Pervin Buldan: Siz 'Ukrayna'da barış olsun' derken bu ülkede barış isteyen Selahattin Demirtaş cezaevinde
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Siz Ukrayna'da barış olsun derken bir ülkede barış olmasını isteyen Selahattin Demirtaş'ın 5 yıl cezaevinde olduğunu size buradan hatırlatmak isterim" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Ülkeyi bu hale getiren AKP ve MHP'nin bugünlerde soyunmuş oldukları yeni bir şey var, o da Ukrayna - Rusya savaşında bir barış rolüne ve bir barış siyasetine sarıldıklarını görüyoruz. Siz Ukrayna'da barış olsun derken bir ülkede barış olmasını isteyen Selahattin Demirtaş'ın 5 yıl cezaevinde olduğunu size buradan hatırlatmak isterim" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin bugün yapılan Siirt İl Kongresi’ne katıldı. Buldan, "Evet, halk eşit ve özgür bir yaşam istiyor. Kadınlar eşitlik istiyor, gençler özgürlük istiyor sevgili arkadaşlar. Ama herkesin bu ülkede bir kez daha adaleti istediğini, özgürlüğü istediğini, barışı istediğini, demokrasi istediğini halkımız adına bu kürsüden bir kez daha ifade etmek bizim görevimizdir, bizim sorumluluğumuzdur. Halkların Demokratik Partisi halkımızın sormuş olduğu bütün sorunları ve dile getirmiş olduğu bütün taleplerin takipçisidir, takipçisi olmaya da devam edecektir. Ta ki bu ülkeye barış gelene kadar, bu ülkeye demokrasi gelene kadar, bu ülkeye özgürlükler gelene kadar" dedi.
"ARKADAŞLARIMIZ BARIŞ DEDİĞİ İÇİN CEZAEVLERİNDE REHİN OLARAK TUTULUYOR"
HDP'nin 3. yol stratejisiyle hareket edeceğini belirten Buldan, "Evet HDP kendi fikriyatıyla, 3. yol stratejisiyle, demokratik ittifakıyla bu ülkeye bütün bunları getirmek için yola çıktı ve bu yolun zorlu olduğu kadar onurlu bir yol olduğunu da ifade etmek istiyorum" dedi.
“Arkadaşlarımız 5 yıla yakındır haksız ve hukuksuz cezaevlerinde rehine tutuluyor” diyen Buldan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Arkadaşlarımız barış dediği için, arkadaşlarımız demokrasi talep ettiği için ve demokratik siyaset dediği için bugün cezaevlerinde rehine olarak tutuluyorlar. Selahattin Demirtaş'ın da, Figen Yüksekdağ'ın da, İdris Baluken'in de, Gültan Kışanak'ın da, Sebahat Tuncel'in de, Aysel Tuğluk'un da, Ayla Akat Ata'nın da tek suçu barışı ifade etmek ve barışı talep etmek bu ülkeye demokrasinin gelmesini talep etmektir. Ancak arkadaşlarımız 5 yıla yakındır haksız ve hukuksuz bir şekilde cezaevlerinde rehine olarak tutuluyorlar.
"BARIŞ ROLÜNE SOYUNURKEN ÜLKENİZDE ESAMESİ OKUNMUYOR"
Bu ülkeyi bu hale getiren AKP ve MHP'nin küçük ortağı MHP'nin olduğunu hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Ama bugünlerde soyunmuş oldukları yeni bir şey var, o da Ukrayna- Rusya savaşında bir barış rolüne ve bir barış siyasetine sarıldıklarını görüyoruz. Elbette ki barışa sarılmak, barış siyasetini ifade etmek ve bunun siyasetini yapmak önemlidir ama bu kadar iki yüzlü bir politikayla yürütmek elbette ki kabul edilebilir bir durum değildir. Siz Ukrayna ve Rusya savaşında barışın gerçekleşmesini isterken ve aynı zamanda barış rolüne soyunurken kendi içinizde, kendi ülkenizde barışın esamesi okunmazken ve kendi ülkenizde bu kadar şiddet politikasını, baskı politikasını hayata geçirirken sizin barış mesajlarınızdan ve barış misyonunuzdan şüphe duyarız. Siz Ukrayna'da barış olsun derken bir ülkede barış olmasını isteyen Selahattin Demirtaş'ın 5 yıl cezaevinde olduğunu size buradan hatırlatmak isterim.
"AKP HÜKÜMETİ TARAFINDAN İKİ AYRI TÜRKİYE YARATTIKLARINI GÖRÜYORUZ"
Bugün Türkiye AKP hükümeti tarafından iki ayrı Türkiye varmış gibi ve iki ayrı Türkiye yarattıklarının fotoğrafını her gün görüyoruz ve her gün buna şahitlik ediyoruz. Bir Türkiye AKP hükümetinin, sarayının, yandaşlarının ve beşli çetesinin zengin Türkiye’si; diğer bir Türkiye her gün baskı altında olan, her gün zulüm gören, her gün yoksullaşan ve kuru ekmeğe muhtaç olan yoksulluğun, sefaletin, perişanlığın yaratıldığı başka bir Türkiye. Sizin cebinizden çıkan vergiler, direkt saraya gidiyor ve sizin geçmediğiniz yolların, sizin kullanmadığınız otobanların ve sizin geçmediğiniz, gitmediğiniz köprülerin vergileri sizin cebinizden çıkıyor. Elbette ki Siirt halkı bütün bunların hesabını sandıklarda, seçimlerde bir kez daha soracak ve bunun hesabını sandıklardan çıkması için bu mücadeleyi yürütecek. Sadece kendileri de değil, bu illere atadıkları irade gaspı dediğimiz belediye eş başkanlarımızın yerine atadıkları kayyumları da Ankara'ya göndermek bizim boynumuzun borcudur."
"SEÇİM GELDİĞİNDE ONLARIN HİLELERİNİ BOŞA ÇIKARACAK BİR HALK VAR"
Seçim yasası ile ilgili de konuşan Buldan, şunları söyledi:
"Seçim yasasını değiştirmek için genel kurulda bir çalışma var. Arkadaşlarımız, grup başkanvekilimiz sevgili Meral Danış Beştaş ve diğer milletvekili arkadaşlarımız 3 gündür Meclis'te bu yasada yapılacak olan hukuksuzlukları, bu yasada geçirilecek olan antidemokratik uygulamaları geçirmemek için ve buna muhalefet etmek için canla başla çalışıyorlar. Ancak çoğunluk ellerinde olduğu için bu yasanın istedikleri şekilde geçeceğini biliyoruz. Ancak istedikleri kadar, istedikleri şekilde bu yasaları geçirsinler, seçim geldiğinde, sandıklar kurulduğunda onların hilelerini boşa çıkaracak olan bir halk var yanınızda. Biz bu konuda da halkımıza güveniyoruz."
Kongrede Mehmet Kaysı ve Hatice Tay, Yusuf Batur ve Belkıza Beştaş Epözdemir'in yerine oy çokluğuyla Siirt İl Eş Başkanlığı’na seçildi.
