Ahmet Davutoğlu'ndan Erdoğan'a sert sözler: 'Vicdanını kaybetti, aklını başkalarına emanet etti'
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, "Yıkımdan Çıkışın Yol Haritası" toplantısında AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a geçmişi hatırlatarak tepki gösterdi.
GERÇEK GÜNDEM - Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, bugün İstanbul’da partisinin kurmayları ile "Yıkımdan Çıkışın Yol Haritası" toplantısında basın mensuplarının karşısına çıktı.
"FELAKETLERİ ÖRTBAS ETMEK İSTEYENLERİN KULLANDIĞI SLOGAN"
Bir gazeteci, Ahmet Davutoğlu'na AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Başkaları ülkenin felaketinden çıkar devşirmenin hesabını yaparken, biz Sinop’la beraber 81 vilayetimizin tamamı için çalışmayı sürdüreceğiz. Sizlerden felaket tellallarına kulak asmadan, hükümetinize ve devletinize güvenmeye devam etmenizi istiyorum." açıklamasını hatırlatarak "Siz felaket tellalı mısınız?" sorusunu yöneltti.
Ahmet Davutoğlu, "Felaket tellallığı ifadesi felaketi örtbas etmek isteyenlerin kullandığı bir slogandır. Cumhurbaşkanı kendi yakın çevresi ile yaşadığı hayat standardı nedeniyle felaketi göremez hale geliyor. Halbuki 90'lı yıllarda, 2001'de bir felaket var diye yüksek sesle, gür sesle hepimiz dile getirdiğimizde de o günkü yöneticiler bizi felaket tellallığı ile suçluyorlardı." ifadeleriyle AKP'nin daha önceki hükümetlerin yönetimlerine eleştirilerini hatırlattı.
Davutoğlu: Emeği köleleştiren bir sistem uygulanıyor, bunun adı ihanettir
"VİCDANINI KAYBETTİ"
Davutoğlu, "Ve Türkiye'yi küçük düşürmek ile itham ediyorlardı. Cumhurbaşkanı hafızasını kaybetti. En önemlisi eski çalışma arkadaşı ve dostu olarak söylüyorum: Cumhurbaşkanı Erdoğan vicdanını kaybetti. Aklını başkalarına emanet etti. Vicdanı, aklı, hafızası olan herkesle yüzleşir konuşur, anlatırsınız; bir netice alınacağını ümit edersiniz. Ama cumhurbaşkanının kendi kulakları tıkalı. En önemlisi vicdanı tıkandı. Sincan AK Parti'ye en büyük desteği vermiş yer. Gitsin o kuyruktakilerle bir konuşsun. Önce sebep olduğu tabloyu görsün." diyerek Erdoğan'ın politikalarına ve açıklamalarına tepki gösterdi.
Gelecek Partisi, 61 maddelik 'Yıkımdan Çıkışın Yol Haritası'nı açıkladı
"DEVLET BELİRSİZLİK KALDIRMAZ"
Ahmet Davutoğlu, soru üzerine AKP'nin ekonomi politikaları ve Hazine ve Maliye Bakanlığı koltuğu hakkında yaşanan krizleri de yorumladı.
Ahmet Davutoğlu, sistemin çöktüğünü ifade ettiği açıklamasında diğer bakanlıklarda da sorunlar olduğunu vurguladı.
Ahmet Davutoğlu, "Beştepe ile genel merkez arasında uçurum var. Genel merkezde rahatsızlık yaşıyr. Kendileri söz sahibi değil. Lütfü Elvan'ın yerine bazı isimlere teklif gitti. Kabul etmediler. Birçok başka bakan Sayın Albayrak temas ediyor. Devlet bunu kaldıramaz. Cumhurbaşkanı, şunu demeli: Lütfü Elvan benim bakanımdır, onun sözü benim sözümdür demeli. Ya da Lütfü Elvan beni dinlemedi, onu görevden alıyorum; şu bakanı getiriyorum, demeli. Devlet belirsizlik kaldırmaz. Bu durum o bakanlığa has değil. 3 ya da 4 bakanlıkta bakan yardımcıları bakandan daha aktiftir. Müstakbel bakan olarak davranıyor. Yapı bu şekilde çökmüştür." dedi.
Ahmet Davutoğlu, AKP'nin ekonomik krizi eleştirenleri hedef göstermesini de yorumladı. Davutoğlu, CHP'nin mitinginin engellenmek istenmesine de tepki gösterek kendilerinin de halk toplantısı yapacaklarını açıkladı.
Ahmet Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
Miting yapmak anayasal bir haktır. Salı gecesi kontrolsüz şekilde şeyler oldu. iktidarın beka sorunu başladı deyip belli olayları kaos çıkartılıyor gibi söylemesine dikkat etmek lazım. siyasi partilerin meşru sınırlar içinde miting yapmaları doğrudur. Parti olarak önümüzdeki günlerde halk toplantısı yapacağız.
Bundan sonr anadoluda siyasetimizi ve halkla buluşmaları arttıracağız. Miting, salon toplantısı yapacağız.
İktidar 128 miyar dolar rezervi talan etti. Şimdi ülkeyi dış talana açtı. Şeffaflıktan uzak görüşmeler ve amganjmanlarla uzun 10 yıllar boyunca biriktirdiği bazı kurum ve kuruluşmar dışarıya açılıyor. Özelleştirmeye karşı çıkmadık. Bir bankamız 2,4 milyar eurodan satışla 1,7 milyar euroya geriledi. Tablo bu iken kur değişikliklerinin ihracat üzerinden sağlayabileceği artış varlıklarımızın değer kaybı ile yapılan satışlarla elimizden gidecek. Sömürgeci ekomoni, yerli ve mili diyerek mandacı ekonomiye peşkeş çektiler.