Ümit Özdağ: 2023 seçimlerinin kampanya süreci başladı

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Diyarbakır'da basın toplantısı düzenlendi. Edirne'den Hakkari'ye, Iğdır'dan Muğla'ya bu coğrafya üzerinde yaşayan milletin adının Türk milleti olduğunu belirten Özdağ "2023 seçimlerinin kampanya süreci başlamış görünüyor" dedi.

Partisinin çalışmaları kapsamında çeşitli temaslarda bulunmak için Diyarbakır'a gelen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, basın toplantısı düzenledi.

AKP ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin, HDP'ye hoş görünmek için değişik adımlar atmaya başladıklarını belirten Özdağ, emperyalizmle iş birliği yapan ve bu iş birliğini onaylayanların oyunu falan istemediklerini söyledi.

Özdağ sözlerine şöyle devam etti:

"2023 seçimlerinin kampanya süreci başlamış görünüyor. Bir taraftan AK Parti, bir taraftan Cumhuriyet Halk Partisi, bu başlayan seçim sürecinde PKK-HDP'ye hoş görünmek için değişik adımlar atmaya başladılar. Bunları gülümseyerek ve doğrusu aşağılayarak izliyoruz. Zafer Partisi olarak Edirne'de ne söylüyorsak Diyarbakır'da da onu söylüyoruz, Sinop'ta ne söylüyorsak Hakkari ve Şırnak'ta da onu söylüyoruz. Türkiye bölünmez bir bütündür, Edirne'den Hakkari'ye, Iğdır'dan Muğla'ya bu aziz coğrafya üzerinde yaşayan milletin adı Türk milletidir. Bunu tartışmaya açtırtmayız. İstiklal harbimizi kabul etmeyen, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü kabul etmeyen ve düşmanlık eden, bu coğrafyayı bölmek, milletimizi birbirine düşürmek için fitne fesat yuvası haline gelen, emperyalizmle işbirliği yapan, bu iş birliğini onaylayanların oyunu falan istemiyoruz, canları cehenneme diyoruz."

'ÖĞRENCİLER, SURİYELİ VE AFGANLAR YÜZÜNDEN EV BULAMIYOR'

İttifakları eleştiren Özdağ, 8 milyon sığınmacıyı ülkelerine göndereceklerini söyledi. Öğrencilerin, Suriyeliler ve Afganlar yüzünden ev bulamadıklarını ileri süren Özdağ, sığınmacıların gitmesi için Ankara'da göçmenlerin yoğun yaşadığı Önder Mahallesi'ne bavul koyduklarını aktararak şunları söyledi:

"Türk milletini birbirine düşman etmenin, kavga ettirmenin, Türk milletinin enerjisini sözde iki ittifak arasında tüketmenin dışında bunlar hiçbir şey yapmıyorlar. Zafer Partisi olarak ittifakı, büyük Türk milletiyle yapıyoruz ve bu iki ittifakın sahte ittifaklar olduğuna inanıyoruz.

Türkiye'de aslında iki siyaset vardır; birisi 8 milyon sığınmacı ve kaçakları ülkelerine yollayacak Zafer Partisi, diğeri de yollayamayacak olan diğerleri. Eğer gitsin diyorsa seçmen, Zafer Partisi'ni seçecek. Sığınmacılar da kaçaklar da Türkiye'nin el freni. El frenini indirmeden arabayı süremezsiniz. Türkiye, sorunlarını Suriyelileri vatanlarına, Afganları vatanlarına yollayarak çözmek için ilk adımı atacak, el frenini indirecek, araba ancak ondan sonra hareket edebilir.

Bakın, bugün öğrenciler neden ev bulamıyorlar zannediyorsunuz. Konya'dan arıyorlar beni, Afganlar ve Suriyeliler üniversitenin etrafındaki evleri tutmuş. İstanbul'da çocuklar sokaklarda yatıyor, artık dışarıda kiralayacak ev bulamıyor. Onlar gidince ne olacak?

Kiralar düşecek, onlar gidince temel gıda maddelerinin fiyatı düşecek. Daha bir sene önce 'Suriyelileri burada tutup göç ve entegrasyon bakanlığı kuracağız' diyen Kemal Kılıçdaroğlu şimdi zıplıyor 'ben de yollayacağım, ben de yollayacağım' diye. Arkasından da ekliyor, 'gönüllü yollayacağım.' Kim inanır sana, kim gönüllü gider, bunun gönüllüsü falan yok, herkes gidiyor."