Davutoğlu 'Başbakanlığıma maloldu' demişti; siyasetin finansmanında şeffaflık yeniden gündemde
6 partinin altına imza attığı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem deklarasyonunda siyasetin finansmanını da şeffaflaştıracak düzenlemeler öngörüldü. İmzacılardan Davutoğlu başbakanlığı döneminde bu düzenlemeyi istediği için koltuğundan olduğunu açıklamıştı.
GERÇEK GÜNDEM - CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve Deva Partisi’nin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem metnini açıklayıp imzaladığı tarihi buluşma Ankara’da gerçekleştirildi.
Çalışmayı yürüten partilerin genel başkan yardımcıları, kürsüye gelerek sistemin detaylarını anlattılar.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, siyasetin finansmanıyla ilgili yapılacak düzenlemeleri aktardı. Yeneroğlu, “Siyasi partilere ve adaylara yapılan belirli miktarın üzerindeki bağışların ve seçim dönemlerinde yapılan tüm harcamaların kamuoyuna açıklanmasını zorunlu tutacağız” dedi.
SİYASİ AHLAK YASASI
Yeneroğlu’nun anlattığı düzenleme akıllara, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun Başbakan olduğu dönemde gündeme getirdiği Siyasi Ahlak Yasası’nı hatırlattı. Söz konusu yasada siyasetin finansmanı ve kaynağıyla ilgili düzenleme yapılması öngörülüyordu. Ancak Davutoğlu’nun gündeme getirdiği düzenleme hayata geçmedi.
“PARTİ İÇİNDE ENGELLENDİM Kİ BAŞBAKANLIĞIMA MAL OLDU”
Ahmet Davutoğlu, yıllar sonra yaptığı açıklamada, Siyasi Ahlak Yasası’nın neden hayata geçmediğini anlattı. Davutoğlu’na göre bu olay onun Başbakanlığına mal oldu ve istifasına giden sürecin en kritik aşamalardan birini oluşturuyordu.
Davutoğlu, şunları söyledi:
“Parti içinde engellendim ki başbakanlığıma mal oldu. Ben bataklıkla mücadele etme kararı aldım. O yolsuzlukların tümü bitecekti. Siyasi ahlak yasası çıksaydı, bir milletvekili gayrı meşru bir şekilde 10 bin dolar almazdı gibi bir şey yaşanamazdı, anında milletvekilliği biterdi. O ihale yasası çıkarılabilseydi, bugün gündeme gelen o marina olayı da dahil olmak üzere usulsüz ihalelerle, usulsüz mülkiyet devri üzerinden yapılanların hiçbirisi de olmazdı. Bu mücadeleyi ben yürütürken hem parti içinden engellendim hem bizzat Cumhurbaşkanı tarafından bana “Bunları çıkarırsanız görev alacak bir ilçe başkanı bulamazsınız” dendi, hem de bugün, bütün bunlardan rahatsız olan sivil toplum kuruluşları “Başbakan haklı” diye bir çağrıda bulunmadı.”
“İLÇE BAŞKANI BULAMAZSINIZ”
Dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun 14 Ocak 2015’de açıkladığı teklifin ardından, 19 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan eleştiriler geldi.
Erdoğan, Davutoğlu’nun açıkladığı şeffaflık paketi kapsamında TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerin grup başkanvekilleri, genel merkez yöneticileri, il ve ilçe başkanlarına mal bildiriminde bulunma zorunluluğu getirilmesine sıcak bakmadığını, “Böyle giderse görev alacak il ve ilçe başkanı bulamazsınız” sözleriyle dile getirdi. Erdoğan, bu paketin açıklanma şekline itirazını ise, “Bu tip şeyler açıklanmadan önce birlikte bir istişare yapılması yararlı olur” diyerek gösterdi.
“3-4 MADDELİK BİR YASA ÖNGÖRÜLÜYORDU 'BU ÖLÇÜLER GELİRSE SİYASETTE ADAM KALMAZ' DENİLEREK REDDEDİLDİ”
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Cemil Çiçek de Haziran ayından Sedat Peker’in açıklamalarının ardından, siyasi ahlak yasasıyla ilgili şunları söylemişti:
“Biz geçmişte, Yeni Anayasa için dört parti arasında -Ak Parti, CHP, MHP, HDP- uzlaşma komisyonu kurulduğunda üç konu üzerinde çalıştık. Yeni anayasa, -59 madde için uzlaşma sağlanmıştı- İç Tüzük ve Siyasi Etik yasası. Siyasi Etik Yasası komisyonuna Ak Parti’den Köksal Toptan, CHP’den Oktay Ekşi, MHP’den Sümer Oral ve HDP’den Adil Zozani seçilmişti. 3-4 maddelik bir yasa öngörülüyordu. 'Bu ölçüler gelirse siyasette adam kalmaz' denilerek reddedildi.”
Çiçek ayrıca "Ortalıkta siyasetçilerin araçlarına çantalar dolusu para konulduğu iddiaları var. Bu iddia suç örgütü lideri olarak tanıtılan birisine ait. Bunu görmezden gelebilir misiniz?" görüşünü dile getirdi.
SİYASETTE KİM KALACAK
Muhalefetin bugün önerdiği sistemle siyasetin finansmanı yasal düzenleme altına alınması öngörülüyor. Merak edilen soru ise, düzenleme hayata geçerse Erdoğan’ın dediği gibi siyasette kimse kalmayacak mı?