Pervin Buldan: Milyonlar, çözüm mektubu ve Dolmabahçe Mutabakatı’nın arkasında olduğunu bir kez daha gösterdi
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, milyonlarca kişinin Kürt sorununun çözümünde ısrarcı olduğunu söyledi: "Newroz'da milyonlar 2013 çözüm mektubunun, 2015 Dolmabahçe Mutabakatı'nın arkasında olduğunu bir kez daha gösterdi."
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Konuşmasından önce Newroz kutlamalarından görüntüler Agirê Newrozê şarkısıyla izleten Buldan, etkinliklerin iktidarın baskı ve engellemelerine rağmen gerçekleştirildiğini vurguladı.
"Newroz'da milyonlar 2013 çözüm mektubunun, 2015 Dolmabahçe Mutabakatı'nın arkasında olduğunu bir kez daha gösterdi" diyen HDP Eş Genel Başkanı, devamında "Kürt halkı anadilde eğitim başta olmak üzere, anadillerinin üzerindeki yasak, baskı ve asimülasyonun bir kez daha kaldırılmasını alanlardan haykırdı" ifadesini kullandı.
İKTİDARA ÇAĞRI: ERİYEN ASGARİ ÜCRETİ HEMEN YENİDEN BELİRLEYELİM
Buldan, konuşmasında Türkiye'deki hayat pahalılığına da geniş yer ayırdı. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Tokat ziyaretinde çiftçilere verdiği “Şimdi ben bir şey tavsiye edeceğim. Ben şunu yapıyorum, her akşam yatarken manda yoğurdu. Manda yoğurdu hakikaten kalitedir, çok iyidir. Onun içine şöyle Medine hurması doğrarım, 3 tane veya 5 tane. Ona biraz çay kaşığı kestane balı ve yulaf ezmesi atarım. Bu dörtlüyü karıştırarak yer yatarım, şifa" tarifini eleştirdi:
"Millet kuru ekmek bulamıyor, o manda yoğurdu, kestane balı, Medine hurması yiyin derken utanmıyor.
İnsanlara sadece suyla açılabilecek bir iftar sofrası bıraktılar. Gelin Ramazan’dan önce Meclis’i etkin bir şekilde çalıştıralım ve eriyen asgari ücreti hemen yeniden belirleyelim. Tek başına KDV indirimi halkı rahatlatmaz. Akaryakıt ve ulaşımdaki ÖTV kaldırılsın, mazot fiyatları indirilsin."
Buldan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
- Evet, görkemli bir Newroz'u geride bıraktık. Hakkari'den Edirne'ye, Amed'den Rize'ye Türkiye'nin her yerinde, 76 merkezde milyonlar alanlara aktı. Newroz kutlamaları ülke sınırlarını da aştı. Frankfurt'tan Londra'ya milyonlarca insan muhteşem Newroz mitinglerinde bir araya geldi. Kadınlar ve gençler başta olmak üzere milyonlar barış ve özgürlüğü haykırdı, halkın yenilmez olduğunu bir kez daha ifade etti.
'AMAÇLARI BOŞ NEWROZ ALANLARI YARATMAKTI, HAYALLERİ SUYA DÜŞTÜ'
- Türkiye'nin son sosyalist, devrimci, demokrasi ve emeç güçleri Newroz alanlarında halklar dayanışmasını daha da büyüterek demokrasi, barış, özgürlük, adalet ve emek için mücadele ortaklığından yana güçlü bir iradeyi ortaya koydu. Kürt halkının Newroz alanlarında gösterdiği direniş iktidarı öyle rahatsız etmiş olmalı ki Amed'de kadınlardan çocuklara arama işlemi uyguladılar. Amaçları boş Newroz alanları yaratmaktı. Fakat hayalleri suya düştü. Halk engel tanımadı, bu kez medyaya sansür uygulayarak görünmez kılmaya çalıştılar. Tüm baskı ve engellemelere, görkemli bir direnişle yanıt veren halkımıza yürekten teşekkür ediyorum.
'ALANLARDA HAYKIRDILAR'
- Newroz'da milyonlar 2013 çözüm mektubunun, 2015 Dolmabahçe Mutabakatı'nın arkasında olduğunu bir kez daha gösterdi. Kürt halkı anadilde eğitim başta olmak üzere, anadillerinin üzerindeki yasak, baskı ve asimülasyonun bir kez daha kaldırılmasını alanlardan haykırdı.
'NEWROZ, EMEKÇİ VE YOKSUL HALKLARIMIZ İÇİN UMUT OLDU'
- Kadınlar 8 Mart'ın ruhunu Newroz alanlarına taşıyarak kadın özgürlüğünü bir kez daha güçlü şekilde haykırdı. Newroz değişimin ve özgür geleceğin gençlerin mücadelesiyle başarılacağını bir kez daha ortaya koydu. Newroz, emekçi ve yoksul halklarımız için umut oldu. Ortak mücadeleyle barış ve demokrasi ittifakıyla büyük değişimin gerçekleşeceğini gösterdi.
'FURKAN VAKFI'NA SALDIRIYI DA, TÜM SALDIRILAR GİBİ KINIYORUZ'
- Rotası demokrasi ve hukuk olmayan bir iktidar, zulümlerden, karanlıklardan beslenir ve bunu pratikte de yaşıyoruz. Furkan Vakfı'nın Adana'da yapmak istediği basın açıklamasına kolluk güçlerinin yapmış olduğu saldırı, AKP-MHP iktidarının sokaktaki gerçek yüzünü herkese bir kez daha göstermiştir. Daha önce yapılan tüm uygulamalarda nasıl kınıyorsak bu uygulamayı da şiddetle ve nefretle kınadığımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum.
'MUHARREM AKSEM'İN ÖLÜMÜYLE İLGİLİ SORUŞTURMA DERHAL BAŞLATILMALI'
- Bizler, yaşam hakkına kasteden bu zulümleri ve zalimleri Servet Turgut'un gördüğü işkence sonucu hayatını kaybetmesinden biliyoruz arkadaşlarım. Biz zalimleri Barış Anneleri'nin sokaklarda tekmelenmesinden biliyoruz ve tanıyoruz. Kemal Kurkut'un katledilmesinden ve sorumlularının bizzat yargı tarafından korunmasından biliyoruz. Kadınların sokak ortasında katledilmesinden ve erkek yargının, erkek katillere sahip çıkmasından biliyoruz. Haftasonu Urfa'da 16 yaşındaki Muharrem Aksem'in güvenlik güçlerinin atış yaptığı alana 450 metre mesafede kolu kopmuş şekilde cansız şekilde bulundu. Aksem elbette ki ilk değildir. Bugüne değin yüzlerce insan bu şekilde hayatını kaybetti. Aksem'in bulunduğu yer de meradır, atış yapılan bir bölgedir ve insanların geçtiği yerdir. Aksem'in ölümünün bütün yönleriyle aydınlatılması için etkin bir soruşturma derhal başlatılmalıdır.
'ZULÜM YARIŞINDA 28 ŞUBATÇILARIN ÖNÜNE GEÇTİLER'
- 'İşkenceye sıfır tolerans' dediler, 'işkenceciye tolerans' iktidarı oldular. '28 Şubat mağduruyuz' dediler, zulüm yarışında 28 Şubatçıların önüne geçtiler. 'Hukukun üstünlüğü' dediler, ülkeyi hukuksuz hale getirdiler.
'AYSEL TUĞLUK BAŞTA OLMAK ÜZERE HASTA TUTUKLULULARI TAHLİYE EDİN'
- Sevgili Aysel Tuğluk da cezaevindeki ağır hasta tutsaklardan biri. Kendisine demans tanısı konulması ve cezaevinde tek başına yaşamını idame ettiremeyecek olmasına rağmen tahliyesi engellenmektedir. Kinle hareket eden devlet aklı, sadece insanlığı değil adaleti de öldürmektedir. Buradan Adalet Bakanı’na bir kez daha seslenmek istiyorum: Cezaevlerini toplama kampına dönüştüren bu işkence uygulamasına bir an önce son verin. Aysel Tuğluk arkadaşımız başta olmak üzere tüm hasta tutukluları derhal tahliye edin. Onların tahliyesini gerçekleştirin.
- Millet kuru ekmek bulamıyor, o manda yoğurdu, kestane balı, Medine hurması yiyin derken utanmıyor.
- Yeni bir torba kanun teklifiyle hırsıza 'hırsız', çeteye 'çete' denilmesini yasaklamak istiyorlar. Biz hırsıza 'hırsız', çeteye 'çete' demeye devam edeceğiz.
'İNSANLARI KRİZLE YAŞAMAYA ALIŞTIRMAK İSTİYORLAR, ALIŞTIRMAYACAĞIZ'
- Dün bazı ürünlerde KDV'yi yüzde 8'e indirdiklerini açıkladılar. Raflara yansımayacağı açıktır. Akaryakıt ve ulaşımda ÖTV kaldırılsın, mazot fiyatları indirilsin, çiftçiye destek verilsin. Halkın yoksullaşmasının, enflasyonun, TL'deki düşüşün nedeni savaş ve rant ekonomisidir. Milyonların işsiz geçirdiği günlerin, aç yatılan gecelerin, boş iftar sofralarının sorumlusu AKP-MHP iktidarının rant politikasıdır. İnsanları krizle yaşamaya alıştırmak istiyorlar. Alıştırmayacağız.
AKP VE MHP'YE: ÖYLE BİR FARK YİYECEKSİNİZ Kİ...
- Seçim kanunlarıyla oynamayı bir kez daha önlerine koydular. Sandığa giremeyecek oyun sandıktan çıkması için yol bulmaya çalıştıklarının farkındayız. İknayla elde edemeyecekleri oyları hileyle almaya çalışacaklar. İktidar, seçim hileleriyle kendi siyasi krizini çözme arayışına girmiştir. Öyle bir fark yiyeceksiniz ki, YSK da, seçim kurullarınız da, hileleriniz de sizi kurtarmaya yetmeyecektir. Sevgili Sırrı Süreyya Önder'in deyimiyle hımhışım olacaksınız.
- HDP'siz siyaset, HDP'siz parlamento, HDP'siz Türkiye, HDP'siz değişim hesapları yapanlar var ve bunlar kendilerine dikkat etsinler. Kendilerine siyasetin çöplüğünde şimdiden yer ayırsınlar.