'Tek adam rejimi, işçi sınıfına, emeğiyle geçinen herkese yönelik bir sınıfsal gaddarlık rejimidir'

CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki konuşmasında, ''Tek adam rejimi, işçi sınıfına, emeğiyle geçinen herkese yönelik bir sınıfsal gaddarlık rejimidir'' ifadelerini kullandı.

'Tek adam rejimi, işçi sınıfına, emeğiyle geçinen herkese yönelik bir sınıfsal gaddarlık rejimidir'

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bütçesi üzerine görüşmeler sürüyor.

Komisyonda söz alan Süleyman Girgin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çay simit hesabını anımsatarak, şunları söyledi:

“ÇAY SİMİT HESABI YAPARAK İKTİDARA GELDİNİZ, ŞİMDİ BU HESABIN ALTINDA EZİLİYORSUNUZ”

“İşçilerin gözü önümüzdeki ay yapılacak asgari ücret görüşmelerinde. Zamanında, genel başkanınızın asgari ücret için çay simit hesabı vardı. Madem sizin kullandığınız hesap bu, bugüne uyarlayalım. Bugün, 1 simit 3 lira,1 çay 2,5 lira ve 5 kişilik bir aile sadece simit ve çay ile öğününü geçirse 2 bin 475 lira yapıyor. Asgari ücretin neti 2 bin 825 lira. Elde kalıyor 350 lira. Bu parayla kirasını mı ödesin, yakacak mı alsın, çocuklarının okul masraflarını mı karşılasın? Çay simit hesabı yaparak iktidara geldiniz, şimdi bu hesabın altında eziliyorsunuz. Zalim yönetiminiz, işçiye bir bardak çayla bir simidi bile layık görmüyor.

“BU MU PİK YAPAN EKONOMİNİZ”

Kömür deseniz, bir aylık alın teri bir ton kömür etmiyor. Bir ton kömür, 3 bin 200 lira. Asgari ücret, 2 bin 825 lira. Kara kış kapıda. Ancak asgari ücretli, ısınsa aç kalacak; aç kalmasa donacak. Bu mu ‘pik yapan’ ekonominiz sizin?

Burası yoksul bir ülke olsa, kaynak kıtlığı olsa bazı şeylere ‘tercih değil, zorunluluk’ diyebiliriz. Ama bütçede sadece faize giden paralarla, sadece hazine garantili ihalelere peşkeş çekilen kaynaklarla, buharlaşan 128 milyar dolarla geçinemeyen milyonların ekmeğini bir parça büyütecek düzenlemeler yapabilirdiniz. Yapmadınız.

“ÜLKEMİZ TAM BİR ASGARİ ÜCRETLİLER TOPLUMU”

Örnek mi? Asgari ücretin vergi dışı bırakılması konusu. Mevcut duruma bakalım; ülkemiz tam bir asgari ücretliler toplumu. Yunanistan ile Çekya’da asgari ücret civarında çalışanların oranı yüzde 4. Bizde ise yüzde 57. Bu oran, AB ortalamasının 6,5 katından fazla. O nedenle asgari ücret, ülkemizde milyonları ilgilendiren ortalama ücret haline geldi.

"YAPACAĞINIZ BU BÜTÇEDE HARAMZADELERİN BÜTÇESİDİR"

Pandeminin başından beri, ‘Hiç olmazsa pandemi boyunca asgari ücretten yapılan 751 liralık kesintiler toplamını devlet karşılasın, asgari ücretliye verilen bu para bakkala, esnafa, terziye de gelir olur. Emeğiyle geçinenler bir nebze rahatlar’ dedik. Buna, ‘kaynak yok’ diyerek bu komisyonda verdiğimiz önergeleri reddettiniz. Madem kaynak yok, hazine garantili ihalelere yılda 4,5 milyar dolar, bugünün kuruyla 44 milyar liraya neden kefil oluyorsunuz? Madem kaynak yok, vergi harcaması adı altında büyük şirketlerin borcunu niye siliyorsunuz? Madem kaynak yok, para transferinde yüzde 30 vergi alacağımız vergi cennetlerinin listesini neden açıklamıyorsunuz. Nedeni çok açık, her ne kadar Sayın Bakan sunumunda emek övgüsü yapmış olsa da iktidar, faizci sermaye ve rant sahiplerinin iktidarıdır. Yapacağınız bütçe de haramzadelerin bütçesidir.

"NEREYE ELİMİZİ ATSAK ÇALIŞMA YAŞAMI TEL TEL DÖKÜLÜYOR"

Türkiye’deki 15 buçuk milyon işçinin yüzde 14’ü sendikalı, toplu sözleşme yapabilen oranı çok daha az. Grev yasakları mı? AKP döneminde 17 grev bahanelerle yasaklandı. ‘Olağanüstü hali bunun için kullanıyoruz’ diye övündünüz. Mobing mi? Hedef baskısından dolayı ne yazık ki intihar eden bankacılara şahit olduk. EYT’liler mi? 5 milyona yakın EYT’li mezarda emekli olmamak için mücadele ediyor. Asgari ücretin altına mahkum edilen emekliler mi? ‘Amasız fakatsız kadro’ sözüne rağmen yalancı kadroya mahkum edilen taşeron işçiler mi? Nereye elimizi atsak çalışma yaşamı tel tel dökülüyor.

“İKTİDAR YARDIM EDİLMİŞ YOKSULLAR İSTİYOR”

Bir sürü rakam konuşuyoruz. Bir sürü programdan bahsediyoruz. Ancak bütün bu teknik tartışmalar, afili hedefler ucube tek adam rejiminin sınıfsal gaddarlığını örten bir tül işlevi görüyor. Tek adam rejimi, işçi sınıfına, emeğiyle geçinen herkese yönelik bir sınıfsal gaddarlık rejimidir. Açığa çıkan gerçek şudur: İktidar yardım edilmiş yoksullar istiyor. Biz ise yoksulluğu ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Yardım edilmiş yoksullar olacak ki sosyal politikalar, siyasi rant devşirmenin aracı olacak. Yardım edilmiş yoksullar olacak ki uluslararası tekellere ucuzdan da ucuz emek gücümüz pazarlanacak.

"İŞÇİ SINIFI TEK ADAM REJİMİNİ DEMOKRATİK YOLLARLA TARİHİN TOZLU RAFLARINA HAVALE EDECEKTİR"

Bu cendere kırılacaktır. Bu rejimin yarattığı tahribattan en çok zarar gören, 3 kör kuruş için emeği sömürülen milyonların mücadelesi, sizin gaddarlığınızı alt edecektir. Ve çok değil ilk seçimde işçi sınıfı, tek adam rejimini demokratik yollarla tarihin tozlu raflarına havale edecektir."

(ANKA)

Etiketler
TBMM Muğla Milletvekili