Kabinede her şey sil baştan: Bakanlar değişiyor, iki yeni bakanlık kuruluyor!
Korkusuz gazetesi yazarı Ahmet Takan, bugünkü yazısında kabine ile ilgili son kulis bilgilerini aktardı. Takan, sığınmacı meselesi için Göç Bakanlığı ve doğal afetler için Afet Bakanlığı'nın kurulacağının kulislerde dillendirildiğini ifade etti.
Korkusuz gazetesi yazarı Ahmet Takan, bugünkü yazısında kabine ile ilgili son kulis bilgilerini aktardı. Takan, sığınmacı meselesi için Göç Bakanlığı ve doğal afetler için Afet Bakanlığı'nın kurulacağının kulislerde dillendirildiğini ifade etti.
Göç Bakanlığı'nın kurulmasına sert tepki gösteren Takan "kurulursa ülkemizin sığınmacı kampına döndüğü tescillenir" değerlendirmesini yaptı.
Takan'ın bugünkü yazısı şöyle:
Bizde kabine revizyonu hiiç gündemden düşmez!..
Gidecek bakanlar, gelecek bakanlar muhabbeti sadece bu iktidar dönemine özgü bir iş de değildir. Efendime söyleyeyim; gazeteciliğe adım attığım ilk günden beri “kabine revizyonu” her zaman en sıkı peşine düştüğümüz haber başlıklarının başında gelir. İhtiyat bizim mesleğin olmazsa olmazıdır. Ancak, Ankara’nın siyasi kulislerinde gün gelir öyle çalkantılar olur, öyle kuvvetli iddialar öyle aklınızın almayacağı kanallardan piyasa sürülür ki, eliniz kolunuz bağlanır, ne yapacağınızı şaşırırsınız. Bizim mesleğin en korkulu rüyası da haber atlamaktır. Şişer kalırsınız!.. Kendi payıma, bu kabine revizyonu hikayelerinde aşırı ihtiyatlı olmayı, çok gerekli olmadıkça balıklama atlamamayı, yazılması gereken bir husus varsa da isimlendirmemeyi tercih ederim. Kulislerde konuşulanları -bilin diye- kimsenin gönlünden geçenlere hizmet etmemek, ayak oyunlarına alet olmamak kaydıyla kaleme alırım.
Bu girizgahın ardından tabii ki sözü o değişmez gündem maddesine getireceğim. Yine aynı bildik muhabbet!.. Gidecek bakanlar, gelecek bakanlar konuşuluyor da konuşuluyor. Bu yazıda da isimlendirmeler olmayacak… Ancak, her kabine revizyonu beklentilerinin alt başlığı da kurulması düşünülen yeni bakanlıklardır. Ankara, yeni makamlar açmaya, yeni koltuklar ihdas etmeye pek meraklıdır!.. O yüzden tasarruf genelgeleri beni hep çok güldürmüştür.
★★★
Malum büyük sıkıntılarımızdan biri de sığınmacılar meselesi. Siyasi kulislerdeki iddia o ki; İçişleri Bakanlığı bünyesindeki Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ve AFAD başta olmak üzere afet konusunda uzmanlaşmış kuruluşları tek bir çatı altında toplayarak iki ayrı bakanlık kurulması planlanıyor. Bunlardan bir Göç Bakanlığı diğeri de Afet Bakanlığı olacakmış. Bir bakanlık olacak diyenlerde var… Yeni bakanların isimlerini sayanlar bile var.
Neyse…
Akıl alacak gibi değil!.. Göç Bakanlığı’nın kurulmasını destekleyenleri gördükçe şaşırmaktan öte cinler beynime toplanıyor. Göç Bakanlığı’nın kurulmasını savunanlar acaba neyin kafasını yaşıyorlar diye merak ediyorum. Yahu!.. Bu bakanlığın kurulması demek Türkiye’nin sığınma kampına dönüşmesini tescil etmek demek değil mi?.. Yani, sığınmacılara her türlü hizmeti, imkanı sağlayacak büyük bir teşkilat anlamına gelmeyecek mi?.. Gönderin sığınmacıları Türkiye’ye, bakın biz bakanlığı da kurduk her türlü konforu sağlarız anlamına gelmeyecek mi?..
Mülteciler cenneti Türkiye ve onların tepesinde bir T.C. teşkilatı… Öyle mi?..
★★★
İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ın, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a yönelttiği soruları dün görünce uyuklamayan siyasetçilerin de olduğunu gördüm!.. Çıray, ABD’nin bedeli karşılığında 3 bin Afganın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yapılması isteğine dair iddiayı soruyor.
Aytun Çıray ne diyor?
“Türkiye’de mevcut uygulamada yabancıların özellikle konut satışı yoluyla 250 bin dolara Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olabilmeleri gibi tam bu ucube iktidar zihniyetine yakışan ucube bir uygulama söz konusuydu. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının 250 bin dolar gibi son derece az ve devletimizi küçük düşüren bir meblağ karşılığında satışa çıkarılması zaten yeterince utanç verici ve alçaltıcıyken, şimdi bu meblağa ‘TAKSİTLE’ ödeme kolaylığı sağlandığı iddia edilmektedir. Eğer bu iddialar doğruysa tam bir skandaldır. Zaten utanç verici ve alçaltıcı bir uygulamanın tam bir zillete dönüştürülmesidir. Netice ‘itibardan tasarruf edilmez’ diyerek ekonomimizi israf ve yolsuzluk kıskacında batıranların, devletimizin ve milletimizin dış dünya karşısında itibarını yerle bir edecek niteliktedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Türk Milleti’nin onurunu ayaklar altına almaktır. Bu iddiaların doğru olup olmadığı Türk Milleti’ne derhal açıklanmalıdır.”
Çıray, sözlerine şöyle devam ediyor;
“Biden ile kapalı kapılar arkasında yapılan pazarlıklarda el sıkışılan konulardan birisi de ABD’nin finansörlüğünde 3 bin Afganistanlıya Türk vatandaşlığı verilmesi miydi? Başta Almanya olmak üzere hiçbir biçimde ve ölçüde sığınmacı istemeyen Avrupa Birliği’nin sözde maddi desteklerle Türkiye’yi bir tampon bölge haline getirme arzularına ses çıkaramayan AKP iktidarı, eğer şimdi bir de kendi yüzüne karşı soykırımcısınız diyen ABD’nin ödediği vatandaşlık bedeliyle 3 bin Afganistanlıya gerçekten Türk vatandaşlığı vermişse bu tam bir mutlak çöküş ve batış halidir. İktidardaki zihniyetin, kendi iktidarının bekasını Türk Milleti’ni ve Türkiye Cumhuriyeti’ni yücelten bütün değerlerin bekasının üzerinde gördüğünün apaçık ispatı olduğu gibi alçalma ve zillette sınır tanımayan bir anlayışın dipsiz bir dibe serbest düşüşüdür.”
★★★
İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ın Fuat Oktay’dan yanıtlamasını istediği sorular şöyle;
-Türk Vatandaşlığı almak için belirlenen 250 bin dolarlık bedele taksitle ödeme imkanı sağlandığı doğru mudur? Eğer doğruysa bu uygulama, Türkiye vatandaşlığının adeta on iki taksitle alınan beyaz eşya statüsüne indirgenerek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Türk Milleti’nin onurunu ayaklar altına almak değil midir?
-3 bin Afganistanlıya parayla vatandaşlık verildiği ve söz konusu vatandaşlık bedellerinin ABD tarafından ödendiği doğru mudur? ABD’nin parasını ödeyerek T.C. vatandaşı yaptığı başka yabancılar da var mıdır? Varsa toplamda kaç kişidir?
-Taksitle ödeyerek 250 bin dolara vatandaşlık alma konusunda belirlenen Türkçe bilmek, milli güvenlik ve kamusal düzene karşı tehdit oluşturmamak, gelir ve meslek beyanı, en az 5 yıllık ikamet gibi kriterler uygulanmakta mıdır? Eğer uygulanıyorsa 3 bin Afganistanlının bu kriterleri taşıdıklarına dair verileri kamuoyu ile paylaşmayı düşünmüyor musunuz?
-Son 10 yılda ülkemizde toplamda kaç sığınmacıya parayla vatandaşlık verilmiştir? Bu sığınmacılardan toplamda ne kadar para alınmıştır ve bu parayı kim ya da hangi ülkeler ödemiştir?
Sanırım, Aytun Çıray bu soruların cevabını bulabilmek için Göç Bakanlığı’nın kurulmasını bekleyecek. Tabi onlarda yanıt verebilirlerse!..