CHP'de bir bildiri daha
Ortak Akıl Platformu, CHP içerisinde yaşanan tartışmalara yönelik bir bildiri yayımladı.
Platformun Ankara’da gerçekleştirdiği 13. toplantıya aralarında Dayanışma-Ankatay Hareketi, Tabanın Sesi Hareketi ve Eskişehir Karıncaları’ndan temsilcilerin de bulunduğu platform bileşenleri temsilcileri katıldı.
Tüm bileşenlerin CHP’ye yönelik hazırladıkları bildiri şöyle:
“24 Haziran 2018 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilleri Seçimi sonuçlarının, CHP Yönetimi, Örgütleri ve Seçmenine yansımaları açısından yapılan değerlendirme sonuçları, ana başlıklar halinde aşağıda sunulmuştur.
CHP'li muhaliflerden kurultay açıklaması: Arkasındayız
AKP ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı’nın dayattığı, OHAL baskısı altında seçime gitme yaklaşımının kabul edilmesi, CHP’nin geçmişinde hiç görülmemiş vahamette tarihi bir hata olmuştur. Bu, tam bir siyasi basiretsizlik örneğidir. OHAL baskısına ek olarak her türlü devlet olanağının kullanıldığı, bütünüyle adaletsiz koşullarda gerçekleşen ve Türkiye’nin kaderini kökten etkileyen seçimin sonuçlarına yönelik, sonradan yapılan itirazların hiçbir anlamının olmadığı da apaçık ortaya çıkmıştır.
Sonuçta zaman zaman askeri müdahalelerle sarsılsa da, 70 yıldır kazanılan deneyimlerle gelişen parlamenter demokratik sistem ortadan kalkmış, ülke ve toplum çok tehlikeli belirsizlikler içeren yeni bir rejime sürüklenmiştir.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığında 9. seçim başarısızlığını yaşayan CHP’de bu aşamada yapılması gerekenlerin ne yazık ki hiçbiri yapılmamıştır. CHP Liderliği, işbaşına geçtiği dönemden bu yana her yenilgi sonrası olduğu gibi yine geçmişte kalan “başarı” öykülerini anlatmaya kalkışmış, ancak ‘mızrak çuvala sığmaz’ deyişini doğrularcasına, atadıkları partililer dışında tabandan büyük tepki almıştır.
Bu aşamada şimdi ne yapmalı sorusunu doğru yanıtlayabilmek için, hangi noktalarda hata yapıldığının eksiksiz tespit edilmesi gerekmektedir. Uzun zamandır seçimlerde yaşanan olumsuz sonuçlara bakarak, CHP’nin oylarını arttırma boş umuduyla ısrarla sürdürülen ‘sağ’dan adam devşirme gibi, akıldışı bir yöntemin acilen terk edilmesi gerekiyor. Hele 24 Haziran’ın ardından ‘karşı mahallenin söylemine devam etmek’ türündeki akla zarar anlamsız düşünce ve tutumlardan vazgeçip, partiye dinamik, çağcıl anlamda iyi yetişmiş gençlerin ilgi duyması sağlanmalıdır. Unutmayalım, oluştuğu günlerde iktidar kadrolarının uykularını kaçıran ‘’Gezi Olayları’’ nın ateşleyici gücü gençler, bizim ülkemizin yurtseverleridir. Ülkenin genç kitlelerinin güvenini kazanmak; beklentilerini, umutlarını, kaygılarını anlamak ve partinin kadrolarını, örgüt yapısını onlarla beslemek, sağlamlaştırmak CHP’nin öncelikli hedefi olmalıdır. Kuşkusuz tüm bunları kapsayacak asıl hedefse ‘’Yeniden CHP’’ anlayışının hayata geçirilmesidir. Yani partinin kuruluş felsefesi uyarınca yapısını oluşturan ayarların yeniden canlandırılması kaçınılmazdır.
CHP’nin genel merkez yönetimi bunları yapmamakta ayak direttiği gibi, ne yazık ki 24 Haziran sonrası ortaya çıkan tabloyu da doğru okuyamamıştır. Parti kadrolarının en büyük eksiği, özellikle son 16 yılda Türkiye’yi dibe vurduran sorunların büyüklüğünü kavrayamamalarıdır. Sorunlar doğru biçimde analiz edilmediği sürece çözüm üretilemez. Ülkenin 24 Haziran’la beraber artık geriye dönüşü kısa vadede olanaksız görünen bir noktaya sürüklenmesi ‘’Peki Ne Yapmalı?’’ sorusunu, hiç tartışmasız önemli kılmıştır. Tek adam rejiminin parlamenter sistemi devre dışı bırakan, demokratik yaşamın temel unsurlarını yok sayan yönetim anlayışına karşı CHP’nin, şimdiye kadar olduğu üzere, Genel Merkez’e ve Meclis’e kapanarak siyaset yapma biçimi bir intihardır.
SON SÖZ: 24 Haziran seçim sonuçlarıyla yüzleşmeyi reddeden, tabandan yükselen kurultay taleplerini duymazdan gelen CHP’nin yönetim kadroları yalnızca partiye değil, Türkiye’nin geleceğine yönelik umutlarını ayakta tutmaya çabalayan kitlelere de kötülük etmektedirler. Yaklaşan yerel seçimleri bu yanlış politikalar doğrultusunda başarıya dönüştürmek mümkün görünmemektedir. Tek çıkar yol CHP’ni kuruluş felsefesiyle yeniden buluşturmayı amaçlayan adımları atarak, tabanda o büyük uzlaşmanın bir an önce sağlanmasıdır.”