Arık: Bir yanda vatanı savunanlar..
CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, şeker fabrikalarının satışının vatanı satmak olduğunu ifade etti.
Arık, “Bir yanda kahraman askerlerimiz Afrin’de vatan savunması yaparken, diğer yanda iktidar bu halkın değeri olan şeker fabrikalarını yani vatanı satıyorlar” diye konuştu.
CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık özelleştirmesi planlanan Kırşehir ve Yozgat Şeker Fabrikalarını ziyaret etti. CHP Genel Başkan Yardımcısı, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, Amasya Milletvekili Mustafa Tuncer, Samsun Milletvekili Kemal Zeybek, Sivas Milletvekili Ali Akyıldız, Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ve CHP Parti Meclisi Üyesi Yıldırım Kaya ile özelleştirilmesi planlanan Kırşehir ve Yozgat şeker fabrikalarını ziyaret eden Arık, konuyla ilgili yaptığı değerlendirme şeker fabrikalarının iktidarların değil, halkın değerleri olduğunu söyledi. Açıklamasında, Zeytin Dalı Harekatı’na da değinen Arık, “Yine Afrin’den yüreğimizi yakan haberler geliyor. Buradan kahraman askerlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum. Kahraman askerlerimizin canları pahasına vatan savunması yürüttüğü bir dönemde iktidarın bu vatanın değerlerini satması da acımızı daha da büyütüyor. Şeker fabrikaları bu ülkenin değeridir. Çiftçinin emeği, işçinin alın teridir. Şeker fabrikaları vatandır. Bir yanda kahraman askerlerimiz Afrin’de vatan savunması yaparken, diğer yanda iktidar bu halkın değeri olan şeker fabrikalarını yani vatanı satıyorlar” diye konuştu.
BU İHANETİ ENGELLEMEK İÇİN BURADAYIZ
Halkın kazanımlarının yok pahasına satıldığı, yandaşların zengin edildiğini belirten Arık, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Sözde yerli ve milli olduğunu iddia eden AKP iktidarı, özünde ise ne yerli ne millidir. Bunu uygulamalarıyla 16 yılda defalarca ortaya koymuştur. Kendilerinden önce bu ülkede taş üstüne taş konmadığı yalanını dillerinden düşürmeyenler; mega projeler adı altında yandaşlarını zengin ederken, halkın kazanımlarını da yok pahasına bir bir satmıştır. Bakın TEKEL Fabrikalarına… TEKEL’in alkollü içki bölümü 17 fabrika, hammadde, stok ve varlıklarıyla, 2004 yılında 292 milyon dolara AKP’nin yandaşlarına satıldı. Bu satıştan sadece iki yıl sonra 2006 yılında bu kez 810 milyon dolara ABD’deli bir şirkete satıldı. Bu şirket ise 2011 yılında, 2 milyar 100 milyon dolara, Dünyaca ünlü, içkide dünya devi olarak tanınan İngiliz DİAGEO Şirketine sattı. Yani 292 milyon dolara satılan TEKEL, sadece 7 yıl sonra 2 milyar 100 milyon dolara satılmış oldu. 7 yılda birilerinin cebine 1 milyar 808 bin dolar aktarılırken, bu ülkenin insanları işsiz kaldı, evine ekmek götüremedi.
İşte sözde yerli ve milli olan AKP bugün de cumhuriyetin ilk yıllarında bu ülke insanının yokluklar içinde kurduğu, çiftçisine, işçisine, doğasına, ekonomisine değer katan şeker fabrikalarını satmaya kalkıyor. Saltanatlarından, şatafatlarından ödün vermeyenler, ekonomideki açığı bu halkın değerlerini satarak kapatmak istiyor. Ve daha da önemlisi bizim insanımız işsiz kalırken, bizim çiftçimiz üretimden kopartılırken onlar insan sağlığı açısından tehlikesi herkes tarafından bilinen Nişasta Bazlı Şeker’in yaygınlaşması için mücadele ediyorlar. Çünkü dönemin Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Bush’a söz verdiler. Şimdi halka verdikleri sözleri unutup, Amerika’ya verdikleri sözleri yerine getirmek için pancar çiftçisini, şeker üreticisini, bu halkın sağlığını tehlikeye atıyorlar. Cargill servetine servet katarken, bizim insanlarımız kanser ile, obezite ile, karaciğer yağlanmasıyla karşı karşıya kalacak. İnsanımızı zehirleyen Cargill, sonra da ilaç satarak servetine servet katacak. Yani her koşulda kazanan Cargill, kaybeden Türk milleti olacak. Biz buna izin vermeyeceğiz. Halkımızla birlikte bu ihaneti engellemek için bugün buradayız. Sonuna kadar pancar üreticimize, şeker işçimize destek olacağız.”