HDP'den İnsan Hakları Haftası'na ilişkin açıklama: Garibe Gezer'in ölümü, Türkiye'deki hak ihlallerinin özetidir
İnsan Hakları Haftası’na ilişkin bir basın açıklaması düzenleyen HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede'nin gündeminde Garibe Gezer'in ölümü vardı.
HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, partinin Genel Merkezi’nde İnsan Hakları Haftası’na ilişkin açıklama yaptı. Dede, Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde intihar ettiği iddia edilen Garibe Gezer’in ölümüne giden süreçin Türkiye'de hak ihlallerinin bir örneği olduğunu söyledi.
'TÜRKİYE'DE YAŞANAN HAK İHLALLERİNİN ÖZETİ'
"Garibe Gezer’in yaşamının sona ermesine giden süreç insan hakları özeti gibiydi" diyen Dede, şöyle konuştu:
"Hükümetin yarattığı çatışmalı ortamda bir abisinin yaşamını yitirmesi ve onun cenazesini almaya giden diğer abisinin yaralanması ve felç kalması, diğer yandan Garibe’ye de cezaevleri yolları görüldü. Cezaevinden cezaevlerine sürülen Garibe Gezer, en son Kandıra cezaevine götürüldü. Önce darp edildi, sonra tecavüze maruz kaldı. En son ailesiyle yaptığı telefon görüşmesinde, biz bu uygulamaları öğrenmiş olduk. Gardiyanlara bir işlem yapılmazken, Garibe Gezer hücre cezasına çarptırıldı ve dün de hücrede hayatını kaybettiği açıklandı. Avukatlar cezaevine alınmadı, diğer müvekkilleriyle yapmak istedikleri görüşmeler de engellendi. Garibe Gezer’in yaşadıkları Türkiye’de yaşanan hak ihlallerini özeti niteliğindedir. Kendisine rahmet ailesine başsağlığı diliyoruz."
'ANAYASADA GÜVENCE ALTINA ALINAN HAKLAR AKP AÇISINDAN BİR ANLAM İFADE ETMEMEKTEDİR'
Dede, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde yer alan, 'İnsanın zorbalık ve baskıya karşı son çare olarak başkaldırmak zorunda kalmaması için, insan haklarının hukukun egemenliğiyle korunmasının önemli olduğu' maddesine dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnsan Hakları Bildirgesi, bundan tam 73 yıl önce 10 Aralık 1948’de BM Genel Kurulu’nda kabul edilmiştir. Türkiye’nin de imzacısı olduğu ve böylece Anayasa’nın 90’ıncı Maddesi gereğince iç hukukun bir parçası olan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde ve yine Türkiye’nin imzacısı olduğu başkaca uluslararası sözleşmelerde ve ayrıca Anayasada güvence altına alınan hak ve özgürlüklerin AKP iktidarı açısından bir anlam ifade etmediğini AKP Genel Başkanı Erdoğan her fırsatta açıkça ifade etmektedir."
2021 YILINDA DA HAK İHLALLERİ SÜRDÜ
Dede, "AKP iktidarının 2021 yılı içerisinde gerçekleştirdiği ve her biri mücadele gerekçemiz olan hak ihlallerini insan hakları günü vesilesiyle bir kez daha ifade etmek isteriz. Türkiye’de yaşanan ihlalleri tek bir açıklama ile anlatmak mümkün değil, özetle ihlalleri anlatmaya çalışacağız. Cumhur İttifakı iktidarının kullandığı ayrıştırıcı, ötekileştirici, cinsiyetçi dil ve başta Kürt halkının talepleri olmak üzere tüm toplumsal talepleri, şiddet yoluyla bastırma konsepti önceki yıllarda olduğu gibi 2021 yılında da bir çok insanın yaşamını kaybetmesine yol açtı. Yaşam hakkı ihlalleri; Dersim Ovacık’ta 7 Mayıs'ta hayvanlarına barınak yapmak için aracıyla evden ayrıldıktan sonra SİHA ve helikopterlerle bombalanarak yaşamını yitiren Murat Yıldız isimli vatandaş ve Kadıköy’de ‘dur’ ihtarına uymadığı iddiasıyla polisin ateş ederek öldürdüğü 15 yaşındaki E.Ç. gibi, şiddet kullanma tekelini elinde bulunduran kolluk kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen ihlaller ile sınırlı değildir. Yapısal şiddetin bir ürünü olarak üçüncü kişiler tarafından gerçekleştirilen fakat devletin, ‘önleme ve koruma’ yükümlülüğünü yerine getirmeyerek ve hatta katillere cesaret veren dili, tutumu ve cezasızlık politikası ile adeta teşvik ettiği ihlalleri de kapsamaktadır" diye konuştu.