'Avrupa ile yakınlaşmamızın tam zamanıdır'

Taha Akyol bugünkü "Brunson düğümü çözülüyor mu?" başlıklı yazısında, "Avrupa ile eskisi gibi yakınlaşmamızın tam zamanıdır" dedi.

Akyol, "Tabii bunun için de Türkiye’nin hukuk devleti ve demokrasi kalitesini aşağılardan yukarılara çıkarmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Taha Akyol'un bugünkü yazısı şöyle:

ANKARA acaba siyaseten dik hatta sert dururken, dahası Amerika’nın elektronik ürünlerine ambargo koyarken “bağımsız yargı” rahip Brunson’ı serbest bırakacak mı?

Serbest dediğim, ev hapsi ve yurtdışına çıkış yasağının kaldırılması...

Bu da nereden çıktı?

Önceki gün Merkez Bankası’nın kararlarına rağmen tırmanmaya devam eden dolar dün sabah saat 09.00’dan itibaren inmeye başlamıştı. İşten anlayanlara sordum, Brunson’ın serbest bırakılması beklentisi var piyasalarda dediler.

NEREDEN ÇIKTI BU?

Washington Büyükelçimiz Serdar Kılıç Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’la görüşmüştü. Yapılan resmi açıklamada “Türkiye’de tutukluluğu devam eden Papaz Andrew Brunson’ı ve Türk-Amerikan ilişkilerinin son durumunu ele aldılar” deniliyordu.

Saat 11.00 gibi Brunson’ın avukatı İsmail Cem Halavurt Brunson’ın serbest bırakılması için dilekçe verdi.

Öğleden sonra ABD Maslahatgüzarı Jeffrey M. Hovenier İzmir’e gitti, rahip Brunson’ı evinde ziyaret etti. Bir tahliye süreci değilse bu trafiğin anlamı neydi? İşte piyasalar bu sebeple beklentiye girmişti.

‘BİRİLERİ İÇİN DEĞİL’

Brunson’ın avukatı tahliye dilekçesinde tutukluluk için hiçbir hukuki sebep olmadığını söylüyor, şöyle diyordu:“Sayın Cumhurbaşkanımızın ve diğer Bakanlarımızın belirttiği üzere Türkiye’de yargı bağımsızlığı var ise sayın mahkemeniz iki ülke arasında gidip gelen heyetler arası görüşmelerin sonucunu beklemeksizin hukuka uygun karar vermelidir... Birileri istediği için değil hukuka uygun olduğu için adli kontrol hükümleri kaldırılmalıdır.”

Ankara ABD’ye karşı “meydan okuyor”, ambargo misillemesi yapıyor... Böyle bir sırada Brunson serbest bırakılırsa hem Türk yargısı ABD ile böyle mücadele eden iktidardan bağımsız karar vermiş, bağımsızlığını göstermiş; hem ABD ile tansiyon yumuşamaya başlamış olacaktı.

Teori böyle ama mahkeme ne karar verir? Hakan Atilla ile ilgili bir gelişme de olacak mı? Bunları sanırım birkaç gün içinde göreceğiz.

‘TERÖR SUÇU’

Düğümün çözüleceği beklentisiyle dolar dün 6.4’e indi; bunu Merkez Bankası bile sağlayamamıştı. İster istemez insanın aklına Almanya’nın tavrı üzerine Deniz Yücel’in tahliye edilmesi geliyor. Bir hukukçu olarak şu kanaatimi de belirteyim: Mahkeme Brunson’ı tahliye ederse AİHM ve AYM’nin içtihatlarına uygun davranmış olur.

Evet, rahip Brunson belli ki Kürtleri Hıristiyanlaştırma hayaline odaklanmıştı. Böylece “Ortadoğu’daki birçok kişi İncil’i duyacak” diye tanımladığı bir davanın peşindeydi.Bu ister istemez siyasi çağrışımlar yapıyor, tabii ki eleştiririz fakat hukuken “terör suçu” değildir.

Elimizi güçlendirecek faktör, evrensel düzeyde hukuktur.

HUKUK DEVLETİ

Trump bir “kibirli kabadayı”dır, öfkemiz haklıdır.

Her durumda Rusya ve Çin’le ilişkilerimizi geliştirmek elbette gereklidir. Ama Türkiye’nin sermaye, pazar ve teknoloji ihtiyacı için asıl Avrupa ile ilişkiler önemlidir.

Birinci ve İkinci Dünya Savaşları Atlantik’in iki yakasını hem esaslı çıkarlarda hem demokratik ilkelerde birleştirmişti. Trump bunu da sabote ediyor.

Avrupa ile eskisi gibi yakınlaşmamızın tam zamanıdır.

Dün TOBB ve TÜSİAD’ın ortak bildirisinde de “Avrupa Birliği ile ilişkilerimizin yeniden olumlu çerçeveye kavuşturulması” gereği vurgulandı.

Tabii bunun için de Türkiye’nin hukuk devleti ve demokrasi kalitesini aşağılardan yukarılara çıkarmamız gerekiyor.

O zaman her yönde elimiz daha güçlü olur.