Oya Berberoğlu: Gereği yapılmazsa AİHM'ye gideceğiz

CHP’nin tutuklu milletvekili Enis Berberoğlu'nun eşi Oya Berberoğlu, partiye kırgın olduğunu dile getirirken “Adalet Yürüyüşü ve Adalet Kurultayı yapıldı, ama sonra bir şey yapılmadı. Çok yavaş kaldıklarını düşünüyorum” dedi.

CHP'nin tutuklu milletvekili Enis Berberoğlu'nun eşi Oya Berberoğlu Evrensel'den Meltem Akyol'a konuştu.

Haber şöyle:

24 Haziran’da CHP’den yeniden milletvekili seçilen Enis Berberoğlu, hâlâ cezarevinde. 14 aydır da tecritte. Yargıtay 16. Ceza Dairesi “İkinci kez milletvekili seçilmek dokunulmazlık kazandırmaz. Enis Berberoğlu’nun yargılamasını durdurmaz” kararından sonra, tepki olarak görüşe çıkmama, savunma yapmama kararı aldı, yaklaşık 20 gündür eşi ile, avukatları ile ve milletvekilleri ile görüşmüyor. Avukatları Yargıtay 17. Ceza Dairesine itirazda bulundu. Oya Berberoğlu ile bu süreçte evinde bir araya geldik, Enis Berberoğlu’nun cezaevi sürecinden, siyasete girmesine, verilen yargı kararlarından, nasıl tanıştıklarına ve CHP’deki tartışmalara pek çok şey konuştuk. Enis Berberoğlu’nun kimse ile görüşmeyerek kendisini ikinci kez tecride almasının sadece adaletsizliğe değil aynı zamanda siyasetsizliğe de bir tepki olduğu görüşünde Oya Berberoğlu. Başından beri pek çok hukuksuzluk yaşandığını dile getiren Oya Berberoğlu buna rağmen umudunu kaybetmek istemediğini belirtiyor.

Yargının siyasetin etkisinde olduğunu Fransız Gazeteci Loup Bureau, Gazeteci Deniz Yücel ve Rahip Brunson gerilimlerini hatırlatarak anlatıyor. Ve diyor ki: “Yargı bağımsızlığı deniyor, madem bizim yargımız bağımsız, madem siyaset müdahale etmiyor, eee bu pazarlıklar ne, yani bu memlekette nasıl güveneceğiz adalete? O zaman bekleyeceğiz ki Trump bizim için de bir tweet atıversin.”

HUKUK DEVLETİYSEK EĞER...
Cezaevi süreci tutuklu yakınlarını da hukuk alanında uzman yapıyor, Oya ve Enis Berberoğlu’nun kızı Zeynep Dilara zaten hukukçu... “Bu süreçte ben de cezacı ve anayasacı oldum” diyor Oya Berberoğlu. Tek tek süreçte verilen kararları, bu kararların hukuksuzluklarını anlatıyor bize, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin kararını hatırlatarak. Yargıtayın verdiği karara tepkili: “Hukuka hep güvenmeye çalıştım, ben yine de güvenmek istedim, içimde bir umut oldu, gerçekten, yani dedim ki yargı kendi içerisinde bir karar verir, burası çadır cumhuriyeti değil, biz hukuk devletiysek eğer, her ne kadar siyasi baskı da olsa, bir hakkaniyet olur herhalde dedim... Ama 2.5 yıllık sürece bakıyorum, bir hakkaniyet olmuyor maalesef, olmuyor.”

Yerel bir mahkemenin 24 Haziran seçimlerinde HDP’den milletvekili seçilen Kemal Bülbül, hakkındaki davayı seçildikten sonra, ‘Yargılamayı durduruyorum, dokunulmazlık kazandı’ diyerek durdurduğunu da hatırlatan Berberoğlu, “Şimdi yerel mahkeme ona öyle diyor, ki doğru olan da bu, ama koca Yargıtay bunu diyor. Hepsi için aynı yasa geçerli değil mi yani, bu nedir” diyerek tepki gösteriyor. Ve ekliyor: “Enis siyaseten hapse atıldı, siyaseten de er ya da geç özgürlüğüne kavuşacaktır.”

YARGITAY 17. CEZA DAİRESİNİN KARARINI BEKLİYOR
Yargıtay 16 Ceza Dairesinin Berberoğlu hakkındaki davanın dokunulmazlık nedeniyle durması istemini reddetmesi sonrası Yargıtay 17. Ceza Dairesine itiraz başvurusu yaptıklarını söyleyen Oya Berberoğlu Yargıtayın bu hukuksuzluğa son vermesini bekliyor. Hukuksuzluğun devam etmesi halinde ise yapacaklarını anlatıyor: “Ben umudumu kaybetmek istemiyorum, umudumu koruyorum, umut fakirin ekmeği, benim umuttan başka çarem yok, yani şimdi 17. Ceza Dairesinde görüşülecek dosyada o hatayı düzeltmezse ne yapacağım ben, Anayasa Mahkemesine (AYM) başvuracağım... İnşallah 17. Ceza Dairesi düzeltir, adil bir sonuca bağlar, orası düzeltmezse AYM. Enis milletvekili olduktan sonra AYM’ye başvuru yapmadık, Yargıtay gereğini yapar diye, AYM de eğer hakkı teslim etmezse, anayasayı ayaklar altına alırsa, Yargıtay 16. Dairesi aldı işte, mecburen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) gideceğiz.”

MAHKEMELER KARAR VERMİYOR
Yargının bu dönemde tamamen siyasetin etkisinde olduğunun altını çiziyor Oya Berberoğlu. Şöyle anlatıyor: “Bakın siyasi baskı o kadar fazla ki, normalde istinaf Enis’e beraat verirdi, ne yapıyorlar korkuyorlar. Herkes bir yerlere bakıyor, ama ben yerimden sürülmeyeyim, bana olacağına ona olsun diyor. Diyelim ki İstanbul’da bizim davaya bakan istinaf mahkemesi, oradaki hakim Enis’e beraat verdi, normal hukuk da bunu gerektiriyor aslında, adamı yarın öbür gün oraya sürerler, onlar da korkuyorlar işte. O nedenle böyle sürüncemede.”

“Yargı bağımsızlığı falan yok” diyen Oya Berberoğlu hemen arkasından şunları söylüyor: “Bakın şimdi Fransa ile yaşanan (Gazeteci Loup Bureau’nun Macron ile görüşmeden sonra serbest bırakılması), Almanya ile yaşanan (Gazeteci Deniz Yücel’in Alman hükümeti ile anlaşma sonrası serbest bırakılması)... Bunların tamamen siyasi tutuklamalar olduğunu görüyoruz. Şimdi de Amerika ile Brunson üzerinden yaşananlar. Eee madem bizim yargımız bağımsız, madem siyaset müdahale etmiyor, zaten bu sorunların kendi içerisinde halledilmesi lazım değil mi? Öyle ise bu pazarlıklar ne, yani bu memlekette nasıl güveneceğiz adalete. O zaman bekleyeceğiz ki Trump bizim için de bir tweet atıversin.”

YILDIRIM VE BAHÇELİ’YE GÖRÜŞME TALEBİ
Önümüzdeki günlerde eylemde olacak Oya Berberoğlu. Yargıtay, AYM ve TBMM önünde ‘adalet’ isteyecek. Bir dizi görüşme talebinde de bulundu, Meclis Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli... Şöyle anlatıyor Oya Berberoğlu: “AYM önünde Yargıtay Önünde ve TBMM önünde eylem de yapacağım, açıklama da. Üçüne de gideceğim, özellikle Yargıtayda bekleyeceğim, belki karar da çıkar... Şimdiye kadar hep bekledik, saygı duyduk, yanlıştan dönerler dedik. Kimseyi de dinlemeyeceğim bundan sonra. Daha önce de dedim, ne Enis’i, ne avukatları....”

‘ONU SİYASETE BEN İTTİM’
Enis Berberoğlu’nun siyasete girmesine de vesile olduğunu söyleyip bundan zaman zaman pişman olduğunu da ekliyor Oya Berberoğlu: “Hürriyet’teydi, artık basın zor durumdaydı, siyasi baskılar çekilecek gibi değildi, doğru dürüst gazetecilik yapamaz hale gelmişti, artık dayanacak noktada da değildi ve ayrılmaya karar verdi ve ayrıldı. Ayrıldıktan sonra Bahçeşehir Üniversitesi ile anlaştı, Boğaziçi Üniversitesine de (Enis Berberoğlu’nun mezun olduğu okul) konuk hoca olarak gitmeyi kabul etti. O arada seçimler yaklaştı, ben de dedim ki ‘Senin söyleyecek çok şeyin var, kaç yıllık da CHP’lisin elini taşın altına koy, siyasete gir’. O da bana ‘Sen gir, sen çok meraklısın’ dedi. Neyse sonra süreç işledi, Kemal Bey aradı, Enis ile buluştular, anlaştılar işte sonrasını biliyorsunuz. Ben çok pişman oldum, neden ittim onu dedim, pişman oldum, perişan yaşıyoruz 2.5 yıldır. Son 14 aydır da tecritte zaten... Şimdi böyle diyorum ama yine olsa yine yapardım da sanırım...”

EN SEVDİĞİ YEMEKLERİ YAPIYORUM, SONRA DA BİRKAÇ GÜN TATİL
Bu süreçte evden çıkmak istemediğini de anlatıyor Oya Berberoğlu, “Sadece haftada bir Maltepe’ye gittim geldim, kızım normalde Beşiktaş’ta oturuyordu, babası hapse girince benim yanıma geldi, biz ana-kız evdeyiz... Kulağım gözüm yargıda, bekliyorum” diyor.

Ve ekliyor: “Bir de gündeme bakıyorum, bir açıklama, bir gerginlik, bir yumuşama. Bakıyorum işte, ne olacak diye. Çünkü bizim durumumuzu o kadar belirliyor ki, siyasetteki gelişmeler, yargıyı siyaset belirliyor.”

Enis Berberoğlu çıktığında ne yapacaksınız diye soruyoruz, “Enis çıktığında birkaç gün bir yere gidelim dinlenelim istiyoruz. Onunla çok yoğun geçti hayatımız, çoğunlukla da ayrı geçti. O Ankara’daydı ben İstanbul’da işte başka başka yerlerde.. Özlemle geçti yıllarımız. İşte 1985’ten beri evliyiz, mutlu evliliğin sırrı da işte bu galiba” diyor, gülüyoruz..

“Bir de onun en sevdiği yemekleri yapacağım” diye de ekliyor. Aslında bir süredir her karar aşamasında, istinaf mahkemesinde, Yargıtay kararını beklerken ya da... Hep en sevdiği yemekleri hazırlıyormuş Enis Berberoğlu’nun. Bazılarında kararın ne zaman açıklanacağı da belli olmuyor, Yargıtayda olduğu gibi. O zaman da tahminde bulunup 2 gün önce, başlıyor hazırlıklara Oya Berberoğlu: “Hele son bir aydır, en sevdiği yemekleri yapıyorum sürekli, ha şimdi çıkacak, ha yarın, ha... Yargıtay 17. Ceza Dairesini bekliyorum. Önümüzdeki 2 hafta içerisinde açıklarlar diye düşünüyorum, bekliyorum işte.”

LEYLA HANIM’IN DA TAHLİYE EDİLMESİ LAZIM
Tutuklu bir diğer milletvekili olan Leyla Güven’in durumuna da değiniyor Oya Berberoğlu, “Leyla Hanım için de aynı şey geçerli, seçilmiş bir milletvekili, tutuksuz yargılanması lazım, illa yargılanacaksa, normalde de dokunulmazlık kazanıldıktan sonra davaların durması gerekiyor, her şey siyasi iktidarın iki dudağı arasında işte, normalde Leyla Hanım’ın da tahliye edilmesi lazım, Enis’in de...”

CHP’YE KIRGINIM
Enis Berberoğlu görüşe çıkmama kararı aldığında bunun aynı zamanda partisi CHP’ye de mesaj olduğu konuşuldu. Zira CHP parti içi kavgalarla gündemde şu sıralar... CHP’ye de sitem ediyor, Oya Berberoğlu... Kızgın mısınız diye soruyoruz, “Kırgınım diye yanıtlıyor.

Ve devam ediyor: “Adalet Yürüyüşü ve Adalet Kurultayı yapıldı, ama sonra bir şey yapılmadı. Çok yavaş kaldıklarını düşünüyorum. Yani Avrupa için de çok şey önerdim, buradan CHP’den 30-40 milletvekili ziyaret etmiştir, o kadar da çok Enis’e sahip çıktıklarını düşünmüyorum. Kemal Bey çok sahip çıkmaya çalıştı, Adalet Yürüyüşü falan. Biraz kırıldım, içerledim. Grupta konuşma, bazı vekillerin açıklamaları öyle gitti. Avrupa’dan ziyarete gelen olmadı ya Enis’i. Sosyalist Enternasyonal başkan yardımcısı, geldi, Umut Oran vesilesi ile. Görüşmesine de izin verilmedi zaten. Onun dışında Avrupa’dan gelen parlamenter ziyareti olmadı. Genelde biz tek başımızaydık, Enis, ben, kızım ve işte avukatlarımız.”

Kurultay kargaşasına dair de eleştirileri var: “Türkiye’nin bu kadar derdi varken, seçimlerden hemen sonra bu kadar iç karışıklıkla uğraşması yani bence sıkıntılı. Memleket bu halde,yerel seçim var ve erkene alınması konuşuluyor. Ve CHP bununla uğraşıyor. En azından yerel seçim sonrasını beklemek gerekmez mi, yani Muharrem Bey azıcık sabretseydi, partiye yardımcı olsaydı. 24 Haziren seçimleri CHP’de değişim-dönüşüm arzusunu gösterdi, parti yönetiminin de bu mesajı aldığını düşünüyorum. Kurultay eninde sonunda olacaktır, O kurultayda Kemal (Kılıçdaroğlu) Beyin de aday olacağını sanmıyorum.”