'Başkanlık sistemi AYM kararıyla değiştirilecek' senaryosu: Böyle bir ihtimal mümkün mü? Kim, ne dedi?
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararıyla değiştirilebileceği senaryosu, tartışmalara neden oldu. CHP'li isimler bu konuda bir başvuruda bulunmadıklarını kaydetti.
Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle ilgili tartışmalar sürerken, Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı dün 'Ankara'da konuşulan parlamenter sisteme dönüş senaryosunu' aktardı.
Altaylı, AKP'deki oy kaybının devam etmesi halinde Anayasa Mahkemesi'nin başkanlık sistemini getiren anayasa değişikliğini iptal edebileceğini söyledi:
"Biliyorsunuzdur, muhalefetin başkanlık sistemine geçişi sağlayan Anayasa değişikliği ile ilgili Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı itirazlar var. Yüce Mahkeme bugüne kadar bu itirazları ele almadı, bu itiraz dosyalarının kapağını bile açmadı.
Ankara’daki yeni yazarların yeni senaryosuna göre iktidar partisindeki oy erimesinin devam etmesi halinde, Anayasa Mahkemesi bu itirazları gündeme alacak ve kısa süre içinde karara bağlayacak. Ve başkanlık sistemini getiren Anayasa değişikliği Anayasa’ya aykırı bulanarak iptal edilecek.
Hal böyle olunca başkanlık sisteminden vazgeçmeyeceğini defalarca ilan etmiş olan iktidar partisi 'Hay Allah, bak şu olana. Tam biz Türkiye’nin önünü açacaktık ama Anayasa Mahkemesi engelledi. Ne yapalım. Hukuk karşısında boynumuz kıldan ince' diyerek yeniden parlamenter sisteme dönecek."
Altaylı'nın yazısı tartışmalara yol açtı. Karar gazetesi yazarı Elif Çakır, Anayasa Mahkemesi'nin masasında böyle bir itiraz dosyasının olmadığını söyledi.
Anayasa değişikliğinin iptali için başvuruda bulunma yetkisine sahip olan tek partinin CHP olduğunu dile getiren Çakır, ana muhalefet partisinin de böyle bir adım atmadığını hatırlattı. Karar yazarı, köşesinde CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ve CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan’ın konuya dair açıklamalarına da yer verdi.
CHP'Lİ İSİMLER: AYM OLMAYAN BAŞVURUYU NASIL DEĞERLENDİRECEK?
- Engin Altay: "Bizim böyle bir başvurumuz yok ki Anayasa Mahkemesi olmayan başvuruyu nasıl değerlendirecek, karara bağlayacak. 2017 anayasa değişikliğini içeren paketi halka götürdük, sistemi anlattık ve kararı onlara bıraktık. İstedik ki milli irade karar versin. OHAL şartlarında anayasa değişikliğine gidildi. O yüzden biz bu Anayasa değişikliğinin meri ama meşru olmadığını söylüyoruz.”
- Bülent Tezcan: “Öncelikle bizim o dönemde AYM’ye yapılmış bir başvurumuzun olmadığını ifade edeyim. Bizim başvurumuz yok zaten CHP dışında da Meclis’te başvuru yetkisi olan parti yok. Dolayısıyla AYM’nin önünde iptal sonucunu doğuracak derdest bir dosya yok. Zaman zaman bu konuda bireysel başvuruların yapıldığı ve o bireysel başvurulara dayanarak AYM’nin iptal kararı vereceği söylentileri dolaşıyor. Ben böyle bir başvurunun varlığını bilmiyorum ancak bu husus bireysel başvurunun konusu değil. Bu nedenle AYM’nin bireysel başvuruya dayanarak iptal kararı vermesi de mümkün değil.”
ESKİ AYM BAŞKANI KILIÇ: TAMAMEN HAYALİ BİR SENARYO
Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç da Çakır'a yaptığı açıklamada bunun tamamen hayali bir senaryo olduğunu söyledi.
"Anayasa Mahkemesi geçmişte her ne kadar Anayasa değişikliklerinin esasına girerek iptal kararı vermiş ise de Anayasa da açıkça anayasa değişikliklerinin ancak şekil bakımından Anayasa Mahkemesince denetlenebileceği öngörülmektedir" diyen Kılıç, böyle bir başvuruda bulunulmuş olsa bile AYM'nin bunu incelemeye alamayacağını söyledi.
Kılıç, "Ama hadi diyelim ki farzı muhal AYM esas bakımından incelemeye tabi tuttu ve iptal kararı verdi. Doğacak hukuki boşluk nasıl giderilecektir?" diye sorduğu açıklamasına şöyle devam etti:
'HÜKÜMETİN, TBMM'NİN ÇALIŞMASI İMKANSIZ HALE GELİR'
"Çünkü AYM iptal kararı verdiği andan itibaren hukuki bir boşluk doğacaktır bu boşluğun giderilmesi de mümkün olmayacaktır. Başka bir anlatımla CB sistemi tamamen ortadan kalkacaktır. Parlamenter sisteme ilişkin eski hükümlerde yürürlükten kaldırıldığı için Anayasal dayanak ortadan kalkmış oluyor. Hükümetin TBMM’nin çalışması imkansız hale gelir.
Devam edelim. Kanunların iptali halinde doğan boşluklar için Anayasanın 153. maddesi var. 153. Madde diyor ki doğan hukuksal boşluğun giderilmesi için yasama organına en fazla bir yıla kadar süre verilir ve bu yolla boşluk giderilebilir. Ama anayasa değişikleri için böyle bir süre öngörülmüyor, hüküm yok yani.
Anayasa Mahkemesi anayasa değişikliklerini ancak şekil bakımından (teklif ve oylama nisabı gibi) inceleyebilir ve bununla sınırlıdır. Anayasa’da kanunların şekil ve esas yönünden denetlenebileceği açıkça belirtilmiş iken Anayasa değişikliklerinde sadece şekli denetimden bahsedilmektedir.
'ŞEKİL BAKIMINDAN BİLE OLSA ÖNCELİKLİ OLARAK KARAR VERMESİ GEREKİYORDU'
Anayasa’nın 149. Maddesinin 4. Fıkrası ise şekil bozukluğuna dayalı iptal davalarının mahkemece öncelikle incelenip karara bağlanacağı emredilmiştir. Dolayısıyla AYM şekil bakımından inceleyecek bile olsa 4 yıl boyunca beklemesi, dosyayı incelemeye almaması mümkün değil. Şekil bakımından bile olsa öncelikli olarak karar vermesi gerekiyordu.
'KONUŞULAN SENARYONUN TUTAR BİR TARAFI GÖRÜNMÜYOR'
Devam edelim: Hadi farz edelim AYM işin esasına girerek iptal etmek istedi bu kez de AYM’de en az 10 üyenin buna evet demesi gerekiyor. AYM 3’te 2 çoğunlukla bu kararı verebilir. Dolayısıyla konuşulan senaryonun tutar bir tarafı görünmüyor.”
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ'NE YÖNELİK TARTIŞMALAR
2017'deki anayasa referandumuyla kabul edilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, uzunca bir zamandır 'tek adam' eleştirileriyle karşı karşıya. Özellikle muhalefet partileri, Türkiye'nin bu sistemle yol alamayacağı görüşünü sık sık dile getiriyor.
Nitekim son zamanda iktidara yakınlığıyla bilinen gazeteciler de sisteme yönelik eleştirilerini dile getirdi. Eski AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner, 22 Ekim'de Yeni Şafak'ta yayımlanan yazısında cumhurbaşkanının aynı zamanda bir partinin genel başkanı olmaması gerektiğini söyledi.
Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı da RS FM'de katıldığı programda başkanlık sistemiyle ilgili düşüncelerinde yanıldığını ifade etti. "Başkanlık sisteminin Türkiye’ye fayda sağlayacağını söylemiş ve yanılmış bir gazeteciyim. Gerçekten doğru dürüst işleyen dar bölge sistemi üzerine kurulmuş bir tam başkanlık sisteminin doğru olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.