Abdulhamit Gül'ün kabineden istifası: AKP'de ne anlama geliyor, olası senaryolar neler?

Birgün gazetesi yazarı Yaşar Aydın, AKP içinde 'gelenekselcilerin' sözcülüğünü üstlenen Abdulhamit Gül'ün kabineden istifasını yorumladı. Eski Adalet Bakanı'nın yol haritasıyla ilgili dört senaryoyu anlattı.

Abdulhamit Gül'ün kabineden istifası: AKP'de ne anlama geliyor, olası senaryolar neler?

Bir süredir İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile aralarının gergin olduğu bilinen Abdulhamit Gül'ün Adalet Bakanlığı görevinden istifa etmesi, AKP içindeki güç dengeleriyle ilgili pek çok tartışmayı beraberinde getirdi.

Konuyu Birgün'de yayımlanan köşe yazısında değerlendiren Yaşar Aydın, AKP'de Fethullahçı terör örgütünün etkisinin bitmesiyle yeni dengelerin ortaya çıktığını, partinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığına biat eden dört beş parçalı koalisyona dönüştüğünü söyledi.

"Kilit bakanlıklar ve bürokrasi tam anlamıyla bölüşüldü. Bu bölüşüme cemaat ve tarikatlar daha alt düzeyden de olsa dahil oldu. Onlarında yakın oldukları bakan ya da siyasi isimler vardı."

"Kabaca Berat Albayrak ve ekibi, MHP destekli Süleyman Soylu, son dönem daha da öne çıkan Hakan Fidan-Hulusi Akar ekibi ve son olarak partinin geçmiş köklerini de temsil eden Abdulhamit Gül’ün sözcülüğü görevini üstlendiği ‘gelenekselciler’ olarak ifade edilebilir" ifadesini kullanan Aydın, şöyle devam etti:

"Abdulhamit Gül, Kamu Baş Denetçisi kayınpederi Şeref Malkoç ve Numan Kurtulmuş’la birlikte HAS partiden AKP’ye katılmış olsa da partide Mili Görüş geleneğinin en önemli temsilcilerinden biri konumunda. Nakşi geleneğine olan sempatisini hiç saklamayan Gül, tarikat-cemaat yapılarıyla siyasetin ilişkisini yürütmede Erbakan’ı örmek aldı.

Parti içinde sayıları az olsa da etki gücü yüksek olan bu yapını kabinede artık sözcüsü yok. Bu durum kuşkusuz seçimlere 15 kala AKP içinde de değişikliklere yol açacaktır.

OLASI SENARYOLAR NE?

1) Abdulhamit Gül ve ekibi ile Ankara’da kulislere gelen ilk kabineden alınsa da parti içerisinde aktif bir konumda görev verileceği yönünde. Numan Kurtulmuş’un da böyle bir görevlendirme için çaba sarf ettiği söyleniyor.

2) Deva ve Gelecek Partisi liderleriyle AKP’den ayrılış döneminden bu yana sorunu olduğu biliniyor. Ama iki parti içinde buluna bazı isimlerle son derece sıcak ilişkisi var. Bunlara birlikte Saadet Partisi kurmaylarıyla daha yakın ilişki içinde. Ama bu üç partide de siyaset yapma ihtimali sıfıra yakın.

3) Yakın çalışma arkadaşlarına göre Gül, bu dönemi sesiz sedasız köşesinde geçirecek. Seçim sonuçlarına göre pozisyonu belirleyecek. O süreye kadar arkadaşlarıyla parti içinde kalarak güç biriktirmeye çalışacak.

4) En uzak ihtimal ise partiden ayrılması. Her ne kadar süreç Davutoğlu’nun gidişini andırıyorsa da sonucun öyle olması çok az ihtimal.

'RASTGELE BİR ADIM OLARAK DÜŞÜNÜLEMEZ'

Bakan Gül ve TÜİK Başkanı Sait Erdal Dinçer’in görevden alınması daha öncede yaşanan benzer vakalardan ayrı tutulamaz. Erdoğan siyasi hayatının en önemli seçimine giriyor. Onun için bu seçimin sonucu varlık-yokluk meselesi. O yüzden bu değişiklik ve diğerleri rastgele bir adım olarak değerlendirilemez.

'ERDOĞAN SEÇİM İÇİN KOŞMAYA BAŞLAMADAN ORTALIĞI DÜZELTİYOR'

Çok tartışılan Bozdağ-Gül değişimini AKP’li isimlere de sorduk. Eski bir vekilin değerlendirmesi çok ilginç: 'Düşük tempoyla yürürken atılan çelme sizi yere yıkmayabilir. Ama koşmaya başladığınızda en küçük temas ya da engel sizi yere çakar ve kalkamazsınız. Erdoğan seçim için koşmaya başlamadan ortalığı düzeltiyor.'

Bu değerlendirmeden de anlaşılacağı üzere Erdoğan seçim koşusuna başlamadan etraftaki tüm çapaklardan kurtulmak istiyor. Sorun çıksa da şimdi çıkmasını tercih ediyor."

Yazının tamamını okumak için tıklayın

Etiketler
Aydın Birgün Adalet Bakanı Kabine