Erkan Baş: AKP'nin cumhuriyetin tüm değerleriyle derdi var

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, "AKP eskiden insanlara bir hayal satıyordu, 10 senedir söylediklerine bakın hangisi gerçekleşmiş? Her gün yoksullaşıyoruz. Ülkeyi getirdikleri nokta bu.” dedi.

Erkan Baş: AKP'nin cumhuriyetin tüm değerleriyle derdi var

Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı, 27'nci Dönem İstanbul Milletvekili Erkan Baş, Sözcü'den Ruhat Mengi'nin sorularını yanıtladı.

Baş, "İktidar partisi yıllardır ve hâlâ “2023 davamıza hizmet ediyoruz” diyor. Nedir sizce bu dava?" sorusuna, "Hayal görüyorlar. Cumhuriyetle bir hesaplaşma var Adalet ve Kalkınma Partisi'nde, cumhuriyetin bütün temel değerleriyle hesaplaşma. Somut olarak ne yapacaklarını bilmem ama sonuçta AKP cumhuriyeti “80 yıllık reklam arası” diye tarif ediyordu, cumhuriyetin tüm temel değerleri; devletçilik, laiklik, bağımsızlık, bunların hepsiyle AKP'nin bir derdi var. Aslında bir de 2071 var. AKP eskiden insanlara bir hayal satıyordu, 10 senedir söylediklerine bakın hangisi gerçekleşmiş? Milli gelir şöyle çıkacak, böyle zenginleşiyoruz filan, her gün yoksullaşıyoruz. Bütçe tartışmalarında gördüğüm net rakam, 2023'te hedef şu; ne işte, ne eğitimde olan gençlerin oranını yüzde 20'ye indireceğiz diyor. Hedef olarak koydukları şey bu. Türkiye'deki gençlerin yüzde 20'sinin okula ve işe gitmediği bir toplum hayalleri var. Ülkeyi getirdikleri nokta bu!" yanıtını verdi.

Mengi'nin "Meclis'te ne zaman konuşsanız “Meclis karıştı” diye haber oluyor. 10 gün önce bütçe görüşmelerinde de “5 dakika konuşmak için mücadele veriyoruz” dediğiniz kısa konuşma sırasında olay çıktı ve siz iktidar partili milletvekillerine “Hepiniz yargılanacaksınız”, “Lale Devri nasıl bittiyse sülale devri de bitecek” diye bağırdınız. Gerçekten bütün yanlışların hesabının sorulacağına inanıyor musunuz?" sorusunu ise şöyle cevapladı:

Hayatım boyunca inanmadığım hiçbir şey söylemedim. Esas olarak o kürsüdeki söz mücadelesinin arkasında bu var. O kürsüde bu memleketteki milyonlarca yoksulun konuşturulmadığını düşünüyorum. Biz de “Benim sayım çok, istediğim her şeyi yaparım” anlayışına karşı bir isyanı temsil ediyoruz aynı zamanda. Ülkede de böyle, Meclis'te de böyle. O gün konuşsaydım şunu anlatacaktım; Bir bütçe yapıyorsunuz ve bu bütçe Sarayı ve bu memleketin bir avuç zenginini gören, bunun dışında toplumun hiçbir kesimini hedef olarak önüne koymayan bir bütçe. Tam anlamıyla yoksuldan alıyor, bütçenin yüzde 65'i doğrudan yoksulların vergilerinden oluşuyor. Sonra siz alıyorsunuz bu parayı 5'li çeteye, Saray'daki şatafata harcıyorsunuz, buna isyandı. İkincisi, madem halkın bütçesini konuşamıyoruz, bize de söz hakkı vermiyorsunuz, o zaman 5 dakikada gelin sizin bütçenizi konuşalım; Saray ve etrafının, bakanların ve ailelerinin bütçesini konuşalım.

SÜLALE DEVRİ BUDUR!

Şöyle bir şey olabilir mi; THY'na Bilal Erdoğan'ın arkadaşı İnsan Kaynakları Müdürü olarak atanmış, 49 akrabasını işe almış ve hepsi böyle. Bakan ise yanına müsteşar olarak kardeşini alıyor, diğeri Dışişleri'nde bir göreve gidiyor filan. Sülale devri dediğim şey bu aslında. Herkes memlekete baktığında işsizlik, yoksulluk, açlık görüyor, “neden” sorusunu sorup bunun nedenini açıklamak lazım. Bunu yapmadan yoksulluğu önlemek mümkün değil.

Erkan Baş, üçüncü ittifak kurulması gerektiğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı:

"Biz, iki büyük ittifak dışındaki tüm toplumsal güçlerin, bu ittifakın kapsayamadığı tüm partiler –HDP de dahil buna, onlara da bu çağrıyı yapıyoruz, diğer sol, sosyalist partilere de bu çağrıyı yapıyoruz- sendikalar, meslek örgütleri, toplumsal mücadele platformları, kadın örgütleri, gençlik örgütleri, bunların hepsinin yan yana gelmesiyle bir üçüncü ittifakın bugünden başlayan, seçimleri de gören ama seçimden sonrasında da devam edecek şekilde oluşmasının kesinlikle gerekli olduğuna inanıyoruz."

Yazının tamamını okumak için tıklayın.

Etiketler
Ordu Erkan Baş