Selçuk Mızraklı'ya açlık grevi davasında beraat

Yerine kayyum atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Selçuk Mızraklı hakkında açılan davanın karar duruşması görüldü. Mızraklı, “terör örgütü propagandası yapma” davasından beraat etti.

Selçuk Mızraklı'ya açlık grevi davasında beraat

Yerine kayyum atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Selçuk Mızraklı, hakkında açılan “terör örgütü propagandası yapma” davasından beraat etti.

Yerine kayyum atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Selçuk Mızraklı hakkında “terör örgütü propagandası” yapmakla açılan davanın karar duruşması Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Başka bir dosyadan tutuklu olan ve yerine kayyum atanan Mızraklı, duruşmaya Kayseri Bünyan T 2 Nolu Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Duruşmada Mızraklı’nın avukatları Kenan Maçoğlu ve Şevin Kaya da hazır bulundu.

Mızraklı hakkında hazırlanan iddianamede, "HDP Diyarbakır İl Örgütünde bir etkinliğe katılması, İran’da idam edilen Kürt aktivist Ramin Hossein Penahi için yaptığı twitter paylaşımı, bir taziyeye katılması, HDP’ye dönük 9 Ekim operasyonuna ilişkin yapılan açıklaya katılması, HDP’nin ‘Ortadoğu Krizi ve Demokratik Ulus Çözümü’ konferansına katılması ve DTK Eş Başkanı Leyla Güven’in başlatmış olduğu açlık grevine 3 günlük açlık greviyle destek vermesi" suçlama konusu yapıldı.

Kimlik tespiti ardından savcılık tarafından “terör örgütü propagandası yapma” gerekçesiyle cezalandırılması istenen Mızraklı, esas hakkında savunma yaptı.

AYM BAŞKANININ SÖZLERİNİ HATIRLATTI

Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan’ın sözlerini hatırlatan Mızraklı, şöyle devam etti:

“İşleyişte belli sorunlar, sıkıntılar var. Yargının zaman zaman ciddi baskılar altında kaldığına dair de emareler var. AYM’nin kararlarının uygulanmadığı durumlarla karşılaşıyoruz. Türkiye’den bahsederken, eskilerde Türkiye’den ‘kanun devletidir’ denir. Tüm rejimlerde kanunlar vardır. Ben milletvekilliğinden ayrıldıktan sonra Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na başladığımda Diyarbakır Valiliği kayyum atanması için yazı yazmıştı. Valilik nasıl böyle bir yazı yazılabilir. Sizler çok daha iyi biliyorsunuz ki Valiliklere verilen yetkiler, yargının yetki gaspıyla oluşmuştur. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine kayyum atanması anayasa ihlalidir. 500 bin insanın oyunu almış biri olarak görev yapmadan kayyum atanmasıyla karşı karşıya kaldık. Böyle bir ülkede hukuk devletinden nasıl bahsedebiliriz?” diye sordu.

"TÜRKİYE DEMOKRASİNİN ZAYIFLADIĞI BİR ÜLKE"

Ülkenin kendi ayaklarıyla kötüye gittiğini ifade eden Mızraklı, “Demokratik hak, özgürlüklere baskı olduğu, kaynakların talan edildiği bir dönemdeyiz. Bu ülkenin insanları buna dur demezse bugün olduğu gibi televizyonun karşısına geçer, iyi bir haber bekleriz. Türkiye’deki yargılamaların siyasal olduğuna ilişkin Venedik Komisyonu’nun değerlendirmelerini biliyorsunuz. Anayasa ile güvence altına alınmış, imzaladığınız sözleşmeyi bir içtihada dönüştürmeyen bir durumla karşı karşıyayız. Türkiye uzun yıllardır demokrasinin zayıfladığı bir ülke. Olumsuza giden bir durumun her geçen gün derinleştiğini görüyoruz” diye belirtti.

Tüm linç girişimlerine rağmen demokratik mücadele eden ısrar eden kişiler olduklarını dile getiren Mızraklı, “Ben bu iddianamenin kurgusunu ne de suçlamaları kabul ediyorum. Barış ve çözüm esasıyla yaptım, ettim” dedi.

VALİLİK ISRARLA AKIBETİNİ SORMUŞ

Söz alan avukat Kenan Maçoğlu da yazılı beyanda bulunduklarını dile getirdi. Ayrıntılı bir savunma yaptıklarını ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi’nin içtihat kararlarına değindiklerini aktaran Maçoğlu, yeni yargı paketinde yapılan değişiklikleri hatırlattı. Müvekkilin İran’da mahkum edilen bir kişiye dair yapılan paylaşımda muhatabın İran devleti olduğunu aktaran Maçoğlu, “Bizde sizin dosyanızda şunu görüyoruz. Sıradan bir yurttaş olsa beraat vereceğinizden şüphemiz yok. Mevcut yargı pratiğinizi biliyoruz. Ancak bu dosyada Diyarbakır Valiliğinin ısrarla dosyanın akıbetine dair 6 kez yazı yazmış. Valiliğin acelesi var. Müvekkil tutuklandı, ceza aldı. Dosyası İstinaf’ta onaylandı. Şimdi Yargıtay’da ama yetmemiş demek ki sizin üzerinizde bir baskı oluşturulmaya çalışılıyor. Biz beraat talebinde bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.

TAZİYEYE KATILMASI NASIL SUÇ OLUR?

Mızraklı’nın avukatlarından Şevin Kaya, kayyum atanma sürecini hatırlattı. “Sizin dosyanızda son senaryo ile karşı karşıya olunduğuna” dikkat çeken Kaya, “Müvekkilimin 6 eylemin 3 tanesi sadec1e milletvekili sıfatıyla sosyal medyada yaptığı paylaşımlar suçlama konusudur. Milletvekili olduğu dönemde 3 tane etkinliğe katılması suç sayıldı. Bu etkinlikler HDP’nin resmi etkinliğidir. Orada şuan savunma yapacak herhangi bir isnadı hukuken görmüyoruz. TCK’da taziyeye katılmak hangi suçu oluşturuyor? Biz bilmiyoruz. Milletvekilinin taziyeye, düğüne katılması nasıl suç olur. Müvekkilin beraat ettirilmesini talep ediyoruz” dedi.

AÇLIK GREVİ EYLEMİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ

Kısa bir ara ardından karar veren mahkeme heyeti iddianamede yer alan iddiaların propaganda suçunu oluşturmadığı, Mızraklı’nın girdiği açlık grevi eyleminin de ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu belirterek, beraat kararı verdi. Mızraklı açlık grevine katıldığı için hakkında açılan davadan beraat etti. (MA)

Etiketler
Selçuk Mızraklı Diyarbakır Grev