Akşener'den HES'lere sert tepki: Birinin cebine kaynak, para aktarmak anlamına gelir

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, sel felaketinin yaşadığı Kastamonu’nun Bozkurt, Abana ilçelerini ziyaret etti. Yurttaşların sorunlarını dinleyen Akşener, sel mağdurlarına destek için orada bulunan sivil toplum kuruluşlarına da teşekkür etti.

Ardından Çatalzeytin ilçesine geçen Akşener, burada yurttaşlarla buluşarak sorunlarını dinledi, sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin son dönemler çok sayıda afetle karşı karşıya kaldığını ifade eden Akşener, şöyle konuştu:

"Biz burada iki şey gördük. Birincisi, milletimizin birbiriyle dayanışmasını. Bu çok önemli bir şey. Biraz önce Bozkurt'taydım, oradan geliyorum. Muhtemelen burada da durum aynı. İnsanlar birbirleriyle yardımlaşarak, dayanışarak bir afeti atlatmaya çalışıyor. Türkiye'nin her yerinden, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Ankara Büyükşehir Belediyesi'ni, Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'ni, Kocaeli ile Çankırı Belediyesi'ni bir arada gördüm. Farklı siyasi partilerin aldığı belediyelerden bahsediyorum."

Akşener, gördüğü dayanışmanın Türkiye'nin geleceği için umut verici olduğunu söylerken, "Dolasıyla A, B, C diye ayırmadan insanların birbiriyle dayanıştığını gördüm. Bunlar çok önemli şeyler. İnşallah bunun bütün alanlara yansımasını biz siyasetçiler sağlarız. Bunun yansımasını biz siyasetçiler olarak sağlarız ama siz sayenizde de bunu iletebiliriz" dedi.

"EKONOMİ ÜZERİNDE SADECE İNŞAATI BİR TERCİH OLARAK KOYARSAK OLMAZ"

Ayancık ve Bozkurt'ta hidroelektrik santrallerin (HES) olduğunu, selden de bu iki ilçenin çok fazla etkilendiğini belirten bir yurttaş, Akşener'e partisinin HES'lere ilişkin görüşlerini sordu. Akşener ise yurttaşa şu değerlendirmeyi yaptı:

"Başından beri bir rastgele bir enerji santrali yapma işlemi suyun üzerine HES’leri küçük küçük yapma işlemini esasına doğayı bozduğu için karşı çıktık. Tekrar söyleyeyim, çayların, biraz daha hızlı akan derelerin üzerine ve birbirinin ardı sıra yapılan bu tür plansız işletmelerin doğayı bozması sebebiyle karşı çıktık.

İkincisi, plansız, programsız, yarını hesaplamadan yapılan her türlü adımın bugün yanlışlığını görüyoruz. Tercihlerin tek tipten olmasının da yanlışlığını görüyoruz. Ekonomi üzerinde sadece inşaatı bir tercih olarak koyarsak olmaz. İnşaat olmalı ama yanına teknolojiyi, sanayiyi koymalıyız.

İlçe başkanımız diyor ki, ‘Ben Nazilli’de öğretmenlik yaptım. İnşaat mühendisiyim, orada pamuk ekiliyordu, Amerika’ya satılıyordu. Oranın gençlerini örgütledim, pamuğu işleyen fabrika kurduk.’ Bugün kapandı. Tercih dediğim bu. Biz kategorik olarak, ona, buna karşıyız, diyemeyiz. Ama söylemeye çalıştığım şey şu. Madenciliğe karşı mıyız? Hayır, değiliz. Maden için haldır haldır ağaç kesimine karşıyız. Madeni çıkaralım derken ormanın yok edilmesine karşıyız. Dolasıyla bunun bir orta yolu, bir bilimsel, normal yolu vardır. HES dediğiniz şey de tıkır tıkır akan her suyun üstüne konulması, alım garantisi verilmesi birinin cebine kaynak, para aktarmak anlamına gelir. Ne ile? Sizin, bizim vergilerimizle. HES'in dışında başka şeylere de karşıyız. Tabiatı, doğayı bozmadan, ama ekonomiye de fayda sağlayacak her türlü yatırım önüne açmak üzere destek olacağız."

"UMUT EDEBİLİR MİYİZ?"

Akşener'e "Meral Abla" diye seslenen bir başka yurttaş ise "Ablacığım, Kastamonu İstiklal Harbi'nden beri devletine karşı hep sessiz. Yani bir şey istemekte aciz diyelim. Suskun diyelim daha doğrusu. Biz bu afetlerden sonra devletimizden buraya doğru, ileride İnşallah sizin de iktidarınız olursa, sizin Çatalzeytin tarafına bir el atacağınıza umut edebilir miyiz?" diye sordu.

Akşener ise kendisine "Abla" diye seslenen yurttaşa, şu karşılığı verdi:

"Bir yerin fabrikası yoksa, istihdam yaratacak üretim alanı yoksa ya tarım ya hayvancılık ya turizm ya da devlet sistemi içinde çalışan insanların varlığıyla oralarda geçinilir. Dolasıyla meslek yüksekokulu, üniversitede bunlardan biridir. Bazı bölge müdürlüklerinin buralarda olması onlardan birisidir. Pandemiyle birlikte öğrencilerin gelememesi... Ben ilçe ilçe esnaf geziyorum, gördüğüm bir şey var, fabrikası olmayan yerlerde esnafı ayakta tutan kamu çalışanları artı öğrenci. Varsa yurt. Bizim her bölgeyi tek tek nasıl kalkındırabiliriz, gençlere nasıl istihdam yaratabiliriz onun üzerinden yürümemiz gerekiyor."