TİP’in hedefi sol parti ve sosyalist yapılarla ‘Halk İttifakı’ kurmak: ‘Gelecek seçimde yüzde 3 oyla 20 milletvekili mümkün'’
Türkiye İşçi Partisi milletvekilleri, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde gazetecilerle bir araya geldi. Milletvekilleri, görüşmede güçlü politik mesajlar verdi.
GERÇEK GÜNDEM
Türkiye İşçi Partisi (TİP), son dönemin en gözde partilerinin biri. 2017 yılında kurulan parti, bugün dört milletvekili ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil ediliyor. Kimileri son bütçe görüşmelerinde TİP milletvekillerinin performansını 1965 Seçimlerinden sonra Mehmet Ali Aybar, Behice Boran, Rıza Kuas, Tarık Ziya Ekinci, Çetin Altan gibi isimlerle parlamentoyu sallayan Türkiye İşçi Partisi’ne benzetiyor.
Baskıcı, otoriter bir dönemde Türkiye’de sosyalist kimliğe sahip Erkan Baş, Barış Atay, Ahmet Şık ve Sera Kadıgil’in Meclis’te olması toplumun gündelik siyasette alışık olmadığı içerikte ve tonda politika üretmesi aslında çok da beklenebilir bir durum değildi ama ülkenin içinde olduğu konjonktür ve değişen şartlar bunu mümkün kıldı.
Türkiye'nin koşar adım seçime gittiği bu dönemde Türkiye İşçi Partisi, hedef büyütüyor. Dün Çalışan Gazeteciler Günü’nde Kadıköy’de bir grup gazeteci ile bir araya gelen TİP milletvekilleri bu konuda güçlü mesajlar verdi.
''HALK İTTİFAKI KURARSAK YÜZDE 3 HEDEFİMİZİ GERÇEKLEŞTİREBİLİRİZ''
Ne mi bu güçlü mesajlar ya da iddialı hedefler?
Aslında lafı hiç dolandırmaya gerek yok. Türkiye İşçi Partisi, Türkiye solunun, sosyalistlerinin bir araya gelerek gelecek seçimde yüzde 3 oy oranına ulaşabileceğinin ve yaklaşık 1 milyon 800 bine denk gelecek bir oyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grup kurmaya imkan sağlayacak 20 milletvekiline ulaşılabileceğinin hesabını yapıyor.
Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, bu ittifaka bir ad da bulmuş görünüyor, Halk İttifakı. Bu ittifakın neden gerekli olduğunu da ayrıntılı bir şekilde anlatıyor:
‘‘Sol etkili olmadan AKP rejimi yıkılamaz. Türkiye Cumhuriyeti’ni AKP’den ve Erdoğan’dan kurtarmak için güçlü bir sola ihtiyaç var. Biz solcular yıllarca kendi sorunlarımızla ilgilendik. Biz solun, sosyalistlerin derdini değil memleketin derdini çözmek için yola çıktık. Milyonlarca insanın desteğini alabiliriz, alacağız. Bunların hayalci hedefler olduğu düşünülebilir ama değil. 2018’den bu yana CHP ve HDP dahil olmak üzere hiçbir sol kuvvetle kavgaya girmedik. Sol içi tartışma yapmayacağız. CHP’ye ilişkin eleştirilerimiz var ama kamuoyu önünde yapmıyoruz. ‘Farkımızı bu iktidara karşı mücadele ve söylemlerle ortaya koyacağız’ diye baktık. Bu çizginin sonuç aldığını görüyoruz. Sosyalist partilerle ittifak kurarsak bir Halk İttifakı kurarsak yüzde 3 hedefimizi gerçekleştirebiliriz. Gelecek seçimde kabaca 60 milyon seçmen oy kullanacak. O zaman hedef 1 milyon 800 bin oy demek. Bunu yapabiliriz.’’
GÖZLER DİĞER SOL SOSYALİST PARTİLERDE
Türkiye İşçi Partisi, ittifaka girecek partilerin kendi isimleriyle yer alabileceklerinin de altını çiziyor. Tabii ittifak HDP’yi de içerecek. Toplantıda bulunan anayasa hukukçusu Murat Sevinç, bu hesaplamalar yapılırken HDP’nin kapatılması da dahil bir sürü beklenmedik durumun da hesap edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Emek Partisi, Sol Parti ve Türkiye Komünist Partisi’nin bugüne kadar böyle bir ortaklığa olumlu yaklaşmadığı biliniyor. Bakalım Türkiye İşçi Partisi’nin son çıkışı nasıl yorumlanacak? Onu da zaman gösterecek.
Türkiye İşçi Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi ile bir ittifakı ise mümkün görmüyor. Zira CHP’nin yakın durduğu Gelecek Partisi, Deva Partisi, Saadet Partisi ile temel taleplerde bir ortaklaşma olmasını imkansız buluyor. Erkan Baş, ‘‘Bizim için birinci temel, İstanbul Sözleşmesi. Millet İttifakı içinde olan partilerden bazıları buna karşı. 10 Ekim katliamında başbakan olan Davutoğlu ile nasıl bir arada olabiliriz? O yüzden bu mümkün değil’’ diyor.
''ORTAK ADAY ÇIKMALI, SEÇİM BİRİNCİ TURDA BİTMELİ; İHSANOĞLU VAKASI OLURSA HALKIN OYUNA BAŞVURURUZ''
Herkesin merak ettiği bir diğer konu, hiç şüphesiz cumhurbaşkanlığı seçimi. Türkiye İşçi Partisi bu konuda net. Seçimin birinci turda bitmesi ve muhalefetin adayının kazanmasını istiyorlar. Ama adayın isminden çok, niteliklerinin tartışılmasını vurguluyorlar. Erkan Baş bu konuda çok açık:
‘‘Pazarlık içinde değiliz. Bu koltuğu ortadan kaldırmak istiyoruz. Bir önceki seçimde muhalefetteki adaylar birbirilerini de eleştirdiler. Ve sonuç meydanda. Ortak aday çıkmalı. Seçim birinci turda bitmeli. Biz saraydaki cumhurbaşkanlığı koltuğunu yakmak istiyoruz. Memleket menfaati için o adaya oy vereceğiz. Ama bu bir teslimiyet ya da her şeye gözü kapalı evet olarak algılanmamalı eğer Ekmeleddin İhsanoğlu vakası ile karşımıza çıkarsanız halkın oyunu başvururuz. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde mesele memleket meselesidir. Sonrasında orada kurucu bir parlamento olacak. Sosyalistler de orada temsil edilmeli.’’
AHMET ŞIK: 'ORTAK ADAYIN İSMİNİ DEĞİL, ORTAK ADAYI BELİRLEYECEK TARTIŞMAYI DOĞRU BULUYORUZ'
Türkiye İşçi Partisi İstanbul milletvekili Ahmet Şık da Erkan Baş ile aynı fikirde. Çerçeveyi şöyle çiziyor:
‘‘Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili hem parti olarak hem de kişiler olarak konunun sadece ortak adayın ismi etrafında tartışılmasını doğru bulmuyoruz, bu kısır bir tartışmadı. Ortak adayın isminin değil o ortak adayı belirleyecek bir sistemin tartışılmasını doğru buluyoruz. Yetkinin tek bir elde toplanacağının belirleneceği bir seçimde memleketin temel sorunlarının nasıl ve ne yöntemle ve kimlerle beraber ne kadar süre içinde çözüleceğini anlatan şeffaf bir toplum sözleşmesine ihtiyaç var. İlkelerden kastettiğimiz budur. Bu sözleşme etrafında belirlenecek bir aday ve o adayın yardımcıları ve kimlerle çalışacağını belirlerken toplumun tüm renklerini yansıtan bir çeşitlikse birbirine karşı da denge, kontrol ve denetleme mekanizması kuran bir sistemde kişinin isminin de bir önemi kalmaz sistem öne çıkar.’’
Türkiye İşçi Partisi, Türk tipi başkanlık sisteminin gelecek dönem ortadan kaldırılmasını istiyor. Oluşacak parlamentoyu da kurucu parlamento olarak görüyor. O parlamentoda kimler olacak? Kafalarında hangi isimler var. İsimleri konuşmak istemiyor TİP ama temsiliyetleri çok önemsiyor. Misal, açık kimliğiyle bir LGBTİ milletvekilini meclise taşımak istiyor. Gazeteci İrfan Değirmenci, isim de vererek ‘‘Mesela Barbaros Şansal gibi bir ismi aday göstermeye cesaretiniz var mı’’ diye sordu.
‘‘Biz kimseye aday önermeyeceğiz, toplumsal tarafların vereceği kararlar önemli, onlar kimi isterse bizim adayımız o olacak’’ diyen Erkan Baş şöyle devam etti: ‘‘ Seçimlerde bugüne kadar parlamentoda olmayanların yeni parlamentoda olması için çalışıyoruz. Manisa’da ‘öyle mi alay komutanı?’ Çanakkale’yi Kaz dağları dayanışması arkadaşlara teslim etmek istiyoruz. Kocaeli’nde bir metal işçisi. Rize’de Cengiz’e direnen ablalarımızdan teyzelerimizden bir isim. Memlekette ezilen kim varsa orada o parlamentoda olmalı.’’
''KONYA İL BAŞKANIMIZIN ADI BİLAL, KOCAELİ'DE İŞÇİ ÇALIŞMAMIZI RECEP TAYYİP YAPIYOR''
Pandemi döneminde büyük bir üyelik başvurusu ile karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Erkan Baş, başvurulara yetişemediklerini söylerken yalnızca sol çevreden değil geleneksek olarak sol hareketlere uzak çevrelerden de ilgi gördüklerini ifade etti.
Baş, ‘‘Solla ilgisi olmayan muhafazakar ailelerin çocukları bize yöneliyor. Konya örgütümüzü görseniz şaşırırsınız. 20 kişiden 19’unun başı kapalı. İl başkanımızın adı Bilal. Kocaeli’nde işçi çalışması sorumlumuzun adı Recep Tayyip. Mahir’in Deniz’in bize üye olması normal ama Bilal, Recep Tayyip gibi isimler de artık aramızda. Aynı mahallede doğan muhafazakar çocuklardan iktidara yakın olan biri yükseliyor diğeri bu iktidara yakın olamadığı için yükselemiyor. Bu haksızlığı ortadan kaldırmak lazım’’ dedi.
AHMET ŞIK: 'İKTİDAR DEĞİŞTİKTEN SONRA SEKÜLERLİĞİN YENİDEN TANIMLANMASINDA MUHAFAZAKAR AİLELERİN ÇOCUKLARI ROL OYNAYACAK''
Muhafazakarların TİP’le ilişkisi konuşulurken Ahmet Şık, bir ilginç çıkış daha yaptı ve genç muhafazakarların yeni dönemde sekülerliği yeniden tanımlayabileceklerini söyledi.
Şık, ‘‘Bu iktidar değiştikten sonra ortaya çıkacak sekülerlik yeniden tanımlanırken muhafazakar ailelerin çocukları diye anılan gençler önemli bir rol oynayacak. Çünkü, Fethullahçıların iktidar ortağı olmasıyla beraber başlayan hukuksuzluklar zinciri ve sonrasında AKP’nin din şarlatanlığının da görünmesiyle beraber dindarlıkla ilgili ciddi bir aşınma var. Tam da bu aşınma ve bu gençlerin ailelerinin inançlarıyla pratikleri arasındaki uçuruma tanık olmaları nedeniyle hangi inançtan olunursa olunsan laikliğin inançlı olmanın da inançsız olmanın da bir garantisi olduğunu anlamış durumdalar’’ dedi.
TİP GRİ YAKALILARIN MI PARTİSİ OLACAK?
Türkiye İşçi Partisi beyaz yakalı gibi çalışan ama mavi yakalı hakkına dahi sahip olmayan gri yakalı işçileri önemsiyor. Türkiye genç ve eğitimli bu insanların omuzlarında yükseldiğini düşünen TİP yönetimi bu kesiminin her geçen gün kaybettiğinin farkında olduğunu ve bu nedenle de sistemden rahatsız olduğunu düşünüyor. Bir de gri yakalıların üretimden gelen gücünü kullanarak günü geldiğinde bilgisayar ya da telefonu kapatarak sistemi kilitleyebileceği saptamasında bulunuyor.
Toplantıya dair son sözler için sözü yine Erkan Baş’a bırakıyoruz:
‘‘100 yıldır solu, sosyalistleri yok sayan anlayış sağı yeniden üretiyor. Demirel, Çiller, Özal, Tayyip Erdoğan. Yol ayrımındayız. Bu fırsatı değerlendiremezsek 3 yıl sonra bugünkü AKP’nin yerine bir BKP ya da CKP gelebilir. Bunun sigortasını yaratmaya çalışıyoruz. Bu iktidardan kurtulduktan sonra aynı rezaletleri yaşamamak istiyoruz. Seçimden sonra gelecek 40 ya da 50 yılın siyasal haritası yeniden oluşacakken orada sol olacak mı olmayacak mı bizim açımızdan hesaplaşma budur.’’