CHP'den AKP'ye Erdoğan Bayraktar çağrısı: Bugün kaçsanız da, saklansanız da...

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Erdoğan Bayraktar'ın açıklamaları ile başlayan 17-25 Aralık tartışmaları hakkında açıklama yaptı.

CHP'den AKP'ye Erdoğan Bayraktar çağrısı: Bugün kaçsanız da, saklansanız da...

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sonrasında siyaset gündemi ve 17-25 Aralık tartışmaları hakkında açıklama yaptı.

Faik Öztrak, eski bakan Erdoğan Bayraktar'ın 17-25 aralık süreci ile ilgili "“Dosyam var. Dosyada ne varsa kabul ediyorum, benim suçum. Telefondaki konuşmalar bana aittir, tapeler bana aittir, renkli çekilen kameralar, teknik takiptekilerin hepsi bana aittir." açıklamalarıyla başlayan tartışma hakkında " Hep söylüyoruz. Hakikatlerin er ya da geç, Ortaya çıkmak gibi güzel bir huyu var. 17-25 Aralık ile ilgili gerçekler de er ya da geç ortaya çıkacak. Bugün kaçsanız da, saklansanız da bu olacak." ifadelerini kullandı.

Faik Öztrak'ın açıklamaları şöyle oldu:

Zor kapıdan girince, Şeriat bacadan çıkarmış” Atalarımız; Zorbalığın hüküm sürdüğü yerde, Adaletin ve kanunların işlemeyeceğini böyle ifade etmiş. Ne yazık ki, bu sözün haklılığını, Uzunca süredir, yaşayarak tecrübe ediyoruz.

Hukuksuzluklar, Yolsuzluklar, Talanlar, Rüşvetler, Uyuşturucu baronlarıyla al takke ver külahlar, Beytülmale uzanan hortumlar, Saray yönetiminde vaka-i adiye oldu. Adaletin olmadığı bir devlet, Temelsiz bir bina gibidir. Temelsiz bina da er, geç yıkılır.

İşte bu nedenle bizim devlet töremizde, “Adalet mülkün temelidir.” Mülkün temeline dinamit koyanlar, Yargıyı şahsım hükümetinin vesayeti altına alanlar, Milletin adalete duyduğu güveni dibe vurdurdular. Şimdi beyler her zaman yaptıklarını yapıyorlar.

Yandaş müteahhitlere, Şatafatlı saraylar yaptırarak, Yargıya, itibarını iade edebileceklerini sanıyorlar. Ne güzel demiş Sadi Şirazi; “Dünyanın bütün nehirleri bir araya gelse, Adalete susamış bir insanın susuzluğunu gideremez.” Milletimiz de adalete susamış durumda.

Erdoğan’ın vesayet gölgesinin düştüğü o şatafatlı binalar, Adalete susamış yürekleri ferahlatamaz. Sarayın kibirlisi, adalet terazisiyle ha bire oynuyor. FETÖ ’cü olmaktan hüküm giyen savcıların açtığı, Delillerin bir kısmının sahte olduğu da ortaya çıkan davalarda, Yine FETÖ’cü hâkimlerin verdiği kararlar hayata geçirildi. Seksen yaşını geçmiş emekli komutanlar hapse atıldı. Yargıda FETÖ’nün ruhunun, Hala dava dosyalarında gezindiği ortaya çıktı. Erdoğan uçakta; “Yargı kararını verdi. Benim kapıma gelen olmadı” dedi.

Ardından hemen hapisteki emekli generaller için, Yandaş kalemler “af çağrıları” yapmaya başladı. Anlaşılan Erdoğan hapse attığı generaller üzerinden, Şimdi yeni bir “imaj parlatma” çalışmasına hazırlanıyor. Bir af kararnamesiyle, Hem davaların sonucunu kesinleştirmiş olacak, Hem de güya ne kadar bağışlayıcı olduğunu Dünya âleme gösterecek. Oysa bu insanların talebi af değil, yeniden yargılanmak. Oynanan bu oyun, Seksenini geçmiş emekli generallerin, Neden apar topar içeriye atıldığını gösteriyor.

Yine bu hafta yargıyla ilgili olarak, Zaytung haberlerine taş çıkaracak bir başka olay yaşandı. İki köpek havlayarak, Bir polis memurunu korkutmuş. Polis memuru da belediyeden şikâyetçi olmuş. Cumhuriyet Savcısı da, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız Vahap Seçer hakkında, Soruşturma başlatmış. İçişleri Bakanlığı da, Başkanımızın ifadesini almak üzere, Müfettiş görevlendirmiş.

Güler misiniz, ağlar mısınız? Memlekette yolsuzluklar arşa çıkmış. Rüşvetler, mala mülke çökmeler, Talan almış yürümüş. Türkiye Cumhuriyeti içten içe çürürken, Eski bakanlar itirafçı olmuş, Cumhuriyet Savcılarından tık yok. Ama iki köpek polisi kovalayınca, Savcılar hemen soruşturma açıyor, Yetmiyor İçişleri Bakanı da müfettiş görevlendiriyor.

Cumhuriyet Savcılarımızın bu görev aşkını, Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın, Son itiraflarıyla ilgili olarak da görmek istiyoruz. Bu eski Bakan daha önce, Ne yaptıysam Erdoğan’ın talimatıyla yaptım demişti. Şimdi de, “17-25 Aralık tapeleri ve dosyamda ne varsa doğrudur” dedi. Eski Bakan bir kez daha, “Görevini kötüye kullandığını” açıkça itiraf etti.

Cumhurbaşkanı’nın Yüksek İstişare Kurulu üyesi, Ve o dönemin TBMM Başkanı Cemil Çiçek ’de, “17-25 Aralık Yolsuzluk Dosyaları, Yüce Divan’da görüşülmeliydi” diyerek, Bu davanın milletin vicdanında sonuçlanmadığına işaret etti. Bir başka AK Parti kurucusu Ertuğrul Yalçınbayır ise, “Bugün Türkiye’de Temiz Ellere başlama zamanıdır.

Şimdi yeni itiraflar var. Sorumlular Yüce Divan’a sevk edilecekse, şimdi edilmelidir” diyerek, Vicdanlardaki isyanı dile getirdi. Hazreti Ömer’in dediği gibi, “Kötü bir işin en gizli şahidi, vicdandır.” Vicdanların sesi konuşmaya başladı. Şimdi bunu duyacak ve ucu nereye, kime giderse gitsin, Bu işin peşini bırakmayacak, Savcılara ve yargıya ihtiyaç var.

Bu arada dün Sayın Ömer Çelik ’in, Erdoğan Bayraktar’ın son itirafları hakkında, Soru sormak isteyen gazetecileri, Basın toplantısına almadığını öğrendik. AK Parti sözcüsünün bu tutumunu açıkçası yadırgadık. Bayraktar’ın itiraflarının, AK Partide vicdan sahibi herkesi zorladığını görüyoruz. Ama bu yapılan Anayasamızın 28. Maddesinin, Yani “basın” ve “haber alma” hürriyetinin açık ihlalidir.

Sorulardan kaçarak, saklanarak, Gerçeklerden kaçamazsınız. Vicdanlarınızı rahatlatamazsınız. Medyaya sansür uygulayarak, Gazetecileri toplantıya almayarak, Gazetecileri hapsederek, Gerçekleri yok edemezsiniz. Hep söylüyoruz. Hakikatlerin er ya da geç, Ortaya çıkmak gibi güzel bir huyu var. 17-25 Aralık ile ilgili gerçekler de er ya da geç ortaya çıkacak. Bugün kaçsanız da, saklansanız da bu olacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Etiketler
Erdoğan Bayraktar Ağrı Faik Öztrak