Sarıgül: Uzaya 4 şeritli yol da yapsalar, tarihe ekmek kuyruklarıyla geçecekler
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Sarıgül, "Tarımdaki sorunlarımızı çözmeden mutfaklarda huzur bulamayız, mutfaklarda huzur bulamazsak, evlerde huzur bulamayız. Evlerde huzur bulamazsak ülkede huzur bulamayız. Ülkeyi ve tarımı yönetenlere göre tarımda mükemmel durumdayız. Her şey mükemmelse, neden ekmek kuyrukları var? Neden ayçiçek yağının kilosu 40 lira? Neden bir demet maydanoz 5 lira? Neden bir kilo süt 15 lira?" ifadelerini kullandı.
"TARİHE EKMEK KUYRUKLARIYLA GEÇECEKLER"
"Hiç hikaye anlatmasın, hiç maval okumasınlar. Uzaya 4 şeritli yol da yapsalar, tarihe ekmek kuyruklarıyla geçecekler. Bu ayıpta onlara yeter…" diye konuşan Sarıgül, sözlerini şöyle sürdürdü:
Peki, bu hale nasıl geldik?
Avrupası, Amerika’sı bir oldu, “Devlet çiftçilik yapmaz” dediler. “Şeker fabrikalarını özelleştirin, gübre fabrikalarını satın” dediler. “Çiftçiye destek vermeyin” dediler. Köyü ve köylülüğü hor gördüler.
Ak parti kadroları, biz sizin sömürgeniz değiliz, bize karışamazsınız diyemedi.
Türk tütününü, pancarını, ayçiçeğini öldürdüler. Türk çayını, fındığını, pamuğunu bitirmek üzereler.
Çayır ve mera alanlarını, tarım arazilerini imara açtılar.
Köyleri boşalttılar, köylüleri düne kadar kendilerinin yetiştirdiği sebzeye muhtaç ettiler.
Üretimden değil ithalattan yana oldular. Benim çiftçimin buğdayına 2250 TL fiyat verdiler, elin çiftçisinden 6270 TL’ye buğday ithal ettiler.
Besiciler, sütçüler zarar ediyor. Sadece son 2 yılda 20 bin işletme kapandı.
Köprülere, otoyollara hazine garantisi, bankada parası olana kur garantisi verdiler. Çiftçimize alım garantisi, ucuz gübre, mazot, elektrik vermediler.
"HALA TARLAYA BAKMIYOR, RESMİ GAZETEYLE TEDBİR ALMAYA ÇALIŞIYORLAR"
Hala akıllanmadılar, hala tarlaya bakmıyorlar, resmi gazeteyle tedbir almaya çalışıyorlar.
Bırakın buğdayı, ayçiçeğini, soyayı, mısırı cam eksek cam bitecek bu topraklarda; buğday üretimini artırmak, soya üretimini artırmak, ayçiçek üretimini artırmak çok mu zordu? Tabii ki zor değildi ama yapmadılar.
Yapsalardı 84 milyon kazanacaktı, yapmadılar 84 kişi kazandı.
84 milyonun hakkını 84 kişiye yedirdiler.
"BUNLARI YAPMAZSANIZ AÇ KALACAĞIZ"
Ey ülkeyi yönetenler, aklınızı başınıza toplayın. Bakın Cenabı Allah yardım etti, iyi yağış aldık. Gelin, nerede boş yer varsa ekelim. Mazot, elektrik, doğalgaz zamlarını geri alın. Çiftçiye, nakliyeciye ucuz mazot verin, gübre verin.
Yapmamız gereken: üretmek, üretmek, üretmek, Türkiye’yi kendine yeter hale getirmektir. Bunun adı ekonomik milliyetçiliktir. Ekonomik milliyetçiliği ancak biz yaparız. Dışarıdan destek aramayan, Amerika’ya göz kırpmayan tek parti biziz.
TDP olarak iktidara geldiklerinde neler yapacaklarını anlatan Sarıgül, şunları söyledi:
· İş başına gelir gelmez tarımda üretim seferberliği başlatırız.
· Üretimi planlarız, çiftçimiz ne ekeceğini bilir. Ürününü kaçtan satacağını bilir.
· Çiftçimize alım garantisi verir, elin çiftçisini değil kendi çiftçimizi ihya ederiz.
· Ekilmedik bir karış yer bırakmayız.
· Gençlerimizi tarıma özendirir, hazine arazilerini bedelsiz olarak ve tarım yapmak şartıyla onlara veririz.
· Tarım arazilerimize, meralarımıza gökdelenler diktirmeyiz.
· Gübrede, tohumda, ilaçta yerliye döneriz.
· Çayımıza, fındığımıza, pamuğumuza, zeytinimize, üzümümüze sahip çıkarız. Tarım ürünlerimizi çok uluslu şirketlerin inisiyatifine bırakmayız.
· Anadolu’da devlet üretme çiftlikleri, tarım işletmeleri açarız. Bu işletmeler bölgelerinde üretir, bölgelerinde tüketir, kalanını satarlar. Böylece tarla ile hal, hal ile tezgâh arasındaki mesafe kısalır, fiyatlar ucuzlar.
· Hans’a, Dimitri’ye, Gabriel’e giden 120 milyar doları Hasan’a, Hüseyin’e, İbrahim’e harcar, borçlarının faizlerini sıfırlarız. Kullandıkları mazot, gübre ve elektrikten vergi almayız.
· Tarımda verimliliği artırırız. Tarımsal sanayiye geçer, fındıkta İtalyan’ın kazandığı parayı Türk’e kazandırırız.
Bunları Ak Parti yapamaz. Yapabilecek olsalar 20 yıldır yaparlardı.
Diğer partiler de yapamaz. Onlar da dış dünyanın gözüne bakıyorlar. Onlar da uluslararası şirketlerin emrindeler.
Bunları ancak biz yaparız. Çünkü biz bu toprakların partisiyiz.