Başak Demirtaş: Dışarıda pandemi tedbiri namına bir şey kalmadı, ama biz Selahattin'le açık görüş yapamıyoruz
Başak Demirtaş, eşi Selahattin Demirtaş'ın tutukluluğunun 5. yılında bir mesaj paylaştı. "Dışarıda pandemi tedbiri namına hiçbir şey kalmadı ama ben Selahattin ve kızlarımız, iki doz aşılı olduğumuz halde maskeli olarak bile açık görüş yapamıyoruz" dedi.
4 Kasım 2016'dan bu yana Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş, kişisel Twitter hesabında bir mesaj yayınladı.
Sözlerine "Selahattin ve arkadaşlarının hukuk dışı bir şekilde evlerinden kaçırılırcasına götürülmelerinin üzerinden tam beş yıl geçti. Yarın altıncı yıla giriyoruz" diye başlayan Demirtaş, şöyle devam etti:
"Bu beş yılın 20 ayında, yani yaklaşık iki yıldır Selahattin ile açık görüş yapamadık. Aylarca kapalı görüş yapamadığımız oldu. Dışarıda pandemi tedbiri namına hiçbir şey kalmadı ama ben Selahattin ve kızlarımız, iki doz aşılı olduğumuz halde maskeli olarak bile açık görüş yapamıyoruz.
'DEMOKRASİ VE HUKUK YOKSA, EKMEK DE OLMUYOR'
Her şeye rağmen, geçtiğimiz beş yıl boyunca umudumuzu hiç yitirmedik. Ne irademiz kırıldı, ne inancımız. Adaletin, özgürlüğün, eşitliğin çok uzak olmadığını biliyoruz. Bütün bu yıllar boyunca haksız yere bedel ödeyen sadece biz olmadık. Hukukun ayaklar altına alınması nedeniyle bu bedeli 85 milyon olarak hepimiz ödüyoruz. Demokrasi ve hukuk yoksa, barış yoksa, ekmek de olmuyor.
'SELAHATTİN VE ARKADAŞLARI HAKSIZ YERE HAPSE KONULDUKLARI GECE DOLAR 3 LİRA CİVARINDAYDI'
Düşünün ki Selahattin ve arkadaşları haksız yere hapse konuldukları gece dolar 3 lira civarındaydı. Bugün ülkedeki bütün hukuksuzlukların yol açtığı ekonomik çöküş nedeniyle dolar şu an 9 buçuk civarında. Yani sırf muhalefeti susturmak amacıyla, paramızın değeri yaklaşık yüzde 300 azaldı.
Sadece bu kadar da değil. Kutuplaşmayı derinleştirdiler. Komşuyu komşuta kötü gözle bakar hale getirdiler. Ülkenin zaten tam olmayan huzurunu ve neşesini tümden ortadan kaldırıp insanları hayatlarından bezdirdiler.
Öyle ki her dört gençten üçü, başka bir ülkede yaşamak için Türkiye'yi terk etmeyi düşünür hale geldi. Evet, belki bu beş yıl boyunca Selahattin ve arkadaşlarını içeride bir hücrede tutmayı başarabildiler.
'HER ŞEYE RAĞMEN UMUTLUYUZ'
Ama onların ne seslerini ne de güçlerini bastırabildiler. Dönüp de yangın yerine dönmüş güzelim memleketimize baktıklarında yaptıklarına değdiğini düşünüyorlar mı? Bizler her şeye rağmen umutluyuz, dirençliyiz ve biliyoruz ki demokrasi kazanacak. Mutlaka kazanacak.