Gelecek Partisi'nden Melih Bulu yorumu: Değdi mi?
Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan, Boğaziçi Rektörü Melih Bulu'nun görevden alınması kararı için AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "Değdi mi?" diye sordu.
Gelecek Partisi Sözcüsü Özcan, partisinin haftalık basın açıklamasında gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı. Özcan, basın açıklamasının başlamadan önce 15 Temmuz darbe girişiminde şehit düşenlere rahmet diledi.
Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan, Boğaziçi Rektörü Melih Bulu'nun görevden alınması kararı için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "Değdi mi?" diye sordu. Özcan; "Onca ödenen bedelin, harcanan zamanın ardından inşallah gelen gideni aratmaz. İnşallah TRT atamalarındaki gibi, sadık trollerden bir başka numune, üniversitenin başına musallat edilmez. Özerk ve özgür eğitimin oluşacağı günlere dek tek dileğimiz bu" dedi.
Özcan'ın açıklamasından satır başları şöyle:
''KIRK TAKLA ATIYORLAR''
Maalesef 15 Temmuz sonrası, adına "Beka siyaseti" denen, özgürlükleri tırpanlayan, güvenliği mazeret üretmede araç kılan, bir domino taşı harekete geçirildi. Tarihin nadir gördüğü bu elim hadisenin ardından, toplumun beklentileri karşılanamadı. Anayasa ve kanunlara rağmen, bir OHAL rejimi inşa edildi. Evrensel hukuk normları lime lime edildi. Hukuk ayaklar altına alındı. Bizler yepyeni, topluma ümit aşılayacak bir anayasa beklerken, karşımıza tek adam rejimi çıkartıldı.
Sistemik bir otoriter yolsuzluk düzeni inşa edildi...Bağımsızlık ne kelime? Saray'dan bağımsız hareket edilemez hale gelindi...Demokrasi, hukuk ve adaletten yana dostlarını trenden bir bir attıkları için, yolda buldukları kifayetsiz muhterislerle, siyasi ahlaktan yoksun kadrolarla yeni bir gemi inşa ettiler. Artık o gemi her yerden su aldığı için, 'Nasıl yapsak da battığımız anlaşılmasa' diye kırk takla atıyorlar. Hangi yüzle olduğu bilinmez, halktan destek talep ediyorlar.
''OHAL KARARI'NA TEPKİ''
31 Temmuz’da süresi dolacak olan, 15 Temmuz sonrası OHAL uygulamalarını 3 yıl daha uzatırken, bu ülkeye yalancı ümitler pompalamanın anlamı var mı?... Neyin çözümünü sunacaksınız bu millete? O yüzden, OHAL rejimini süreklileştiren bu yasa tasarısını da derhal geri çekmelisiniz!
''HAİN OLMAK GEREK''
Hangi geçmiş tecrübeye, hangi emeğe binaen oraya (TRT) atandılar bilen varsa beri gelsin. Ne kurumsal hafızaya saygı kaldı ne de bürokratik tecrübeye hürmet...Toplum nezdinde hiçbir itibarı kalmayanları kurumlarda istihdam ederek, üstelik 2-3 maaşlı kıyaklarla besleyerek toplumu daha da öfkelendirmekten başka ne yapılmış oluyor ki. Tabii siz, biz böyle düşünüyoruz. Yozlaşma ve çürümenin merkezinde trolleştikleri halde hala işe yaradıklarını düşünmemek için 'hain' olmak gerek!
''İŞGALCİ KONUMUNA DÜŞMENİN MANASI VAR MI?''
Afganistan meselesi, Türkiye’nin dış politikadaki sıkışmışlığının utanç verici bir tezahürüdür. Amerika’yı memnun edelim derken Taliban’ın öfkesiyle yüzleşiyoruz...Sözde Müslüman ülkeye sahip çıkma adına bunu yapıyorlar. Taliban yayınladığı 8 maddelik bildiriyle sizi burada istemediğini deklare ediyor. Size ülkesini terk etmek için zaman veriyor.
ABD’nin terk ettiği coğrafyada bu derece istekli olmanın manası nedir Allah aşkına? Adam 'kardeş ülke Türkiye’nin burada asker bulundurması bizi memnun eder' falan dese amenna! Kimin için, hangi gelecek planları ve menfaat adına alındığı bilinmeyen bu kararla, işgalci konumuna düşmenin bir manası var mıdır?
''YANLIŞTAN DÖNMEK İÇİN BEKLEYEN CUMHURBAŞKANI DEĞDİ Mİ?''
Yanlıştan dönmek için 7 ay bekleyen Sayın Cumhurbaşkanı’na sormak istiyorum. Değdi mi Sayın Cumhurbaşkanı? Değdi mi ülkenin yüz akı bir üniversitesinin teamüllerini hiçe saymanıza? Değdi mi bilim üretmesi gereken üniversite hocalarını 131 gün boyunca okul bahçesinde protesto etmek zorunda bırakmanıza? Değdi mi yüzlerce öğrenciyi gözaltına aldırıp sicillerine işletmenize? Değdi mi her biri birbirinden değerli gençlerimizin umutlarını söndürmenize, ülkelerine olan inançlarını yok etmenize? Değdi mi anayasal haklarını kullanan vatandaşlarımızla polisi karşı karşıya getirip ülkenin huzurunu kaçırmanıza?
''İLİM ADAMLIĞI HAYSİYETİNİ HİÇE SAYDIĞINIZA DEĞDİ Mİ?''
Siz de söyleyin Sayın Melih Bulu. Değdi mi onurlu ve sorumlu bir istifa vermeyip o koltukta oturmak uğruna ilim adamlığı haysiyetini hiçe saydığınıza? Değmedi elbette. Ama bakın bir şeye değdi. Farklılıkların evrensel değerler ışığında bir araya gelindiğinde çatışma değil uzlaşma alanı olduğunu, meşru hak ve talepleri, bedeli ne olursa olsun demokratik zeminde kalınarak elde etmenin mümkün olduğunu, yüzünüze gülen kim olursa olsun sırtını dönen millet olduğu zaman en yüksek makamların bile anlamsız olduğunu göstermenize değdi.
Daha baştan ortada olan bir adaletsizlik geç de olsa giderilmiş oldu. Ne diyelim! Onca ödenen bedelin, harcanan zamanın ardından inşallah gelen gideni aratmaz. İnşallah TRT atamalarındaki gibi, sadık trollerden bir başka numune, üniversitenin başına musallat edilmez. Özerk ve özgür eğitimin oluşacağı günlere dek tek dileğimiz bu."