TBMM karıştı, AKP'nin 'Öcalan' savunması şoke etti: TRT'ye değil TRT Kurdî'ye çıktı
TRT'deki atamalar TBMM Genel Kurulu'nda tartışma başlattı. Osman Öcalan'ın TRT'ye çıkarılmasının gündeme geldiği kurulda, 'kayıp silahlar'a ilişkin önergenin reddedilmesi tepki çekti.
Genel Kurul’da TRT’de yapılan atamalar nedeniyle de tartışma çıktı. Konuya ilişkin konuşan İYİ Partili Lütfü Türkkan, “Düne kadar vatan haini Öcalan’a karşı ve kalleşler sürüsü PKK’ye karşı methiyeler düzen Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan da sayenizde yönetim kurulu üyesi olarak atanmış.
Anlaşılıyor ki önümüzdeki dönemde TRT, çözüm sürecinin borazanı haline gelecek. Bu tehlikeli zihniyet, Osman Öcalan’a TRT’de yemek programı sundurursa hiç şaşırmayın” dedi. CHP’li Özgür Özel ise TRT yönetimini pelikancıların ele geçirdiğini öne sürdü. Eleştirilere yanıt veren AKP’li Bülent Turan, “Her bir arkadaşımız kıymetlidir” savunmasını yaptı.
ÖCALAN TRT’YE ÇIKMAMIŞ!
Kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkmasına ilişkin de konuşan Turan, “Öcalan TRT’ye çıkmadı, TRT Kurdî’ye çıktı” dedi. Bu yanıt üzerine muhalefet sıralarından gülüşmeler geldi.
Turan da “Konuşması Kürtçe verildi, Türkçe altyazı bile verilmedi. Konuşmada ısrarla Kandil’in meşruiyetini kaybettiğini söylüyor; ısrarla YPG’yi, PKK’yi lanetliyor. Adam özür diliyor adeta, pişmanlık duyuyor adeta. Öcalan’ın çıkması değil, Öcalan’ın ne dediği önemli” dedi.
‘KAYIP SİLAHLAR’A YİNE RET
Genel Kurulu’nda HDP’nin ardından CHP’nin de verdiği organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in gündeme getirdiği “kayıp silahlar” iddiasının araştırılmasına ilişkin önerge ikinci kez AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Önergeye ilişkin konuşan CHP’li Gamze Taşcıer, “Herkes şundan emin olsun: Kimse bu kaybolan silahlarla verdikleri pozlarla yaptıkları tehditlerle korku salabileceğini düşünmesin.
On beş yıl zaman aşımı var, erken ya da zamanında yapılacak ilk seçimde iktidarımızda yargı bağımsızlaşacak ve bu silahların akıbeti ve işlenen suçların hepsinin hesabı tek tek sorulacak” diye konuştu.
AKP’li Nazım Maviş ise, “15 Temmuz’un arifesinde böyle bir önergenin getirilmesi tabii ki bizim tarafımızdan 15 Temmuz’un sulandırılmaya çalışıldığı ve 15 Temmuz’u itibarsızlaştırmak için gündeme getirildiği düşüncesine yol açacak” savunmasını yaptı.