Faik Öztrak: Bunlar olurken vicdanınız, merhametiniz neredeydi?
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, gerçekleştirdiği basın toplantısında AKP'nin yanlış politikaları nedeniyle etkisini artıran ekonomik kriz hakkında değerlendirmelerde bulundu.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak gerçekleştirdiği basın toplantısında AKP'nin ekonomi politikalarını ve koronavirüs gündemini değerlendirdi.
Faik Öztrak, "Bu ülkede halan 9 milyonun üzerinde işsizimiz var. Çok değil, üç yıl önce, 2018’in ikinci üç ayında bu sayı 5 milyon 314 bindi. Sadece son üç yılda 3 milyon 700 bin yurttaşımız, İşsizler ordusuna katıldı. Millet işsizlikten kırıldı, kendini yaktı. Bu ülkenin gençleri çalışacak tek bir iş bulamazken, Sarayın beslemelerine üçer beşer yerden, Üçer, beşer maaş bağlandı. Tüm bunlar olurken merhametiniz, vicdanınız neredeydi?" ifadelerini kullandı.
Faik Öztrak'ın açıklamaları şöyle oldu:
“İnsanı insan yapan en önemli cevher, Vicdan ve merhamettir.” Erdoğan’da 19 yıllık yönetimin sonuna gelince, Anlaşılan aklı da başına geldi. Şimdilerde “Vahşi büyüme değil, Merhametli büyüme” demeye başladı.
Erdoğan’ın iş başı yaptığı ilk günden bu yana, Bu ülkede maden ocaklarında, Kamyon kasalarında, Gökdelen inşaatlarında, Tersanelerde 27 bin 617 emekçimiz, İş cinayetlerine kurban gitti. Bu cinayetler de; Ya işin fıtratına bağlandı. Ya da kadere… Peki, bu kadar emekçi cinayete kurban giderken, Merhametiniz, vicdanınız neredeydi?
Yine yaylalarımız, derelerimiz, ormanlarımız, Denizlerimiz rant hırsıyla talan edilirken, Eşsiz doğal kaynaklarımız tüketilirken, İstanbul’a ihanet edilirken, Talan İstanbul’la ihanet devam derken, Vicdanınız, merhametiniz neredeydi?
Bu ülkede halan 9 milyonun üzerinde işsizimiz var. Çok değil, üç yıl önce, 2018’in ikinci üç ayında bu sayı 5 milyon 314 bindi. Sadece son üç yılda 3 milyon 700 bin yurttaşımız, İşsizler ordusuna katıldı. Millet işsizlikten kırıldı, kendini yaktı. Bu ülkenin gençleri çalışacak tek bir iş bulamazken, Sarayın beslemelerine üçer beşer yerden, Üçer, beşer maaş bağlandı. Tüm bunlar olurken merhametiniz, vicdanınız neredeydi?
Merhametli büyüme kimseyi geride bırakmayan, Kimseyi dışlamayan büyümedir. Ama bu ülkede 17 milyon 921 bin yurttaşımız yoksul. Yani büyüme sürecinde geride bırakılmış.
Dünya’da servet dağılımı en bozuk ikinci ülkeyiz. Peki, bunlar olurken vicdanınız, merhametiniz neredeydi? Pandemi döneminde, Vatandaşlarına en çok borç veren, Buna karşın en az gelir desteği veren ülkelerden biri olduk. Beş maskeyi millete bedava dağıtamadınız. Pandemide insanlarımızın et tüketimi yüzde 40 düşerken, Makarna tüketimi yüzde 25 arttı. Millet çocuğunun önüne, Protein içeren bir kap et yemeği koyamadı.
Ya bunlar olurken merhametiniz, vicdanınız neredeydi? Erdoğan, merhametten bahsederken hiç sıkılmıyor. “Utancı gidenin kalbi de kararırmış.” Şimdilerde Erdoğan, “Toparlanma dönemi bitti, Şahlanma dönemi başlıyor” masalı anlatıyor. Hükümetleri döneminde hatırladığımız “ilk şahlanmada,” Erdoğan attan düştü. “İkinci şahlanmadan” sonra Damat işinden oldu.
Şimdi “Üçüncü şahlanmadan” bahsediyorlar. Öyle gözüküyor ki, Bu şahlanmada millet, Erdoğan ve Hükümetini sandığa gömecek. Ekonomide ne toparlanıyor, ne şahlanıyor? Enflasyon mu toparlandı. Aksine şahlandı. Dünyada en yüksek enflasyona sahip 12.ekonomiyiz. O da TÜİK’in rakamıyla. Sokağın rakamıyla daha da yukarıdayız. Ama beyefendi TÜİK’e talimatı verdi.
TÜİK de gereğini yapacak. Makyajı ağırlaştıracak. Gerçi Erdoğan çıktığı televizyon programında, Enflasyonu Ağustos’tan sonra düşürme talimatı vermişti. Ama bugün konuşan Hazine ve Maliye Bakanı, Yüksek enflasyonun, Beklenenden daha uzun sürebileceğinin sinyallerini veriyor. Erdoğan farklı söylüyor, Atadığı Bakan apayrı şeyler konuşuyor.
Belli ki her konuda olduğu gibi Ekonomide de Hükümetin akordu tutmuyor. Enflasyonun TÜİK’in açıkladığından fazla olduğunu da Kalıcı olduğunu da milletimiz zaten yaşayarak biliyor. Bilmeyen, bilmezden gelen tek kişi Erdoğan…
Sayın Bakan’ın ikna etmesi gereken de Kendisini o makama atayan Erdoğan’ın şahsı… Peki, faiz mi toparlandı? O da hayır. Aksine faiz ve faiz ödemeleri şahlandı. Dünya üzerinde en yüksek faiz oranına sahip sekizinci ekonomiyiz. Sadece bu yılın ilk yedi ayında bütçeden ödenen faiz, 114 milyar lira.
Korkunç bir rekor… Ama beyefendi Merkez Bankası Başkanına, “Faizi düşür” sinyalini verdi. Gerçi Başkan son toplantıda, Erdoğan’ın sinyalini almayıp piyasanın dayatmasına boyun eğdi. Ama TÜİK enflasyonu ağır makyajla düşürünce O da talimata uyacak. Ekonomide işsizlik mi toparlandı deseniz…
Aksine işsizlik şahlandı. Gerçi ağır vesayet altındaki TÜİK’in son rakamları Sinyalin alındığını, Ağır makyaj operasyonunun başladığını gösteriyor. Ama ne yapsalar tek adam vesayet rejiminde İşsizliğin nasıl bir felaket olduğunu gizleyemiyorlar. Erdoğan hükümetleri hastanın ateşini düşüremeyince, Dereceyle oynamaktan hiç çekinmiyor. Talimatla ekonomiyi yönetmeye çalışmak yetmedi, TÜİK’in, büyüme, işsizlik, enflasyon rakamlarını, Makyajlaması yetmedi, Şimdi de Merkez Bankası istatistikleri kurcalamaya başladı.
Kayınpeder-damat bir oldular, Ekonomide sahte istikrar algısı yaratmak için, Milletin 128 milyar dolarını Merkez Bankası’nın arka kapısından buharlaştırdılar. Bu rezervleri yerine koymak artık çok güç. Önce bilanço makyajı için sağdan soldan, SWAP ricacısı oldular, yetmedi.
Dün de kısa vadeli dış borç rakamlarını, Revizyon adını verdikleri bir makyaj operasyonuyla, 26 milyar dolar düşürdüler. Ülkenin rezerv yeterliliğini, Rezervlerin kısa vadeli dış borcu karşılama oranlarını, Olduğundan daha iyi göstermek için İstatistiklere işkence yaptılar. Sonuç değişir mi? Hayır! “Yumurta da taşa çarpsa, Taş da yumurtaya çarpsa, Kırılan hep yumurta olur.” Ekonomideki kırılganlıklar yerli yerinde durdukça, Siz istediğiniz kadar yumurtayı kaya gibi gösterin...
En ufacık çarpışmada olan yine yumurtaya oluyor. Son olarak, Dün, 6 Eylül’de okulların açılacağını öğrendik. Okulların açılmasına elbette seviniyoruz. Ancak diğer tarafta da, Koronavirüs nedeniyle, günlük vefat sayıları, Yeniden 200’ün üzerine çıkmaya başladı. Bundan da endişeleniyoruz.
Yeni Milli Eğitim Bakanı’nın yaptığı açıklamalardan, Her üç öğretmenimizden birinin Henüz çift doz aşısı olmadığı anlaşılıyor. Bakan çare olarak, “Kapıları, pencereleri açıp sınıflar sık sık havalandırılacak” diyor.
Hadi sonbahar tamam da, önümüz kış… Çocuklarımızı örneğin Ankara’nın soğuğunda, Kapısı, penceresi açık sınıflarda nasıl tutacaksınız? Velilerimiz bunu merak ediyor. Umarız ve dileriz, Yeni eğitim ve öğretim yılı çok sorun yaşanmadan, Yüz yüze devam edebilir. Çocuklarımız bir dönemi daha kaybetmez.