Akşener'e derdini anlatan vatandaş: Çeksinler ellerimin halini, o iktidar görsün

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e, Bursa Orhangazi’de derdini anlatan ceviz toplayarak geçimini sağlayan 65 yaşındaki yurttaş ellerini göstererek, “Kendi yağımda kendim kavrulmaya çalışıyorum. Yevmiyelerdeyim işte gör halimi, ne haldeyiz bak. Çeksinler bu ellerimin halini. O iktidar görsün bunları görsün” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Bursa Orhangazi’de yurttaşın derdini dinledi. Esnaf ziyareti sırasında Akşener ile konuşan 65 yaşındaki yurttaş, “Bize dolar maaş veriyorlar mı? Biz insanca yaşamayı hak etmiyor muyuz?” dedi. Akşener ile yurttaş arasında şu diyalog yaşandı:

"YURTTAŞ: “Ellerimize bak, 65 yaşımdayım ben yevmiyeye gidiyorum.”

AKŞENER: “Ceviz mi?”

YURTTAŞ: “Ceviz.”

AKŞENER: Ceviz ayıklamış şuralara bak.

YURTTAŞ: “İnsanlara yazık günah değil mi? Biz bunları mı hak ediyoruz. Oylarımızı alıyorlar da niye insanlar bir şey alacağı zaman dolarlara yüklüyorlar. Bize dolar maaş veriyorlar mı? Biz insanca yaşamayı hak etmiyor muyuz? 2 bin lira maaş. Benim maaşım onlara bir günlük çay parası. Yazıklar olsun diyorum başka bir şey demiyorum. Bizi bu iktidardan kurtarın lütfen. Yazık günah bizlere gerçekten günah. Biz bunu hak etmiyoruz. İki çocuğum var.”

AKŞENER: “Ne yapıyorlar?”

YURTTAŞ: “Biri otelde çalışıyor, garsonluk yapıyor. Birisi de özel öğretmenlik yapıyor. Bir türlü kazanamıyor. Yüksek puanlar alıyor, bu sefer çıtayı yükseltiyorlar, yine kazanamıyor. O çocuk okumuş, niye bu hallere düşüyoruz. 3 milyar maaşla çalışıyor benim kızım. 7 sene okudu. İngilizce öğretmeni, biz bunu hak etmiyoruz. Biz onu okutana kadar neler çektik, yazık günah değil mi bize?”

AKŞENER: “Eşiniz ne yapıyor?”

YURTTAŞ: “Eşimden ayrıldım. Kendi yağımda kendim kavrulmaya çalışıyorum. Yevmiyelerdeyim işte gör halimi, ne haldeyiz bak. Çeksinler bu ellerimin halini. O İktidar görsün bunları görsün.”

AKŞENER: “Ceviz ayıkladığında olur, ceviz bir de yakar böyle derileri soyar.”

“KİRAYI ÜÇ AY GEÇ ÖDEYELİM FAİZ UYGULUYOR DİYANET”

AKŞENER: “Oğlum işler nasıl?”

ESNAF: “Çok iyi, çok iyi her gün zam var, her gün zam var. Pandemide üç aya yakın kapalıydık biz. Üç ayda bir kere Diyanet demedi ki kiranızı almıyorum diye. Üç ayında kirasını aldı. Ve ödemeyenlerden faizliyle aldı, faiz uyguladı. Kirayı üç ay geç ödeyelim faiz uyguluyor Diyanet. Adı üstünde Diyanet. Zamlar var, kirayla uğraşıyoruz. Şimdi iki ay sonra tekrardan kiraya zam yapacaklar.”

AKŞENER: “Borcun var mı?”

ESNAF: “Borç her zaman var. Kredi olmadan nasıl olacak. Her şey krediyle, kredi olmadan ne olacak. En ben çocuklukta hatırlıyorum yani kredisiz bir şey aldığımızı.”

AKŞENER: “Ne yaşadınız ne ettiniz hep öğrendik, siz bana öğrettiniz”

ESNAF: “Kiralarda zorlandık mesela, sağ olsun kiralarımız alınmamak olmadı. Hani bir de Diyanette faiz sorunu var. Ki dinimizde aslında yok faiz. Burası bir Diyanet yeri ama kiralarımızı ödemek zorundayız. Bir gün geciktiğinde faiz koyuyor. Birkaç yıl önce üç tane çalışanımız vardı şimdi eşimle ben kaldık sadece.”