Babacan: Erdoğan ve Bahçeli jübile seçimlerine nasıl gireceklerini konuşmuşlar

Babacan, "Erdoğan ve Bahçeli, kendi kazdıkları kuyuya kendileri düşecek. Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli, baş başa verip jübile seçimlerine nasıl gireceklerini konuşmuşlar" dedi.

Babacan: Erdoğan ve Bahçeli jübile seçimlerine nasıl gireceklerini konuşmuşlar

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bugün partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık değerlendirme toplantısında konuştu.

Babacan’ın gündeminde Cumhur İttifakı’nın Meclis’e sunduğu seçim yasası düzenlemesi vardı. AKP ve MHP’nin seçimi kaybedeceklerini söyleyen DEVA lideri, önümüzdeki seçimin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin jübilesi olacağını kaydetti.

Babacan, Erdoğan ve Bahçeli’ye “hodri meydan” diye seslendi ve “Halkın desteğini kaybedip, seçimi matematik formülleriyle kazanacaklarını zannediyorlar. Vay yavrum vay. Uğraşsınlar, mümkün değil. Açık açık ifade ediyorum. Erdoğan ve Bahçeli, kendi kazdıkları kuyuya kendileri düşecek” ifadelerini kullandı.

"KAYBETMELERİNİN NEDENİ SEÇİM SİSTEMİ DEĞİL"

Babacan, şunları söyledi:

“İktidar ortaklarının aklına harita mühendisliği yapmak gelmiş. Seçimi mevcut kurallarla artık kazanamayacaklarını nihayet anladıkları için seçimin kurallarını değiştirme gayretine düşmüşler. Fakat yine yanılıyorlar. Çünkü seçimi, mevcut seçim sistemi yüzünden kaybedeceklerini zannediyorlar. Oysa kaybetmelerinin asıl nedeni seçim sistemi falan değil. Kaybedecek olmalarının asıl nedeni, evirilip içine düştükleri zihniyet. Kaybeden kendi zihniyetleri, bu otoriter zihniyet olacak. İşte bunu anlayamıyorlar. Onun için de hata üzerine hata yapıyorlar. Bir iktidar eğer seçim kurallarını değiştirerek iktidarda kalma derdine düştüyse o iktidarın gitme vakti çoktan gelmiştir. Evvelsi gün Meclis'e sunulan teklif, bunun ispatı. Artık gideceklerini anladılar. İspatı da Meclis'e sundukları bu yasa teklifi.

"ERDOĞAN VE BAHÇELİ KENDİ KAZDIKLARI KUYUYA DÜŞECEK"

Seçim yasalarıyla oynamaktan medet umanlar, halkın çoktan vermiş olduğu bir kararla inatlaşmaya çalışıyorlar. Beyhude. Halkın desteğini kaybedip, seçimi matematik formülleriyle kazanacaklarını zannediyorlar. Vay yavrum vay. Uğraşsınlar, mümkün değil. Açık açık ifade ediyorum. Erdoğan ve Bahçeli, kendi kazdıkları kuyuya kendileri düşecek. Seçim günü geldiğinde bu hesapların hepsi değişecek. Bunu bilemeyecek kadar tecrübesiz insanlar değilsiniz ama o hırs var ya o hırs, aklı selimi başlarından alıyor, gerçekleri görmemelerini sağlıyor. Seçim günü geldiğinde halkımızın iradesi, her türlü siyaset mühendisliği ürünü formülü yıkıp geçecek.

"JÜBİLE SEÇİMLERİNE NASIL GİRECEKLERİNİ KONUŞMUŞLAR"

Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli, baş başa verip jübile seçimlerine nasıl gireceklerini konuşmuşlar. Ancak görünen köy kılavuz istemez. Sonuç şimdiden ülkemize hayırlı olsun. Önümüzdeki seçimler, Sayın Bahçeli’nin çeyrek yüzyıllık genel başkanlık kariyerinin de jübilesi olacak. Biz, kendilerini er ya da geç, kendilerine yakışan bir şekilde uğurlayacağız. Ardından, ülkemizi en kısa sürede huzura, zenginliğe ve adalete kavuşturacağız. Önümüzdeki seçimler, devletin elindeki tüm imkanların iktidardaki parti lehine seferber edildiği son seçim olacak.

"SEÇİM MEYDANDA KAZANILIR"

Biz, sadece ve sadece halkımızın sağduyusuna güvenerek bu yola çıktık. Halkımızın yoğun ilgi ve teveccühüyle de yolumuza devam ediyoruz. Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli’ye sesleniyorum: Masa başında üretilen formüllerle, entrikalarla seçim kazanılmaz. Seçim, meydanda kazanılır. Onun için Erdoğan ve Bahçeli’ye ‘hodri meydan’ diyorum.

"İKTİDARDAKİ ZİHNİYETİN KAPASİTESİ KÜRESEL GELİŞMELERİ TAŞIMAYA YETMEZ"

Ukrayna’da yaşanan gelişmeler nedeniyle diplomaside yoğun bir trafiğin yaşandığı günlerden geçiyoruz. Dış politikanın günübirlikçi zihniyete terk edilemeyecek kadar önemli bir konu olduğu bir dönemden geçmekteyiz. Dış politikanın bir kişinin duygu ve dürtüleriyle yönetilemeyeceği bir dönemdeyiz. Bu nedenle başta Avrupa Birliği ve NATO ülkeleri olmak üzere, diğer devletlerle yürütülen görüşmeleri çok yakından takip ediyoruz. Uluslararası alanda ülkemizin ağırlığına duyulan ihtiyacın arttığı bir dönemde, iktidardaki zihniyetin kapasitesinin küresel gelişmeleri taşımaya yetmediğini görüyoruz.

"BUNLARIN 'HAFTALIK DÜŞMAN PANOSU' VAR"

Sağlık sistemini yönetmenin en iyi yolu, insanların hastalığa yakalanmasını önleyecek tedbirleri baştan alabilmektir. Koruyucu hekimlik sistemi güçlendirilmelidir. Hastanelerin üzerindeki yük hafifletilmeli, sağlık çalışmalarında gereken kaynaklar ve verimlilik artırılmalıdır. Önleyici tıp, önleyici hekimlik hem vatandaşların daha sağlıklı olmasını sağlar hem ülkenin sağlık faturasını düşürmekte yardımcı olur. Hükümete, hekimleri hedef alan tüm eylem ve söylemi terk etmesi gerektiğini söylüyoruz. Hükümetin oluşturduğu iklim, sağlıkta sıkıntılı ne kadar alan varsa hekimlere faturasını kesiyor. Sağlık hizmetleri geriye gidiyorsa tek sebebi kötü yönetimdir. Kimse suçu sağlık çalışanlarımıza ve hekimlerimize atmaya çalışmasın. Bu çağrımın bir numaralı muhatabının Sayın Erdoğan olduğunu ve dün yine kürsüden hekimlere nefret boca eden Bahçeli olduğunu tekrar ifade etmek istiyorum. Her ikisi de durmaksızın saldırıyor, Allah aşkına bir durun. Bu ülkeyi yönetmeye çalışıyorsunuz ama çatışmayla yönetmeyin. Başka bir konuşma tarzı bilmiyor musunuz? Bunların haftanın 'düşman panosu' var. Dün Bahçeli'nin yaptığı budur.

"CEZA YÖNETMELİĞİ DERHAL DEĞİŞTİRİLMELİ"

İnanıyorum ki önümüzdeki 14 Martlar, hekimlerimizin eylem değil bayram yapacağı bir gün olacak. Önümüzdeki yıllar, sağlık çalışanlarımızın insanca yaşadığı yıllar olacak. Aile hekimlerinin iş güvencelerini ortadan kaldıran, sözleşmelerinin feshini kolaylaştıran ve ifade özgürlüklerini kısıtlayan ceza yönetmeliğinin derhal değiştirilmesi gerektiğini söylüyoruz.”

Etiketler
Muş Seçim