Davutoğlu'ndan ikinci yıl mesajı: Bir yol ayrımındayız
Partisinin amblemindeki çınarın beş yaprağının da farklı sembollerde olduğunu belirten Davutoğlu, "Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına yürürken yeni bir yolculuğun eşiğindeyiz. Aslında bir yol ayrımındayız" dedi.
Gelecek Partisi'nin kuruluşunun 2'nci yıl dönümü vesilesiyle Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi'nde etkinlik düzenlendi. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, bundan iki yıl önce 152 kurucu üyeyle birlikte 'zor ama kutlu' bir yola çıktıklarını belirterek, "Bu kervana kadın, erkek, yaşlı, genç on binlerce vatan evladı umutla, azimle ve cesaretle katıldı" dedi.
Gelecek Partisi'nin kuran iradenin 'biz' bilinci olduğunu ifade eden Davutoğlu, 'Biz' dediğimiz ortak kimlik geçmişten geleceğe uzanan bu yolculukta ortak kader bilincinde buluşmanın ürünüdür" şeklinde konuştu.
'BİZ, MEZOPOTAMYA'NIN ÇOCUKLARIYIZ'
Davutoğlu, "Biz kim miyiz?" diye sordu ve şöyle devam etti:
"Biz, ister Cudi deyin ister Ağrı, insanlığın yükünü çetin bir yolculukla bünyesinde taşıyan Nuh’un gemisine menzil olan Mezopotamya’nın çocuklarıyız. Biz, Hoca Ahmed Yesevi’den aldığı insanlık bilincini Asya derinliklerinden bu aziz vatana taşıyan kutlu bir yolculuğun öncüleri olan Hazreti Mevlana ve Hacı Bektaşı Veli gibi Horasan çocuklarıyız. Biz, Şeyh Şamil’in şanlı ve onurlu direnişi sonrasında tarihin en acı sürgünlerini yaşayarak zorlu bir yolculukla Karadeniz’in çılgın dalgalarını, Kafkasya’nın aşılmaz dağlarını geçerek bu topraklara tutunan Kafkas çocuklarıyız.
Biz, Gazi Osman Paşa’nın şanlı direnişinden sonra Tuna boylarından adım adım direne direne çekilirken acı bir göç yolculuğu yaşayan Rumeli çocuklarıyız. Ve nihayet biz yüz yıl önce üç kıtaya yayılan bir seferberlik yolculuğuyla Trablusgarp, Balkan ve Birinci Dünya Savaşı’nın acıları üzerinde onurlu bir İstiklal Savaşı vererek Cumhuriyetimizi kuran neslin torunları olarak bu onurlu savaş sonunda özgürleştirilen vatanımızın asli sahipleriyiz."
'GEÇMİŞE DEĞİL GELECEĞE, ÖFKEYE DEĞİL ÜMİDE AYARLIYIZ'
Davutoğlu, iki yıl önceki konuşmasına referanslar, "Farklı yaşlardayız ama hepimiz genciz. Farklı inançlara mensup, farklı dilleri konuşan, farklı etnik kökenlerden gelen ancak bu aziz toprakları vatan bilen ve geleceğe birlikte yürümeyi şiar edinen bir topluluğuz. Farklı kökenlerdeniz ama hepimiz eşit ve onurlu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyız. Üç nesil olarak çok sancılar yaşadık, çok acılar gördük. Ama geçmişe değil geleceğe, nefrete değil sevgiye, öfkeye değil merhamete, korkuya değil ümide ayarlıyız" ifadeleriyle sözlerini sürdürdü.
'BİR YOL AYRIMINDAYIZ'
Davutoğlu'nun konuşmasında öne çıkan başlıklardan biri de, "Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına yürürken yeni bir yolculuğun eşiğindeyiz. Aslında bir yol ayrımındayız" açıklaması oldu. Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünya insanlık tarihinin en köklü dönüşümlerini yaşarken ya geçmiş yüzyılın kısır girdaplarında enerjimizi tüketeceğiz; ya da insanlığın ilk yerleşim merkezlerinin kurulduğu Çatalhüyüğü, Göbeklitepe’yi barındıran bu Anadolu topraklarını insanlık tarihinin yeniden öznesi kılacağız. Bugün sadece farklı siyasi partiler değil farklı siyasi zihniyetler yarışıyor.
Bir tarafta farklı ideolojik kimlikler altında son bir yüzyılın gerilimleri, rövanşist kutuplaşmaları üzerinden iktidarlarını sürdürmek isteyenler; diğer tarafta bütün bu yaşananlardan ders çıkararak insan onuruna dayalı yeni bir ufka yürümek isteyenler var.
'HER TÜRLÜ BASKICI YÖNTEMİ TECRÜBE ETTİK'
Geçtiğimiz yüzyılı maalesef otoriter yönetimlerle kaos dönemleri arasındaki gel-gitlerle kaybettik. Takrir-i Sükundan 'tek parti' diktasına, Yassıada mahkemelerinden 12 Eylül darağaçlarına, 28 Şubat post-modern darbesinden 15 Temmuz hain darbe teşebbüsüne, otoriter yönetimleri meşrulaştıran geçiş dönemlerinden son yıllarda otoriterliği yapısal hale dönüştüren Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine kadar her tür baskıcı yöntemi tecrübe ettik.
Bu baskıcı yönetimleri meşrulaştıran kaos dönemlerinin ve tehdit senaryolarının acıları hala hafızamızdadır. Sağdan soldan idealist gençlerin toprağa düştüğü yetmişli yıllarda her kış 'komünizm gelecek' tehditleri ile yaşadıktan sonra bir güz sabahı 12 Eylül diktasına uyandık. Türlü mizansenlerle süslenmiş 'irtica gelecek' senaryolarının işlendiği doksanlı yıllarda bir karakışta 28 Şubat cuntasının yasaklarıyla ve baskılarıyla kuşatıldık. Son yıllarda da 'milli bekamız tehlikede' söyleminin örtmeye çalıştığı otoriter yolsuzluk düzeninin kıskacı altındayız. Son günlerde gündeme gelen ekonomik krizden OHAL yönetimi çıkarma çabaları bu kıskacın nasıl işlediğinin en çarpıcı örneklerinden birini oluşturmuştur."
'ADALET, DEMOKRASİ, REFAH, EŞİTLİK, SİYASİ AHLAK'
Davutoğlu'nun bir diğer mesajı da partisinin ambleminde yer alan çınar yapraklarının her birinin ifade ettiği semboller oldu. "Devletin insanı her anlamda yaşatan asli niteliğini çınar yaprağımızın beş kolunda sembolleşen beş ana unsur ile ihya edeceğiz" diyen Davutoğlu, bu beş maddeyi şöyle sıraladı:
"Adalet, demokrasi, refah, eşitlik, siyasi ahlak."
Davutoğlu, adalet başlığına ilişkin özetle şunları söyledi:
"İktidar sahipleri yargıyı adaletin dağıtıldığı değer-yüklü bir alan olarak değil, kendi gücünü tahkim eden ve oportünistçe kullanılan bir araç olarak görmektedir. Sayın Erdoğan insanları daha yargı süreci başlamadan hain, terörist suçlu ilan etmekte, kendi üyesi olduğumuz AİHM’ni kararlarını da, AYM kararlarını da, mahkeme kararlarını da yok saymakta, Bahçeli bir adım ileri giderek AYM’nin kapatılması gerektiğini devletin hakimi edasıyla söyleyebilmektedir."
'PARLAMENTER SİSTEMİ SAVUNUYORUZ'
"Çınar yaprağımızın ikinci kolu demokrasidir" diyen Davutoğlu,"Bu çerçevede, ülkemizin tarihi tecrübesi ve mevcut yapısını göz önünde bulundurarak, her türlü vesayetten arındırılmış 'Tam Demokratik Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi' savunuyoruz" şeklinde konuştu.
'ÇINAR YAPRAĞIMIZIN ÜÇÜNCÜ KOLU REFAHTIR'
Davutoğlu, çınar yaprağının üçünkü kolunun refah olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Refah insan onuruna yakışır bir hayat standardının toplumun her kesimine yayılmasının adıdır. Krizi kontrol altına almak için ülke sorumluluğunu üstlenir üstlenmez atacağımız 61 adımı 29 Aralık 2021’de 'Yıkımdan Çıkışın Yol Haritası' olarak açıkladık.
'EŞİT VATANDAŞLIK, DIŞLAMAMA İLKESİNE DAYANIR'
"Çınar ağacımızın dördüncü kolu eşitliktir" diyen Davutoğlu, bu başlık için de şöyle konuştu:
"Eşit vatandaşlık ilkesi hem demokratik hak ve özgürlüklerden hem de ekonomik refahtan bütün toplumun yani 84 milyonun eşit bir şekilde istifade etmesine, hiçbir dışlama ve ötekileştirme ile karşılaşmamasına dayanır."
'TEMİZ SİYASET DÜZENİNİ KURACAĞIZ'
Çınar yaprağının beşinci kolunun siyasi ahlak olduğunu belirten Davutoğlu, "Ne pahasına olursa olsun otoriter yolsuzluk düzenini yıkacak 'temiz siyaset' düzenini kuracağız" dedi.