Erdoğan: Faizler düşecek; biz yüksek faize halkımızı ezdirmeyeceğiz
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’de “Alsancak Stadı ile 96 Tesisin Toplu Açılış Töreni'nde faizin düşürülmesinin ardından Türk lirası dolar karşısında yüzde 18,17 değer kaybetmesi hakkında konuştu.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir’de “Alsancak Stadı ile 96 Tesisin Toplu Açılış Töreni'ne katıldı.
Erdoğan, yüksek enflasyona rağmen düşük faiz yönündeki açıklamalarını ardından Merkez Bankası'nın aldığı faiz indirimi kararı sonrası Dolar/TL kurunun bu hafta yüzde 18,17’lik artışla 13,45’a kadar çıkarak tüm zamanların zirvesini görmesi hakkında açıklama yaptı.
Erdoğan, "Faizler düşecek; biz yüksek faize halkımızı, çiftçimizi ezdirmeyeceğiz. Mandacılar var güçleriyle üzerimize geliyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar bizi üretim istihdam ve cari denge odaklı ekonomi programımızdan geri döndüremeyecekler. Ülkemizdeki mandacı iktisatçılar ve mandacı siyasetçiler, Türkiye'nin en büyük ekonomik kurtuluş mücadelesini tam tersi göstermeye çalışıyorlar." ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle oldu:
Deprem konutlarını söz verdiğimiz gibi sahibine teslim ettik. Afetlerin önüne geçemeyeceğiz ama devlet olarak vatandaşlarımızın mağduriyetini ortadan kaldırma imkanına sahibiz.
ERDOĞAN CHP'Yİ ELEŞTİRDİ
Bay Kemal'in vurulacak yeri kalmadı. Bitti bitti. Yalandan başka sermayesi yok. Dürüstlük hak getire yok.
Rabbimden ülkemizi her türlü afetten ve musibetten muhafaza eylemesini niyaz ediyorum. Ödemiş, Menderes, Torbalı, Ayrancı gençlik merkezlerimizi Tire ve Ege öğrenci yurtlarımızı hizmete açıyoruz. Yein çok sayıda restorasyon projesinin resmi açılışlarını da burada gerçekleştiriyoruz. Tüm bu hizmetlerin İzmirimize, Menemenimize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
CHP'nin iktidarda olduğu dönemde gecelik yüzde 7500 faizleri gördük. Bu ülke onların döneminde işsizliğin can yaktığı günleri yaşadı. Bu ülke onların döneminde, elinde avucunda ne varsa tefecilere kaptırdı. Biz onlardan işte böyle bir ülke devraldık.
Cumhuriyetimizin değerlerini çatıştırmaya çalışanların oyunlarını biz bozduk. Türkiye'nin her ferdini kucaklayan bu atılımımızın rahatsız ettiği bazı çevreler durmadı.
Partimizi kapattırmaya çalışmaktan darbe girişimlerine her şeyi yaptılar. Şayet demokraside özgürlüklerde, sanayide gerçekleştirdiğimiz reformları ekonomide de göstermezsek, kalıcı olamazdık.
Gelişmekte olan ülkelere karşı kullanılan IMF reçetelerini devre dışı bıraktık. IMF'yi bu ülkeden biz çıkardık. CHP'nin parti sözcüsü IMF'le hala kol kola geziyor. 23 milyar Dolar IMF borcunu 2013'te ödedik ve gönderdik. Merkez Bankası'ndaki rezervi 27.5 milyar dolardan 127 milyar dolara çıkardık.
"FAİZLER DÜŞECEK"
Ne zaman biz IMF borcunu kapatıp bu kuruluşla anlaşma yapmayacağımızı ilan ettik, başımız beladan kurtulmadı.
Faizler düşecek; biz yüksek faize halkımızı, çiftçimizi ezdirmeyeceğiz.
Mandacılar var güçleriyle üzerimize geliyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar bizi üretim istihdam ve cari denge odaklı ekonomi programımızdan geri döndüremeyecekler. Ülkemizdeki mandacı iktisatçılar ve mandacı siyasetçiler, Türkiye'nin en büyük ekonomik kurtuluş mücadelesini tam tersi göstermeye çalışıyorlar.
2008 ve 2019 küresel ekonomi krizleri dışında hep büyüttük. Nüfusumuz 2002'ye göre arttığı halde istihdamı yüzde 36 arttırarak vatandaşlarımıza iş ve aş olduk. Çifçilerimize desteğimizi artırdık. Yer yüzünün her yerine tarım ürünü ihraç ettik.
"TÜRKİYE, 1970'LERİN TÜRKİYE'Sİ DEĞİL"
Türkiye en büyük ekonomik kurtuluş savaşını veriyor. Bizim tek hedefimiz insanımızın işine aşına geleceğine sahip çıkmaktır. Dünyada gelişmekte olan ülkeler üzerinde oynanan enflasyon oyununun önünü kesecek adımları attık.
Türkiye artık 1970'lerin Türkiye'si değil. Önümüzü kesmek için atılan her adımın bir bedeli var. Bizim mandacı iktisatçılar ve siyasetçiler de kabak gibi ortada kalır.
Bunlara verilen görev emperyalistlerin 1923'te bozulan oyununu 2023'te tekrar devreye almaktır. 1923'te başaramadıkları gibi 2023'te de başaramayacaklar. Biz bu ekonomi politikasını akşam düşünüp sabah hayata geçirmedik. Tam 19 senedir bunun üzerinde çalışıyoruz.
Artık ülkemiz ekonomisinin kronik hastalıklarını azaltma değil tedavi etme aşamasına geçtik. Allah'ın izni, milletimizin dirayetiyle 1923'te başaramadıkları gibi 2023'te de başaramayacaklar.
Milletimizin 2023'te tercihini mandacı iktisatçı ve siyasetçilerden yana değil büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasından yana kullanacağına yürekten inanıyorum.