Mevzu Avrupa Konseyi’ndeki Rusya oylaması: ‘Bayar’ın Menderes’in İnönü’nün kemikleri sızladı’
AKP’li yıllarda Avrupa Birliği nezdinde Türkiye Daimi Temsilciliği görevinde bulunan Oğuz Demiralp, Türkiye’nin bu tutumunun uluslararası hukukun gereği ile bağdaşmadığını dile getirdi.
Türkiye, Rusya - Ukrayna savaşının ilk günlerinden bu yana bir yandan Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgalini “egemenlik hakkının ihlali” olarak tanımlayıp pozisyonunu korurken; savunmadan enerjiye, tarımdan turizme çok güçlü ilişkiler içinde olduğu Karadeniz komşusu Rusya’ya yönelik yaptırımlara tıpkı Kırım’ın işgali sonrasında olduğu gibi iştirak etmiyor.
Ankara, Rusya’nın Avrupa Konseyi üyeliğinin askıya alınmasında Moskova ilişkilerini gözeten bir tutum takındı. 47 ülkenin üye olduğu konseydeki oylamada Rusya ve Ermenistan bu karara karşı çıkarken Türkiye çekimser oy kullandı. Oylamaya Azerbaycan ve Sırbistan’ın katılmadığını da unutmamak gerekir.
‘‘BİZİ AVRUPA KONSEYİ’NE YERLEŞTİREN İNÖNÜ'NÜN, BAYAR'IN, MENDERES'İN EMİNİM KEMİKLERİ SIZLADI’’
AKP hükümetinin bu tutumu yalnız batı kamuoyunda değil Türkiye’de de tartışılıyor. AKP’li yıllarda Avrupa Birliği nezdinde Türkiye Daimi Temsilciliği, İsviçre ve Meksika Büyükelçiliği görevinde bulunan Oğuz Demiralp, bugün T24’te yayımlanan ‘‘Putinciler’’ başlıklı yazısında Türkiye’nin bu tutumunun uluslararası hukukun gereği ile bağdaşmadığını dile getirdi.
Emekli diplomat, “Rusya’nın Avrupa Konseyi üyeliğinin askıya alınması hukuki açıdan doğrudur. Rusya ve dört ülke bu karara katılmadılar. Muhteşem beşliden biri de çekimser oyuyla Türkiye oldu. Rusya'nın Avrupa Konseyi üyeliğinin askıya alınması hukuki açıdan doğrudur. Rusya ve dört ülke bu karara katılmadılar. Muhteşem beşliden biri de çekimser oyuyla Türkiye oldu. Avrupa Konseyi'nin ilk üyelerinden ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini yazanlardan olan bir ülkeye bu tutum hiç yakışmadı. Bizi Avrupa Konseyi’ne yerleştiren İsmet İnönü'nün de, Celal Bayar'ın da, Adnan Menderes'in de, eminim, kemikleri sızladı. Hukukun gereğini yapmadık” dedi.
“RUSYA UKRAYNA'YI İSTİLA VE İŞGALE GİRİŞMEKLE SALDIRGANLIK SUÇU İŞLEMEKTEDİR”
Türkiye’nin Montrö Sözleşmesi'nin 19. maddesinin işletmesini hukuki açıdan çok doğru bulan Demiralp, Rusya’nın savaş suçları işlediğini savundu.
Emekli büyükelçi, “Rusya'nın işine gelmese de hukukun gereği budur (Montrö'nün sadece ABD'nin işine gelmediğini söyleyip duranlar şimdi Montrö'ye için için kızıyor olabilir.) Montrö'nün 19. maddesini uygulamak zorunludur, çünkü Rusya ile Ukrayna arasında savaş yaşanmaktadır. Uluslararası hukukta buna savaştan başka bir şey denilmez. Rusya Ukrayna'yı istila ve işgale girişmekle saldırganlık suçu işlemektedir. Uluslararası hukukun, eski deyişimizle devletler hukukunun en vahim suçu işlenmektedir. Bir ülke diğer bir ülkenin egemenlik hakkına, toprağına tecavüz etmektedir. Rusya vahim savaş suçlarını gözünü kırpmadan işlemektedir” dedi.
“ABD EMPERYALİZMİNE KARŞI ÇIKMAK, PUTİN'İN EMPERYAL EMELLERİNİ, ÇİN EMPERYALİZMİNİ DESTEKLEMEYİ GEREKTİRMEZ”
Rusya lideri Vladimir Putin’i kıyasıya eleştiren Oğuz Demiralp, Amerikan emperyalizmine karşı çıkanların Rus ve Çin emperyalizmini de ıskalamaması gerektiğini vurguladı.
Emekli büyükelçi, “(Putin)Rus milliyetçilik zehirinden içmiş. Ukrayna'yı ayrı bir ülke olarak göremiyor, Ukrayna'nın egemenliğine, tercihlerine saygı göstermek istemiyor. (Ukrayna istediği örgüte üyelik için başvurabilir.) Kendi etnik imparatorluğunu kaba kuvvet kullanarak kurmak için Avrupa'nın, dünyanın barışını tehlikeye atıyor. Nükleer silahlardan söz edecek kadar barbar bir söyleme başvurabiliyor. Putin Rusya'ya yazık ediyor. Rusya bugünkü görünümünü hak etmiyor. ABD emperyalizmine haklı olarak karşı çıkmak, Putin'in emperyal emellerini, Çin emperyalizmini desteklemeyi gerektirmez. Hepsine karşı çıkmak gerekir. ABD emperyalizmine haklı olarak karşı çıkmak, Putin'in emperyal emellerini, Çin emperyalizmini desteklemeyi gerektirmez. Hepsine karşı çıkmak gerekir. Putin'in yaptıklarına da önce hukuk düzeyinde bakmak gerekir, şu veya bu ülke ya da blok açısından değil. Eğer Türkiye'de hukuk devletini gerçekten isteyen, savunan biriyseniz Putin'in uluslararası hukuku, savaş hukukunu ve insan hakları hukukunu ihlal etmesini haklı ve mazur göstermeye çalışmazsınız. Kaldı ki, buna hukukta ‘suça övgü’ derler.
Putin asıl demokrasiden çekiniyor, Ukrayna yoluyla gelebilecek demokrasiden. Putin ifade, basın ve gösteri özgürlüklerini hiçe sayıyor” ifadelerini kullandı.