CHP'den AKP'ye yakın vakıfları için önerge: 'Son 10 yılda aktarılan mali kaynakların ortaya çıkarılması...'
CHP'li Zeynel Emre, kadrolaşma listeleri ve kamu kaynaklarının aktarılması gibi başlıklarla Türkiye'nin gündemine giren TÜGVA ve iktidara yakın vakıf ve derneklere ilişkin TBMM Başkanlığı'na önerge verdi.
CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, kamu kaynaklarının aktarılması ve devlet kademelerine yerleştirilmesi başlıkları ile gündeme gelen AKP'ye yakın vakıfların araştırılması için TBMM Başkanlığı'na önerge verdi.
TÜGVA, TÜRGEV, İlim Yayma Cemiyeti gibi vakıfların araştırılmasının istendiği önergede, son günlerde gündeme gelen iddialara da yer verildi.
Önergede, ''Başta ifade ettiğimiz AKP güdümündekiler olmak üzere Türkiye genelindeki tüm vakıf ve derneklere son 10 yılda aktarılan mali ve ayni kaynakların ortaya çıkartılması; bu kaynakların hangi amaçlar doğrultusunda harcandığının belirlenmesi; bazı dernek ve vakıfların devlette kadrolaştığı iddialarının açıklığa kavuşturulması ve ihtiyaç duyulan tedbirlerin Yüce Meclisimizce tespiti amacıyla bir Meclis Araştırması açılması yerinde olacaktır'' denildi.
Önergenin tamamı şöyle:
''Kamu otoritesinin dışındaki sivil örgütlenme biçimlerinden olan dernek ve vakıflar, günümüzde hem niceliksel hem de faaliyet alanlarının yaygınlığı açısından etkin noktalara ulaşmıştır.
İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğünün verilerine göre, 31 Ekim 2021 tarihi itibariyle Türkiye genelinde faal olan dernek sayısı 121 bin 915 iken, Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesindeki Vakıflar Genel Müdürlüğünün yıllık faaliyet raporunda yer alan bilgilerdeki vakıf sayısı ise 59 bin adet mazbut, 255 mülhak, 5.388 yeni ve 167 cemaat olmak üzere 64 bin 810’dur.
Yüzyıllardır süre gelen vakıf geleneği ile geçen yüzyılla birlikte dayanışma ve örgütlenme yollarından biri olan dernekler; eğitimden sağlığa, çevre sorunlarından tarıma ve ekonominin diğer alanlarına kadar istisnasız her alanda çalışmalar yürütmektedir.
Bu oluşumların günümüzde karşı karşıya olduğu en önemli sınav, kuruluş amaçlarının dışına çıkıp sivil niteliklerini yitirerek, başta siyasi iktidar olmak üzere çeşitli siyasi organizasyonların parçası haline gelmemektir. Ne yazık ki bu sınavdan başarılı çıkan vakıf ve dernek sayısı oldukça azdır.
Vakıf ve derneklere son yıllarda yöneltilen eleştiri ve tepkiler de bu bağlamda gündeme gelmekte, özellikle mali kaynaklara erişim yolları kamuoyunda yoğun olarak tartışılmaktadır.
Son olarak yöneticileri içinde AKP iktidarının temsilcileriyle organik ya da siyasi bağı bulunan Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), Türkiye Gençlik ve Eğitim Hizmet Vakfı (TÜRGEV), ENSAR Vakfı, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), ÖNDER İmam Hatipliler Derneği, İlim Yayma Cemiyeti ile Türkiye Teknoloji Tanıtım (T3) Vakfı’na ilişkin gündeme gelen, ‘kamu kaynaklarının aktarıldığı’ tartışması, söz konusu kanaati güçlendirmiştir.
Süregelen iddialara paralel geçen ay kamuoyuna belgelerle yansıyan bilgilere göre, Yüksek İstişare Kurulu üyeleri arasında AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Necmettin Bilal Erdoğan’ın yer aldığı TÜGVA ile Yönetim Kurulu Başkanlığını, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un eşi Fatmanur Altun’un yaptığı, yönetim kurulu üyeleri arasında Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak’ın bulunduğu TÜRGEV’e, çeşitli kamu kuruluşlarından sınırsız imkânlar sağlanmıştır.
Yukarıda ifade ettiğimiz diğer dernek ve vakıfları da kapsayan bu imkanların sadece İstanbul’da, AKP iktidarınca yönetilen 2014-2018 tarihlerini kapsayan dönemde yarım milyarı bulduğu kaydedilmektedir. Söz konusu vakıf ve derneklere İstanbul’un çeşitli yerlerinde arazi ve bina tahsisi, bazı binaların tadilatının yapılarak kullanıma sunulması ve kira bedellerinin ödenmesi de söz konusu olmuştur.
Bu dernek ve vakıfların birçoğunun Türkiye genelinde örgütlü olduğu göz önüne alındığında diğer illerde sağlanan imkanlarla birlikte aktarılan mali kaynakların bazı bakanlıkların bütçesini bile geçtiğine kuşku yoktur.
TÜGVA ile TÜRGEV başta olmak üzere AKP güdümündeki vakıf ve derneklere ilişkin basına yansıyan son belgelerde, büyük mali kaynak aktarımının yanı sıra devlete, tıpkı Fettullah Gülen Cemaati’nde olduğu gibi ‘sızma’ faaliyetlerinin yürütüldüğü de ortaya çıkmıştır. Bu yapılarla ilişkili olan birçok kişinin ordu, emniyet, adliye ve çeşitli kamu kurumlarına referansla girişler yaptığı kaydedilmektedir.
Başta ifade ettiğimiz AKP güdümündekiler olmak üzere Türkiye genelindeki tüm vakıf ve derneklere son 10 yılda aktarılan mali ve ayni kaynakların ortaya çıkartılması; bu kaynakların hangi amaçlar doğrultusunda harcandığının belirlenmesi; bazı dernek ve vakıfların devlette kadrolaştığı iddialarının açıklığa kavuşturulması ve ihtiyaç duyulan tedbirlerin Yüce Meclisimizce tespiti amacıyla bir Meclis Araştırması açılması yerinde olacaktır.''