Asiltürk’ün ardından Saadet Partisi: 'Cumhur İttifakı defteri kapandı'

GERÇEK GÜNDEM - FIRAT FISTIK / Saadet Partisi’nde yıllardır süren tartışmalar, Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ün ölümünden sonra da devam edeceğe benziyor.

Parti, kongre sürecine girmek üzere ve partide bir grup, ittifaklara çekinceli bakıyor. Genel Merkez ise CHP ve İYİ Parti ile ittifaktan yana. Bir diğer tartışma da Temel Karamollaoğlu’nun görevine devam edip edemeyeceği.

Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ün hayatını kaybetmesinin ardından Saadet Partisi’nde uzun bir süredir devam eden çekişmenin bitip bitmeyeceği tartışma konusu. Asiltürk ile Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun arasının açık olduğu biliniyordu ve bu politik tartışmanın evveliyatı ise 2017 Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi için yapılan referanduma dayanıyor.

Asiltürk ve etrafındakiler bu referandumda “Evet” oyu verme eğilimindeydi. Parti içinde “Hayır” demeyi ısrarla savunan Karamollaoğlu ile Asiltürk’ün araları net olarak bu tarihte açılmaya başladı.

Libya tezkeresi döneminde de parti içinde benzer bir tartışma yaşandı. Asiltürk, parti içinde Türkiye genelinde “Şuur dersleri” adıyla toplantılar düzenliyordu. Genel Başkan ve yöneticilere göre bu toplantılar, partinin organlarına paralel olarak yapılan hatalı toplantılardı. Asiltürk’ün partide özellikle gençlik üzerinde ciddi bir etkisi bulunuyordu. Özellikle Anadolu Gençlik Derneği’nde ciddi bir nüfuza sahipti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Asiltürk’ün yakınlığı

Bu tartışma, Kasım 2020’de iyice gün yüzüne çıktı. Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Abdullah Sevim, Genel Merkez tarafından görevden alındı ve yerine Ömer Faruk Yazıcı getirildi. Sevim, bunun ardından Asiltürk’e daha yakın açıklamalar yapmaya başladı.

Asiltürk’ün parti içinde eleştirilmesine neden olan en büyük etken ise Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yakınlığıydı. Asiltürk, 7 Ocak 2021’de Erdoğan’ı ziyaret etti ve Erdoğan’ın kendisine İstanbul Sözleşmesi’nin kalkacağını söylediğini vurgulamıştı. Özellikle bu ziyaret, tartışmayı iyice alevlendirdi. Asiltürk, 19 Temmuz’da da Erdoğan’ın KKTC ziyaretinde onur konuğu olarak yer aldı. Eski İçişleri Bakanı olması nedeniyle çağrıldığı söylese de parti içindeki konumu nedeniyle tartışmaya yol açtı.

“Gruplaşma devam ediyor”

1990’lı yıllardan beri Milli Görüş hareketinin içinde bulunan ve hala partide görev yapmayı sürdüren önemli bir isim, “Oğuzhan Bey bir tarafı temsil ediyordu. Saray’a teklifsizce girip çıkabiliyordu. Ben yakınen biliyorum. Dirsek teması zaten vardı. Tayyip Beyi ziyaretiyle iyice gün yüzüne çıktı. Partide, otomatik bir bölünmeye neden oldu. Asiltürk’ün hayatını kaybetmesiyle, öbür taraf rahat hale gelmiş görünüyor. Fakat bu gruplaşma devam ediyor” dedi.

Parti tabanının büyük çoğunluğunun ne AKP ne CHP ile yakınlaşmak istediğini söyleyen partili, “Yönetim, CHP ile ittifak yapmakta siyasi istikbal görüyor olabilir. Tabandakilerin birçok kişi, ‘Bize ne bunlardan’ diye düşünüyorlar. Ama enteresan şekilde kimse sesini çıkarmıyor. Süratle kongreye gidilme ihtimali var. Bir mıknatısa ve yeni bir genel başkana ihtiyaç var. Bu isim de Temel Bey değil. Çünkü Temel Bey de tarafını belli etmiş ve kendini yıpratmış biri” diye konuştu.

“Temel Karamollaoğlu devam etmeli”

Partinin gençlik teşkilatında siyasete başlayan ve 30 yılı aşkın bir süredir partide olan bir başka partili ise daha kesin konuştu: “Oğuzhan Beyin vefatıyla Cumhur İttifakı defteri kapandı. 50 yıllık biriydi, bir ağabey olarak görülüyordu. Ama bıkkınlık da üretmişti. Oğuzhan Beyin kendisinin bir gücü vardı ama etrafındaki isimlerin bir şeyi değiştirecek gücü yok. Olağan kongre sürecimiz, 2021 kasım ayının başında başlıyor. 2022 yılına kadar kongremizi yapmamız gerekiyor. Seçimi düşünürsek, o dönemde yapmak mantıklı değil. O nedenle bir an önce kongreye gidilmeli. Bir önceki kongrede Oğuzhan Beyin müdahalesi nedeniyle Temel Karamollaoğlu istediği gibi bir liste yapamadı. Son 2 yılda da iç tartışma, partide bir şeyin yapılamamasına neden oldu. Temel Karamollaoğlu’nun genel başkanlığa devam etmesi gerekir. 2 yıl içinde de Saadet Partisi’nin kurumsallaşmasını sağlayacak bir şeyler yapılmalı. Programa, partiye, teşkilata güvenin sağlanması lazım.”

Oğuzhan Asiltürk kimdir?

Oğuzhan Asiltürk, 1935 yılında Malatya’da ilçesinde doğdu. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi’nden mezun oldu ve siyasete Milli Selamet Partisi ile girdi. Siyasi kariyeri boyunca 14 ve 15. Dönem Ankara, 19, 20 ve 21. Dönem Malatya milletvekilliği yaptı. Bunların yanı sıra İçişleri, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı görevlerinde bulundu.

Milli Selamet Partisi davası sebebiyle bir yıl gözaltında kalan Asiltürk, daha sonra beraat etti. 10 yıl süreyle siyaset yapması yasaklanan Asiltürk’ün cezası 1987 Anayasa referandumu ile kaldırıldı. Yasağı kalktıktan sonra ilk kongrede Refah Partisi'nin genel sekreterliğine seçildi. Asiltürk, 11 yıl sonra tekrar Malatya'dan milletvekili seçildi ve Fazilet Partisi'ne girdi. Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan'ın ölümünün ardından Saadet Partisi'nin Yüksek İstişare Kurulu Başkanlığına seçilen Asiltürk, o tarihten ölümüne kadar bu görevini sürdürdü.