'Devlet çöküyor, Erdoğan’ı dövecek cumhurbaşkanı adayı arayışında değiliz'
Korkusuz yazarı Ahmet Takan, Meral Akşener'in "Başbakanlığa adayım" söylemini ve İYİ Parti'nin yol haritasını köşesinde değerlendirdi.
Korkusuz yazarı Ahmet Takan, Meral Akşener'in "Başbakanlığa adayım" söylemini ve İYİ Parti'nin yol haritasını köşesinde değerlendirdi.
Takan'ın bugünkü yazısı şöyle:
Üç gündür aynı konu üzerinde duruyoruz. Umarım okurken canınız sıkılmıyor veya “yine aynı şeyleri yazıp durmuş” diyerek sayfayı terk etmiyorsunuzdur… Ankara gazetecisi olmanın üzerimize yüklediği şartlar gereği devam edeceğim;
Gözler, önceki gün (Salı) İYİ Parti Genel Merkezi’ndeydi. İYİ Parti lideri Meral Akşener, partisinin başkanlık divanını topladı. Kritik bir toplantıydı. Kritik diyorum çünkü, hepimiz, Akşener’in HalkTV’de “Cumhurbaşkanlığına aday değilim. Başbakanlığa adayım” çıkışından sonra kurmaylarıyla yaptığı ilk toplantıda neler anlatacağına odaklanmıştık. Her ne kadar Akşener’in kurmayları “biz zaten önceden biliyorduk. Meral hanımın o çıkışı bizim için yeni değil” deseler de merakımızın önüne geçmeleri mümkün değildi!..
İYİ Parti’nin kritik başkanlık toplantısında neler konuşulduğu, ne gibi değerlendirmeler yapıldığı konusunda epey mesai harcadım. Meral Akşener, parti içi toplantılarda sansürsüz konuşan ve kendisi gibi, her şeyin sansürsüz konuşulmasına isteyen ve sağlayan bir siyasetçi ve bir lider. İzleyebildiğim kadarıyla, İYİ Parti’nin toplantılarında “Acaba şöyle konuşursam veya genel başkana aykırı bir şey söylersem, partiden kovulur muyum, hain ilan edilir miyim?” korkusu yaşanmıyor. Bu, biz gazetecilere de fayda sağlıyor, sağlıklı bilgiye ulaşmamızı kolaylaştırıyor.
★★★
Peki, neden o gün Meral Akşener HalkTV’de “Cumhurbaşkanlığına aday değilim. Başbakanlığa adayım” dedi. Akşener, başkanlık divanında önce genel bir değerlendirme yaptı. İYİ Parti kurmaylarından edindiğim bilgilere göre Akşener, siyasette deprem yaratan çıkışının gerekçelerini şöyle sıraladı,
-Demokrasinin önünü açtık.
-Türkiye içinde bulunduğu sıkışıklıktan çıksın istedik.
-Türkiye’de, etnisite, din ve tarikatlar üzerinden siyaset yapılmasını istemiyoruz.
-Türkiye’yi ağır sorunlarından kurtarmalıyız.
-Tayyip Erdoğan’ı dövecek bir Cumhurbaşkanı adayı arayışı içinde değiliz. Gerilimi arttıracak yeni bir AKP ucube sistemi, dönemi yaşansın istemiyoruz. Bunun peşinde değiliz.
-Tayyip Erdoğan düşmanlığımız yok.
-Ülkede, AKP ne yapmışsa tekrar onu yapacak bir dönem isteniyor havası oluştu. Bu beni ürküttü. Biz yeni bir AKP dönemi yaşansın istemiyoruz. AKP sonrası dönemde ne yapılacaksa hukuk kuralları içinde yapılır.
Meral Akşener, toplantıda “öç alma”, “rövanşist” duygularla hareket edilememesi gerektiğinin, hedeflerinin Türkiye’yi sağlıklı bir şekilde güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçirmek olduğunun altını ısrarla çizdi.
İYİ Parti lideri Meral Akşener, “Çıkışı ile AKP’ye selam çaktı” eleştirilerine de yanıt verdi. Akşener, Millet İttifakı’ndan dönüşün kesinlikle söz konusu olmadığını vurgularken, çıkışının Türkiye için yaptıkları fedakârlıkların bir halkası olduğunu belirtti.
Cevabını en merak ettiğiniz soruya gelelim; “Herhangi bir cumhurbaşkanı adayı ismi konuşuldu mu?”…
İYİ Parti kurmayları, ağız birliği etmişçesine “Toplantıda isimler konusu konuşulmadı, hiç gündeme gelmedi. Zaten yeri ve zamanı da değil. İsimler üzerinde tartışma yapılmasını istemiyoruz” diyor.
★★★
Sadece liderin konuştuğu ve daha sonra karar defterinin boş sayfasına imzaların atıldığı 30 dakikalık bir toplantı olmadığı için İYİ Parti başkanlık divanında oldukça uzun değerlendirmeler yapıldı. Sonunda, genel merkezin ortak havasını şöyle özetleyebilirim;
-İYİ Parti’nin projesi, Başbakanlığa vurgu yapan farklı bir proje.
-Türkiye’yi ayağa kaldıracak, ekmeği büyütecek konuların tartışılmasını istiyoruz.
-Ucube sistem Türkiye’ye zarar veriyor. Kesinlikle kurtulmamız gerekiyor. Onun yolu Başbakanlık sistemi ve biz onu istiyoruz. Arka kapılarda görev dağılımı kesinlikle yok. Birinci parti olma hedefini önümüze koyduk. Başbakan olmak için, birinci parti olmak için bütün yoğunluğumuzu oraya vereceğiz. Parlamenter sistemi getireceğiz.
-Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda, Tayyip Erdoğan ile saç saça, baş başa kavga edecek bir ismin arayışında değiliz. Demokrasi ve hukuka sıkı sıkıya bağlı, devleti tam manası ve layıkıyla temsil edeceğine inandığımız bir isim olacak.
-Önümüzdeki dönem Cumhurbaşkanlığı yarışı olmayacak Başbakanlık yarışı olacak. Sistem yarışı olacak.
-Tayyip Erdoğan ne yaptıysa bizde onların aynısını yapacağız arayışı içinde değiliz. Türkiye’yi kucaklayacak bir Cumhurbaşkanı arıyoruz.
-Türkiye’ye yeni bir kadro ve siyaset anlayışı getirdik. İktidarda, koalisyonlar yapılıyordu. Biz, muhalefette, benzemezler arasında siyaset üretiyoruz.
-Sistemi tartışıyoruz. Ülkede geçim olsun istiyoruz. Türkiye hak ettiği ve layık olduğu medeni yere gelsin istiyoruz. Demokrasi ve hukukun üstünlüğünü benimsemiş bir yönetim anlayışının peşindeyiz.
-HDP’nin açıklamalarını, siyasetini beğenmiyor eleştiriyoruz. İşbirliği yapmayız, bir araya kesinlikle gelmeyiz. HDP’nin ayrı olarak seçime gitmesini memnuniyetle karşılıyoruz.
-Türkiye ucube rejimi tartışıyor, devlet çöküyor, “Kürt sorunu” başlığı altında tartışma doğru değil.