CHP'li Gürsel Erol’dan AKP'ye: Sizi de dış güçler mi iş başına getirdi?

CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Eron, Meclis'te süren bütçe görüşmeleri sırasında Türkiye'nin mevcut ekonomi politikasına değindi. AKP sıralarına "Sizi de dış güçler mi iş başına getirdi?" diye seslendi.

CHP'li Gürsel Erol’dan AKP'ye: Sizi de dış güçler mi iş başına getirdi?

TBMM Genel Kurulu’nda, 2022 bütçe kanun teklifinin maddeleri üzerinden yapılan görüşmelerde iktidar ve muhalefet arasında tartışma yaşandı.

AK Parti İstanbul Milletvekili Eyüp Özsoy’un, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Meclis kürsüsünden yaptığı el hareketine ilişkin sarf ettiği, "Bu hareket milletimize karşı yapılmış bir harekettir ve ben de milletin bir vekili olarak o hareketi millet adına Kemal Kılıçdaroğlu'na ve CHP grubuna aynen iade ediyorum" sözleri, muhalefet cephesinde tepkiyle karşılandı.

CHP grubu adına söz alan Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Özsoy'a tepki gösterdikten sonra mevcut Türkiye ekonomisine değinerek "Peki, yine bir soru sormak istiyorum: Eğer bir ülkede iktidarın değişimiyle ilgili, dış güçler ekonomik kriz yaratarak iktidarın değişmesini bir metot olarak tercih etmişlerse 2001 krizi de diyebilir miyiz ki; AK Parti'nin iktidara gelmesi için düzenlenmiş bir tezgâhtır?" ifadesini kullandı.

Yaşananlar, tutanaklara şöyle yansıdı:

GÜRSEL EROL (Elâzığ) - Evet, benden önce AK PARTİ'li milletvekili, konuşmacı milletvekili Eyüp Bey'in bundan sonraki seçimde siyasi geçmişini, geleceğini takip edeceğim. Acaba bu kürsüye hangi partili milletvekili olarak çıkacak? Yapılacak ilk seçimden sonra, AK PARTİ iktidarını kaybettikten sonra AK PARTİ'de mi kalacak, yoksa diğer partilere mi geçecek? Takip edeceğiz.

EYÜP ÖZSOY (İstanbul) - Bizde kiralık vekil yok.

GÜRSEL EROL (Devamla) - Refah Partisinden istifa edip AK PARTİ'yi kuranlara da aynı ithamları yapma şansınız var mı?

EYÜP ÖZSOY (İstanbul) - Kiralık değil onlar.

GÜRSEL EROL (Devamla) - Peki Refah Partisinden istifa edip de AK PARTİ'yi kuranlar için de aynı şeyi söyleyebilir misin?

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - O farklı bir konu, farklı.

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Onlar kendi iradesiyle gitti.

'BİZDE KİRALIK VEKİL YOK'

EYÜP ÖZSOY (İstanbul) - Bizde kiralık vekil yok.

GÜRSEL EROL (Devamla) - Kiralık kendi iradesiyle bu kürsüden konuşma cesaretini gösteremeyen sizin gibi milletvekilleridir. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Kiralık yalnızca lider endeksli siyaset yapan, kendi kişiliği olmayan senin gibi milletvekilleridir. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

EYÜP ÖZSOY (İstanbul) - Sensin o!

GÜRSEL EROL (Devamla) - Bak, ben Cumhuriyet Halk Partisinin içerisinde nezaket kurallarına uyan bir milletvekiliyim ama senin Atatürk'ün partisinin, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanına saygısızca hitap etmen asla kabul edilemez, haddini bileceksin, haddini bileceksin, hadsiz! Haddini bileceksin. (CHP sıralarından alkışlar)

EYÜP ÖZSOY (İstanbul) - Sen haddini bileceksin. Hadsiz sensin!

BAŞKAN - Sayın Erol, Genel Kurula hitap edin.

GÜRSEL EROL (Devamla) - Sayın milletvekilleri, yaklaşık bir buçuk iki aydır bütçe görüşmeleriyle ilgili hem Plan ve Bütçe Komisyonunda hem Genel Kurulda konuşmalar var, tartışmalar var. Tabii, doğal olarak iktidar partisinin dışındaki muhalefet partilerinin milletvekilleri bakanları yalnızca bütçe görüşmelerinde burada gördükleri için, bakanları yalnızca Plan ve Bütçe Komisyonunda gördükleri için doğal olarak kendi illerinin sorunlarıyla ilgili, beklentileriyle ilgili, ülkede yaşanan sorunların çözümüyle ilgili, taleplerini, beklentilerini, eleştirilerini gündeme getirmeleri onların en doğal hakkıdır ve bugüne kadar da yapılan bu bütçe görüşmelerinde odur hatta siz de partili Cumhurbaşkanlığı sisteminde bakanların Meclise ve milletvekillerine karşı sorumluluklarının olmamasından ve ulaşılabilir olmamasından kaynaklı ilettiğiniz sorundan dolayı bakanlara Mecliste nöbetler konuldu.

Aslında bu sistemden kaynaklı bir sorun var. Yani bu Meclisin onayladığı bütçeyi yöneten bakanların bu Meclise karşı hiçbir şartta ve koşulda sorumlu olmaması, aslında demokrasi kültürümüzle ve siyasal yaşantımızla örtüşmeyen bir gelenektir. (CHP sıralarından alkışlar) Sorun da buradan kaynaklanmakta.

Şimdi, ben AK PARTİ milletvekillerine bir soru sormak istiyorum: Sizce yaşadığımız bu ekonomik krize dış güçlerin müdahalesi var mı yok mu?

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Var.

GÜRSEL EROL (Devamla) - Var, değil mi? Sayın Bakanım, milletvekilinizi duyuyor musunuz? (Gürültüler)

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Bakan da yok, Bakan da yok!

'2001 KRİZİ DE AK PARTİ'NİN İKTİDARA GELMESİ İÇİN DÜZENLENMİŞ BİR TEZGAH MIDIR?'

GÜRSEL EROL (Devamla) - Sayın Bakana göre yok, Cumhurbaşkanına göre var, milletvekillerine göre var. (CHP sıralarından alkışlar)

Peki, yine bir soru sormak istiyorum: Eğer bir ülkede iktidarın değişimiyle ilgili, dış güçler ekonomik kriz yaratarak iktidarın değişmesini bir metot olarak tercih etmişlerse 2001 krizi de diyebilir miyiz ki AK PARTİ'nin iktidara gelmesi için düzenlenmiş bir tezgâhtır? (CHP sıralarından alkışlar) Diyebilir miyiz? 2001 yılına geri dönün.

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Yoktu o zaman AK PARTİ.

GÜRSEL EROL (Devamla) - Meclisteki bütün partiler baraja takıldı, MHP dâhil; öyle değil mi Sayın Grup Başkan Vekilleri? MHP dâhil, DYP, DSP, ANAP, hepsi. Ne oldu? AK PARTİ tek başına iktidara geldi. Bu, o zaman demek oluyor mu ki AK PARTİ'nin iktidara gelmesi dış güçlerin Türk siyasi tarihine bir müdahalesi ve AK PARTİ'nin önünün açılması. (CHP sıralarından alkışlar) Eğer bugün ekonomik krizi böyle tanımlarsanız sizin gelişinizi de o zaman öyle yorumlamak lazım. O zaman öyle yorumlamak lazım. (Gürültüler)

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - CHP takılmadı ama, onu nasıl yorumlayacağız?

BAŞKAN - Arkadaşlar müsaade edelim, lütfen.

GÜRSEL EROL (Devamla) - Bakın, eğer dış güçler ekonomimize müdahale etmişse... (Gürültüler)

BAŞKAN - Hasan Bey, lütfen.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Anlamadan konuşma!

GÜRSEL EROL (Devamla) - Türabi Bey, oturur musunuz...

Size şimdi bir örnek vereceğim: Bakın, dış güçler tarihimizde ekonomimize müdahale etti mi? Evet, etti. Ne zaman etti? 1974'te MSP-CHP Hükûmetinin Kıbrıs Barış Harekâtı'nda müdahale ettiler. (CHP sıralarından alkışlar) Niye? Çünkü o zaman rahmetli Bülent Ecevit Başbakan, rahmetli Necmettin Erbakan Başbakan Yardımcısı, Amerika Birleşik Devletleri'ne ve Avrupa Birliği üyelerine rest çekerek Kıbrıs Barış Harekâtı'nda Beşparmak dağlarına Mehmetçik'imizi indirerek meydan okudular. (CHP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

GÜRSEL EROL (Devamla) - O gün yokluk var mıydı? Evet, o gün yokluk vardı, neden dolayı yokluk vardı? Kuyruk var mıydı? Evet, o gün kuyruk da vardı.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Döviz var mıydı, dolar var mıydı?

GÜRSEL EROL (Devamla) - Peki, niye vardı? Çünkü ambargodan dolayı mal yoktu. Peki, bugün ne var? Bugün yoksulluk var, yoksulluk. (CHP sıralarından alkışlar) O gün mal yoktu ama herkesin cebinde parası vardı. Bugün, her yerde mal var kimsenin cebinde para yok, alım gücü yok, alım, bunları her boyutuyla değerlendireceksiniz. (CHP sıralarından alkışlar) İnanın şunu bütün samimiyetimle söylüyorum: Yokluk ve yoksulluğu birbirinden ayırın. Bizim dönemimizde hiçbir zaman yoksulluk olmamıştır, yokluk olmuştur. Niye olmuştur?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Kuyruklar vardı, kıtlık vardı, açlık vardı, işsizlik vardı, karaborsa vardı, her şey sizin zamanınızda.

BAŞKAN - Sayın Erol, süreniz tamamlandı.

GÜRSEL EROL (Devamla) - Emperyalist ülkelere karşı biat etmediğimiz için, meydan okuduğumuz için ama önümüzdeki dönem, 28'inci dönem en azından yine milletvekili 2'nci sıradan geleceğim ama sizin hangi partiden siyaset yaptığınızı o zaman tekrar göreceğiz.

Saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Etiketler
Elazığ Milletvekili Türkiye