MHP ile Sadettin Tantan arasında 'Süleyman Soylu' tartışması: İpler geriliyor
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin danışmanı Yıldıray Çiçek, İçişleri eski Bakanı Sadettin Tantan'ın, Bahçeli ile ilgili sözlerine sert bir yazıyla yanıt verdi.
MHP ile Eski İçişleri Bakanı ve Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan arasındaki Süleyman Soylu tartışması sürüyor.
Tantan , organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarıyla ilgili savcıların harekete geçmemesini değerlendirirken; 'Soylu' yalnız değildir' diyen MHP lideri Devlet Bahçeli ile ilgili de konutu.
Tanan, "Bahçeli'nin siyasi bir hamle yaptığını düşünmüyorum. Sadece kendi tutsaklığını ifade ediyor" ifadelerini kullandı.
MHP'DEN SERT YANIT
Tantan'a yanıt Devlet Bahçeli'nin danışmanı Yıldıray Çiçek'ten geldi. Eleştirilere sert sözlerle yanıt veren Çiçek, "Utanmaz adam" ifadesini kullandı.
Çiçek'in açıklamaları şöyle:
''MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin Süleyman Soylu’ya sahip çıkmasını “Bu söylemle bir hamle yaptığı yok. Sadece kendi tutsaklığını ifade ediyor” demiş… Süleyman Soylu’ya sahip çıkarak neyin tutsaklığı olacak Sol’un figüranı Sadettin Tantan? O zaman biz de sana “Süleyman Soylu düşmanlığı yapan teröristbaşı Murat Karayılan’ın tutması, onun esiri” mi diyelim?
Hayırdır İçişleri Bakanı eskisi, o kadar Türkiye düşmanlarını, hainleri, alçakları geçtin de tek derdin MHP mi oldu? Allah’tan korkun yok belli, bari kullarından utan… Haini ve ihanet figüranı bol bir ülkede yaşıyoruz. Türkiye üzerindeki oyun o kadar net ki, önlemek adına Türkiye’yi sevenler uyanık ve şuurlu olsun yeter.''
TANTAN'DAN AÇIKLAMA
Tantan ise sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:
- Türkiye, yıllardır silahlı ve silahsız örgütlerle mücade etmektedir. Terörist ile mücadeleyi her daim başarmıştır hâlâ da başarmaya devam etmektedir. Ancak terörle mücadelede siyasi irade eksikliği vardır.
- Uluslararası sözleşmeler vardır. Bu sözleşmeler Türk hukuk sistemine girmiştir. Fakat Türkiye’nin yurt içindeki ve yurt dışındaki mücadelesi için gerek kurumsal gerek yasal altyapı eksikliği vardır.
- Türkiye acilen yurt içinde ve yurt dışında terörle mücadelede uluslararası sözleşmelerin verdiği yetki çerçevesinde kurumsal ve hukuki altyapılarını yaparak terörü besleyen kaynaklar dahil olmak üzere TV, gazete, ofis ve finansmanlarına el koyarak, etkisiz hale getirebilir.
- Bunun için iktidar sahiplerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ihtiyaç olan bu yasaları acilen çıkartması gerekmektedir.
- Silahlı ve silahsız terör örgütlerinin bu bölgeyi kontrol etmek isteyen küresel güçlerin birer taşeronu olduğunu bilmeyen yok.
- Özellikle Suriye'deki otorite boşluğu Batı servislerinin desteklediği El Nusra, El Kaide, DEAŞ ve PKK/YPG gibi örgütlerle mücadelede Türkiye çok büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalabilir.
- Önemli olan siyaseten bağırıp çağırmak değil, terörle mücadele siyasi iradeyi ortaya koymaktır.
- Çağımız teknoloji, bilgi ve enformasyon çağı. Temel altyapınızı buna göre oluşturarak, mücadelenizi güvenlik, adalet ve özgürlük zemininde sürdürdüğünüz takdirde hiçbir uluslararası güç sizi tehdit edemez ve sizi tehdit eden örgütlere de destek veremez.
- Türkiye’nin hemen yanı başındaki PKK/YPG, yüksek teknolojik silahlarla eğitim yapmaktadır ve Türkiye bunu seyretmektedir. Oysa TSK uçakları ile o bölge imha edebilir. O örgütü destekleyen hiçbir ülke de buna karşı çıkamaz.
- PKK/YPG ve onların silahlı ve silahsız siyasi uzantılarını, Türkiye Devleti'nin gücü her yerde etkisiz hale getirebilir.''