Kılıçdaroğlu, muhtarlara seslendi: Demokrasiye aşığız biz
Hatay'da muhtarlarla bir araya gelen CHP lideri Kılıçdaroğlu, 'demokrasi' mesajı verdi. Kılıçdaroğlu, "Demokrasiye aşığız biz. Demokrasi olmazsa farklılıklarımızı zenginlik olarak kabul edemeyiz" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hatay'da, iş insanları ile bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, daha sonra kanaat önderleri, muhtarlar ve apartman görevlileri ile buluştu. Toplantıya, CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP Hatay milletvekilleri Suzan Şahin, Serkan Topal, Mehmet Güzelmansur, CHP Hatay İl Başkanı Hasan Ramiz Parlar ve parti yöneticileri de katıldı.
Kılıçdaroğlu'nun toplantıda yaptığı konuşmadan öne çıkan başlıklar şöyle:
Konuşmasının başında apartman görevlilerine seslenen Kılıçdaroğlu, "Onların hakkını, hukukunu sonuna kadar arayacağım. Taşeron işçilerine kadro vermiyorlardı. Bir milyonun üzerinde taşeron işçinin, kadrosu yok. Hiçbir güvencesi yoktu. Önce onlara dernek kurdurdum. Erzurum’da kuruldu, oradan başladı. Şimdi bir milyona yakını kadro aldı. Demek ki mücadele olursa başarıya ulaşabiliriz. Apartman görevlisi kardeşlerim de unutmasınlar, o mücadeleyi yapacağız" diye konuştu.
'MUHTARLAR DEMOKRASİNİN TEMEL TAŞIDIR'
Konuşmasında muhtarların sorunlarına değinen ve 'muhtarlık' kurumuna gereken önemin verilmediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Demokrasinin temel taşı muhtarlardır" dedi.
'DEMOKRASİYE AŞIĞIZ BİZ'
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Muhtarlık kurumuna önem vermiyorlar. ‘Muhtar mı, eee seçildi tamam, bitti’ o kadar. Ama ülkenizde demokrasiyi geliştirmek ve büyütmek istiyorsanız muhtarlar için bir kanun çıkması lazım. Belediye başkanları, milletvekilleri, cumhurbaşkanı için, herkes için var, siz de seçimle geliyorsunuz. Onları seçen millet sizi de seçiyor. Sizin bağımsız bir kanununuz yok, isteyin. Bu kardeşiniz onu hazırladı. Bütün muhtar derneklerine gönderdik ama dedik ki ‘Eksiğimiz, yanlışımız olabilir. Siz işin içindesiniz, alın bir bakın bakalım. Burada eksik, yanlış varsa tamamlayalım’. Aldık ve tamamladık. Başka siyasi partiler yaptılar mı, hayır yapmadılar. Demokrasiye aşığız biz. Demokrasi olmazsa kucaklaşamayız biz. Demokrasi olmazsa farklılıklarımızı zenginlik olarak kabul edemeyiz. Farklılıklar zenginliktir, kavga aracı değil. Biz farklılıklarımızı kavga aracı yapıyoruz. Farklı düşünceler bir toplumu ileriye taşır.
Sizin bir bütçeniz yok. Niye? Bir mahalleye bakmıyor musunuz siz? Seçilmediniz mi? Diyelim ki mahallede fakir bir ailenin çocuğu üniversite kazandı, Adana’ya gidip kaydını yaptıracak. Belediye başkanına, milletvekiline, bakana, cumhurbaşkanına ulaşamıyor. En rahat mahallenin muhtarına ulaşır. Sizin gidiş dönüş için bir otobüs bileti alacak bir bütçenizin olması ayıp mı olur? Ben bunu söylediğim zaman ‘Parayı nerden bulacağız’ diyorlar. Benim maliyeci olduğumu bilmiyorlar herhalde. 27 buçuk yılımı, bütçe nasıl yapılır, para nasıl harcanır, israf nasıl önlenir, buna ayırdım.
'SİYASETİN KİRLİLİKTEN ARINMASI LAZIM'
Siyasetin ahlaki zeminde büyümesi ve yürümesi lazım. Sözüm var, Allah nasip ederse dostlarımızla birlikte iktidar olduğumuzda Meclis’e ilk sevk edeceğimiz bir numaralı kanun, Siyasi Ahlak Kanunu olacak. Bir siyasi, siyasete girdikten sonra zenginleşmişse bilin ki malı götürmüştür. İki kere iki, eşittir dört. Kendi hayatımdan biliyorum. Siyasete girdik, girdiğim gün mal beyanımı internet sitesine koydum. Hepsi teriyle kazandığım mallar. Karımın yüzüğüne kadar koyduk. Ama ben zenginleşmedim. İyi milletvekili maaşı alıyorum. Çoluk çocuk geçiniyoruz. Peki nasıl oluyor da birileri büyük han hamam sahibi oluyor. Siyaset kirlilikten arınmak zorundadır. Ahlaki zemine oturmak zorundadır."