirken, hala 2'si entübe 7 kişinin de yoğun bakım servisinde tedavisi sürüyor.

Çorlu’da Nurcihan Engin ve Levent Engin, karı-koca olarak hayatını kaybetti. Engin çiftinin iki çocuğu hem yetim, hem öksüz kaldı.

Bu ölümlerin sorumlusu ağır vergi politikası ve yaşam tarzına müdahale eden siyasi akıldır.

İktidara çağrı yapıyoruz: Bu ölümleri durdurmak elinizde!

Toplumsal Felaket ve Mağduriyetler Komisyonunu olarak iktidara beş maddelik çözümümüzü bir an önce hayata geçirmesi için çağrı yapıyoruz:

1. Alkolden alınan başta ÖTV olmak üzere yüksek vergilerin makul seviyeye çekilmelidir. Bu ürünlerden alınan vergi, ucu açık gelir kapısı olarak görülmemelidir.

2. Alkol satış saatlerine ilişkin yasaklar esnetilmelidir.

3. Alkol satışı kısıtlamasına uyulmaması nedeniyle yüksek meblağlarda kesilen ceza tutarları makul bir seviyeye indirilmelidir.

4. Alkol kaçakçılığı ve merdiven altı üretimlere karşı denetim artırılmalıdır.

5. Sosyal medyada yetkili olmayan kişi veya şirketlerin etil ve metil alkol satışına ilişkin denetimler yapılması ve bu kişi/şirketlerin alkol satışı yapması engellenmelidir.

Alkol tüketimine ilişkin ideolojik ve kutuplaştırıcı söylemlerden vazgeçilmeli ve içki tüketiminin seküler bir yaşam tercihi olduğu göz önüne alınarak içki tüketen bireyler üzerinden politika yapmaktan vazgeçilmelidir