Erdoğan'dan yine 'faiz' açıklaması: Faiz sebep, enflasyon neticedir
Erdoğan, TRT ortak yayınında yaptığı açıklamada yine faizi ilişkin konuştu.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT ortak yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"Küresel salgın döneminde Türkiye bu üç çeyrekte de çok farklı bir ayrışma ortaya koydu. Yıl sonu itibarıyla da bu pozitif ayrışmayı devam ettireceğimiz inancındayım. Bunu sadece biz değil, OECD de aynı şekilde açıklıyor.
Yılın ilk yarısında güçlü büyüme performansı sergileyen ekonomimiz 3. çeyrekte de bu görünümünü korudu. Beklentileri aşarak böyle bir konuma gelmiş olması da aç kurtlar gibi bekleyenleri şaşırttı.
Erdoğan'ın faiz mesajının ardından dolar yeniden yükselişe geçti! Artış TRT 1 ekranlarına da yansıdı
Tahminimiz asgari 10 ama bu 10'un üzerine de çıkabilir. Bazı dostlarla yaptığımız özel görüşmelerde de onlar '10'un üzerine çıkabilir' düşüncesini paylaşıyorlar.
Ben de yadırgamıyorum. Yıl sonu itibarıyla enflasyonda da kendisini gösterecek bu. Faiz sebep, enflasyon neticedir. Faizi şu anda düşürüyoruz, enflasyonun da düştüğünü inşallah hep birlikte göreceğiz."
"İKİ DESTEK PAKETİ HAZIRLADIK"
Biz şu anda 2 önemli destek paketi hazırladık. Bunlardan biri ilave istihdama destek paketidir, diğeri de imalata dayalı ithal ikamesi destek paketidir. 19 yıldır nasıl sanayicisinden esnafına, dar gelirlisine kadar milletimizin her kesimine kadar yanında durduysak bu süreçte de kimseyi yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. İlave istihdama destek paketimiz nedir diye sorarsanız, küçük ve orta ölçekli işletmelerimize yönelik 50 çalışanın altında olan firmalarımıza her yeni istihdam için 100 bin liraya kadar, kredi garanti fonu kefaletiyle krediye erişim imkanı sağlıyoruz.
Yeni istihdam yapacak işletmelerimize faizsiz kredi imkanı sunmuş olacağız. Amacımız 50 bin yeni istihdamın önünü açmak. Bu paketle de uzun vadeli kredi imkanı oluşturarak üretime ve ihracata öncelik veren yatırımları destekliyoruz. Özellikle 3, 4, 5, ve 6. teşvik bölgelerinde yer alan 58 ilimizle ilçelerinde yatırım yaparak istihdam oluşturacak girişimcilere müjdemiz var.
Zengini zengin yapan model faizciliktir. Türkiye ne zaman yüksek faiz kıskacından çıkmak için adım atmışsa, döviz kuru üzerinden manipülatif bir baskıyla hep karşı karşıya kalmıştır. Bu kur faiz spekülasyonu ile karşı karşıyayız. bu spekülasyonu ancak biz engelleriz. Yüksek faiz kazancı için kısa vadeli olarak ülkeye giren küresel fonlar var, bu sıcak para döviz kurunu geçici olarak düşürebilir. Ama bu ideal olan değildir. Yükselen kuru düşürmek için her seferinde daha yüksek faiz vermek gerekir. Sürekli tekrarlanan bu süreç ülkenin kaynaklarını küresel sermayeye aktaran ve ekonomiyi bağımlı hale getiren bir kısır döngüdür. Biz kur faiz -enflasyon sarmalında yaşamayacağız ve yatırımı, üretimi engellemelerine müsaade etmeyeceğiz, büyümeyi istikrarsız hale getirmelerine müsaade etmeyeceğiz. Bu tezgahın bozulmasını istemeyenler kur manipülasyonuyla bizi bu oyuna çekmek istiyorlar.
Maliyet enflasyonu denen bir tez var. Sanayicinin, yatırımcının en önemli engeli nedir? Maliyet enflasyonudur. Maliyetler ne kadar yükselirse onun yatırımdaki gücü de o kadar azalır. Biz tam aksine istiyoruz ki yatırımda gücünü arttıralım, sonra da uluslararası ihracatta o yatırımcı yarışa çok daha güçlü girsin. Türkiye'nin ekonomide temel göstergeleri çok güçlü. Bunu birileri zayıf göstermenin gayretine giriyor. Bizim ekonomik verilerimiz de gayet iyi durumda. Ülkemiz kısır döngüyü kırma noktasına gelmiştir, geri dönüş yoktur.
Salgın sonrası dünya ekonomisinde oluşan yeni dengelerde de bu süreci hızlandırmıştır. Bu olay Amerika'da, Almanya'da, İngiltere'de, Hollanda'da var. Hepsi de bu ciddi kısır döngüde kıvranıyor. Tüm bunlardan Türkiye olarak biz büyük oranda sıyrılmış vaziyetteyiz. Türkiye'ye uzun vadeli yatırım yapanlar her zaman kazanmıştır, bundan sonra da kazanacaktır.
"DÜŞÜK FAİZLE YATIRIMI VE İHRACATI DESTEKLEYECEĞİZ"
Türkiye'deki sermayenin temsilcisi konumunda olan STK'nın burada kalkıp da bize cevap yetiştirmeye kalkması çok manidar. Ben onlara diyorum ki 'Kredi istiyorsanız kamu bankaları kredi vermeye hazır. Mevcut yatırımlarınızı daha da güçlendirin.' Bizim derdimiz kur-faiz sarmalı değil, tam aksine yatırımı yapacak güçlü yatırımcılar arıyoruz. Yeter ki güven veren yatırımcı olsun. Yeni Ekonomi modeliyle yüksek faiz verecek sıcak para çekme politikasını elimizin tersiyle itiyoruz. Düşük faizle yatırımı ve ihracatı destekleyeceğiz. Biz şu anda ihracatta çok çok iyi konumdayız. 215-220 milyar dolarlara çıktık. Bunlar Türkiye'nin ihracattaki rekoru. Biz şu anda ihracatta çok çok iyi konumdayız. 215-220 milyar dolarlara çıktık. Bunlar Türkiye'nin ihracattaki rekoru.
Benim de yakın çevremde birçok insan bunları geçmişte de savunmadılar. Biz 6 sıfırı atıyoruz dediğimizde, 'Taksim Meydanı'nda anırırım' diyenler vardı. En yakınımda olanlardan bile, şu anda o da siyasette, 'kurmayacağım' dedi halde parti de kurdu. Şimdi 6 sıfır attık diye övünmeye başladı. Benzer birçok ekonomik kararın altında benim imzam var. Sen benim bakanımsın. Artık cari açık verip bu açığı dış borçla finanse eden değil, döviz kazanıp cari fazla veren bir ekonomi olma hedefiyle hareket ediyoruz, bu hedefe çok yakınız. Şu anda yüksek faizle sıcak para çekerek döviz kurunu baskılayıp ithalatı ucuzlatmak enflasyonla mücadele değildir. Bize dayatılan yüksek faiz politikası yeni bir olay da değil. Yerli üretimi yok eden üretim maliyetlerini arttırarak yapısal enflasyonu kalıcı hale getiren bir modeldir. Biz bu sarmala son veriyoruz.
Bugün geldiğimiz noktada ihracatımızın, ithalatımızı karşılama oranı yüzde 90'lara ulaştı. Turizmde de hızla toparlanma sürecindeyiz. Şu mevsimde turizmde Rusya'dan ciddi bir turist akını var. Antalya şu anda hiçbir mevsimde görülmemiş Rus turist çekiyor. Bu konuda sayın Putin'le olan, Rusya'yla olan dayanışmamız bu tür turist akınını da sağlıyor. Yıllık cari açığımızı da aydan aya hızla azaltıyoruz
Ekonomik güvenlik ulusal güvenliğin parçasıdır. Makro göstergelerimiz ve son dönemdeki ekonomik performansımız gayet iyi durumdadır. Döviz kurunda gördüğümüz son hareketlerin ekonomik temeli olmadığı da açıktır. Ülkemizin giderek güçlenmesi ve bağımsız politikalar izleyebilecek duruma gelmesi bazılarını rahatsız ediyor. Ana muhalefetin başındaki kişi bundan ciddi manada rahatsız oluyor. Bu kişi siyaseti anlamış değil. SSK'yı batıran o zihniyet hâlâ aynı yerde. SSK'nın hastanelerinde insanların morglarda öldüğü dönemin sorumlusu sen değil misin?
Rahmetli Savaş Ay'ın programını hiç unutmuyorum, bay Kemal'le dalga geçiyordu adeta. Şu anda da aynı konumda, hiç umurunda değil. MGK'de bunları görüşmeyeceğiz de nerede görüşeceğiz? MGK bu işlerin en hassas noktada görüşüldüğü ve görüşüleceği yerdir. Algı operasyonlarıyla, döviz manipülasyonlarıyla bizi zayıflatmak ve engellemek artık mümkün değildir. Tehditler karşısında gereğini yapacak güçte ve kararda olduğumuzu MGK'de de teyit etmiş olduk.