İmamoğlu: Yeterince kutuplaşıyoruz, derneklerimiz özgür olmalı
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, " Yeterince ne yazık ki çatıştığımız alanlar oluyor. Bu alan, kucaklaşma olmalı, omuz omuza olmalı. Bizim derneklerimiz, vakıflarımız ya da bu tür sivil toplum kuruluşlarımız, aynı zamanda özgür olmalı” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Üsküdar’daki Rize Dernekler Federasyonu’nu ziyaret etti. İmamoğlu, “Bu bir ayrışma zemini olmamalı. Bu bir kutuplaşma zemini olmamalı. Zaten yeterince kutuplaşıyoruz. Yeterince ayrışıyoruz. Yeterince ne yazık ki çatıştığımız alanlar oluyor. Bu alan, kucaklaşma olmalı, omuz omuza olmalı. Bizim derneklerimiz, vakıflarımız ya da bu tür sivil toplum kuruluşlarımız, aynı zamanda özgür olmalı” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Üsküdar Selamiali Mahallesi’ndeki Rize Dernekler Federasyonu’nu (RİDEF) ziyaret etti. RİDEF Başkanı Hasan Başça ile Rize Dernekleri ve Vakıfları Birliği (RİDEVA) Başkanı Recep Albayrak, ziyaretinden dolayı İmamoğlu’na teşekkür etti.
RİDEF ve RİDEVA’nın güçlü bir çatı oluşturmalarından duyduğu memnuniyeti dile getiren İmamoğlu, “Zira bu tür yapılar ve dernekler, çoğu zaman sağlıklı bir araya gelmeyi başaramıyorlar. Dünyada nadirdir, belki de tektir ki ülkemizde bir hemşeri dernekçiliği geleneği var” dedi.
Bunun sebeplerinden birinin yoğun göç olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “İnsanlar, gittiği yerlerde kültürlerini yaşatmak ve belki dayanışmak, belki birtakım eksiklikleri giderme noktasında böyle bir gereksinim duymuşlar, ihtiyaç duymuşlar ve böyle bir alan gelişmiş ülkemizde” diye konuştu.
İmamoğlu, şunları söyledi:
"HEMŞERİ DERNEĞİ MESELESİNİ ANLAMLI, ANLAMLI SAĞLIKLI BİR ZEMİNE OTURTMALIYIZ: Bu hemşeri derneği meselesini anlamlı, sağlıklı bir zemine oturtmalıyız. Bunu yapamazsak, faydası kadar zarar vermeye de aday bir durumdur. Bunu sağlıklı zemine oturtmaktan kastım, iyi tanımlamaktan geçiyor. Benim açımdan hemşeri derneklerinin en önemli vazifesi yöresini unutmamak. Bir; bu şehirdeki insanlara kültürünü anlatmak, medeniyetini, sanatını anlatmak, müziğini anlatmak, mutfağını anlatmak ve hatta kendi yöresinin insanına onları yaşatmak ve o geleneğin daha ilerleyen yıllara aktarılmasını sağlamak. İkincisi de yöresini unutmamak. Yani yöresinin kalkınması, yöresindeki insanların iyi koşullarda yaşaması, varsa eğitimde eksiği onu ortadan kaldırmak, çocuklarının iyi eğitim alması, çocuklarının gurbete gittiğinde bursla veya başka unsurlarla desteklenmesi gibi; yöresini unutmalı. İki unsur. İnanın yanına bir üçüncüye gerek yok.
DERNEKLER AYRIŞMA ZEMİNİ OLMAMALI: Buna oturduğu zaman, hiç kimsenin ayakları birbirine basmaz. Yani bu bir ayrışma zemini olmamalı. Bu bir kutuplaşma zemini olmamalı. Zaten yeterince kutuplaşıyoruz. Yeterince ayrışıyoruz. Yeterince ne yazık ki çatıştığımız alanlar oluyor. Bu alan kucaklaşma olmalı. Omuz omuza olmalı. Kendi yerini yapmak ve kendi yağıyla kavurulma kavramı önemli bir şey. Zaten bir derneğin, bir vakfın yürütülebilmesi, sürdürülebilmesi, bir siyasi makama, bir siyasi kişiliğe bağlı kalmamalı.
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARIMIZ ÖZGÜR OLMALI: Bizim derneklerimiz, vakıflarımız ya da bu tür sivil toplum kuruluşlarımız, aynı zamanda özgür olmalı. Niye? Bu çatı herkese açık. Bu çatıda siyaset yok. Yani şu masada her siyasi görüşten insan olabilir. Burada Rizelidir, o kültürü yaşıyordur, yaşatıyordur ve anlatıyordur. Bu kavram geçerli. Onun ötesindeki hiçbir kavram bu masada geçerli olmamalı. O bağlamda, sivil toplum kuruluşlarının bağımsız olması kavramı mühim. Bu attığınız adını çok kıymetli buluyorum. Allah tamamına erdirsin. Bizim de mutlaka çorbada tuzumuz olacaktır, olur. Size katkı sunarız.
UYUM İÇİNDE ÇALIŞMAYA GAYRET EDİYORUZ: Uyum içinde çalışmaya gayret ediyoruz. Gerçekten Üsküdar'a ayrı bir önem verdiğimizi de bilmenizi isterim. Projelerimizin çok yakın zamanda çoğunun bittiğini, zaten bir kısmının da bittiğini görüyor ve görecek olacaksınız. Son olarak şunu söyleyeyim: Memleketimizin her tarafı cennet. Bu güzel vatanın her tarafı güzel, her insanı güzel. Gerçekten 85 milyon insanı, çok değerli ve çok nadide. Bu toplumun birliği, beraberliği, kardeşliği için hep beraber mücadele etmeliyiz. Bu şehir de bu karma memleketin çok kıymetli bir harmanı. Dolayısıyla İstanbul'daki vazifemiz bu anlamda da çok büyük. Rize kıymetli bir kent. Rize'nin çok değerli devlet insanları var; Sayın Cumhurbaşkanımız, geçmişte benim de çok tanıdığım, Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun Mesut Yılmaz, Genel Başkanlığımızı yapmış Murat Karayalçın, çok kıymetli devlet insanları da yetiştirmiş bir şehrimiz. İnşallah bu ramazan ayının bütün güzel duygularını yaşadığımız, paylaşmanın, dayanışmanın, birbirini sevmenin, aynı zamanda barışın… İnancımızın, İslam'ın bir kelime anlamı da barıştır. Dolayısıyla bütün dünyaya, yakın çevremize barışı ve huzuru sağladığınız bir ay olsun bu ramazan ayı. Temennimiz odur."