AKP'de sığınmacılarda politika değişikliğine mi gitti? 'İnandırıcılığımızı kaybettik, seçmen tepkili, istenmeyen olaylara ramak kaldı'

Ekonomideki kötü gidişat ve artan hayat pahalılığı nedeniyle gündeme gelen konulardan biri de Türkiye’deki sığınmacılara yönelik politikalar. Muhalefet, iktidarın ‘açık kapı politikası’ nedeniyle Türkiye’ye kontrolsüz akın olduğu ve demografik yapının değişebileceği endişesini dile getiriyor. Hatta seçimlerde oy kullanmak üzere sığınmacılara vatandaşlık dağıtıldığı öne sürülüyor. Sığınmacılarla ilgili tartışma her geçen gün artarken, partilerden konuyla ilgili seçim vaatleri de dillendirilmeye başlandı.

AKP’LİLER DE ‘DERTLİ’: “SEÇMENİMİZ BİLE BİZE KIZIYOR”

Diken’den Altan Sancar’ın haberine göre; AKP’li milletvekillerinin de bu konuda ‘dertli’ olduğu konuşuluyor. AKP’lilerin Meclis’teki sohbetlerinde “Gittiğimiz her yerde bizim seçmenimiz bile bize kızıyor” dediği belirtiliyor.

Seçmenlerin ilettiği ‘şikâyetler’i doğrulayan AKP’li bir isim şunları söyledi:

“Seçim bölgemizdeki herkesin ilk sorusu ‘Ne yapacaksınız’ oluyor. Seçmen bir kenara, yereldeki parti çalışanlarımız bile bize şikâyette bulunuyor. Bu sorulara yetişmekten hatta yetişememekten yoruldum.”

“İSTENMEYEN OLAYLARA RAMAK KALDI”

Seçim bölgesinde katıldığı bir iftar yemeğinde çok sayıda partili “Suriyelileri istemiyoruz” deyince zorlandığını aktaran AKP’li siyasetçi, bir endişesini de şöyle dile getirdi:

“İşi olmayan eskiden iş isterken, şimdi işinin olmamasını Suriyelilere bağlıyor. Hayat pahalılığını bile onlara bağlıyorlar. Esas korkum, bir kıvılcımla istenmeyen olayların yaşanması. Buna ramak kaldı.”

“İNANDIRICILIĞIMIZI DA YİTİRDİK”

AKP’li isim, seçmenin daha önce “Din kardeşlerimiz bize sığındı” dediklerinde yumuşadığını ama son zamanda bunun da geride kaldığını söyledi: “Suriyelileri açıklayabiliyorduk, ardından Afganlar gelmeye başladı. Seçmen de bize ‘Suriye komşu da Afganlar nasıl geldi’ diye soruyor. İnandırıcılığımızı da yitirdik.”

“SEÇİME GÖRE DEĞİŞEBİLİR”

Durum parti yönetimine iletilmiş. Halen karar organlarında konuşulması bekleniyor.

Aynı isim, çözümsüzlüğün kendilerinin aleyhine olduğu görüşünde. Son dönemde çeşitli ülkelerden gelen sığınmacıların sayısındaki artışın da AKP tarafından yeteri kadar izah edilemediğini düşünüyor. Seçime doğru partisinin sığınmacılar konusundaki politikasının ve söyleminin değişeceğini umuyor.

AKP’DE POLİTİKA DEĞİŞİKLİĞİ Mİ? SINIR DIŞI SAYISINDA ARTIŞ

Bu arada başta Suriyeliler olmak üzere sığınmacılara yönelik son günlerde alınan sınır dışı kararlarında hiç olmadığı kadar bir artış yaşanıyor. Hem AKP’nin popülizm aracı olan hem de yükselen aşırı sağın ana hedefi olan sığınmacılara yönelik tepkiler sınır dışı kararlarının temel nedeni olarak görülüyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu son 7 yılda sınır dışı edilen Suriyeli sayısının 19 bin 336 olduğunu söylerken, en son Suriyeli bir esnafın yolun ortasına sandalye koyduğu için sınır dışı edilmesine karar verildi.

BirGün’den Umut Serdaroğlu’nun haberine göre; herhangi bir uluslararası geçerliliği olmayan “geçici koruma statüsü” verilen Suriyeli göçmenlerin ise sınır dışı edilme kararı Göç İdaresi tarafından belirlenen Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nda geçen maddelere göre alınıyor.

YÖNETMELİKTE BİR HÜKÜM YOK

Göç Araştırmaları Derneği’nden Hukukçu Neva Övün Öztürk, geçici koruma statüsü yönetmeliğinde sınır dışı edilmeye yönelik herhangi bir hüküm olmadığını belirtti. Öztürk Suriyelilere yönelik olan özel durumu şöyle açıkladı: “Hâlâ Suriye’deki durum tehlike arz ettiği için bu kişilerin oraya sınır dışı edilmemeleri gerekiyor. Hiçbir hukuki düzenleme yokmuş gibi siyasetçilerin keyfi sınır dışı söylemleri hukuka aykırıdır.”

Afgan göçmenlerin geri gönderilme koşullarına da değinen Öztürk şu sözleri söyledi: “Ancak güvenliği sağlanmış üçüncü bir ülkeye gönderilebilirler.”

GÖÇMEN DÜŞMANLIĞINI ARTIRIYORLAR

Göç Araştırmaları Derneği’nden Polat Alpman ise her seçim sürecinde göçmen karşıtlığında yükseliş gerçekleştiğini belirtti.

Alpman, şöyle konuştu: “Erdoğan hükümeti göçmen meselesini o kadar popülizm malzemesine dönüştürdü ki göçmenler Türkiye’deki iç siyasetin merkezi unsurlarından biri oldular. Göçmen düşmanlığındaki artışın nedeni Türkiye’deki aşırı sağın göçmenler üzerinden kendi siyasetlerini belirlemesidir.” Sınır dışı edilme kararları hakkında konuşan Alpman, “Göçmenler suç işlese bile ülkenin ceza kanununa göre cezalandırılması gerekiyor. Her olayın ardından sınır dışı söylemlerinin gelmesi doğru değildir” dedi.

KEYFİ ALINAN SINIR DIŞI KARARLARI

Şu ana kadar sınır dışı kararı alınmasına yol açan olayların bazıları şu şekilde:

Muz yemeye sınır dışı kararı: Sokak röportajında konuşan bir kişinin “Suriyeliler muz yiyebiliyor, ben yiyemiyorum” söyleminde bulunmuştu. Ardından tepki göstermek için muz yerken paylaşım yapan Suriyeliler hakkında “kamu düzenini bozmak” suçundan sınır dışı 45 yabancı uyruklu kişi sınır dışı edilmek üzere Geri Gönderme Merkezine sevk edilmişti.

Gruplar arasındaki anlaşmazlık sonrası sınır dışı: Adana’da anlaşmazlık nedeniyle döner bıçakları ve sopalarla sokakta yürüyen Suriyelilerden kimliği belirlenen 20’si gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan Suriyeliler sınır dışı edilmek üzere İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne sevk edilmişti.

Sınır dışı edilmenin nedeni cam kırmak: İzmir İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nün camlarını kıran 15 Suriyeli sınır dışı kararı edildi.

Yola sandalye koyduğu için kasten yaralama suçuyla sınır dışı: Suriyeli esnaf Hamze Hammamı İstanbul Bağçılar’da dükkanının önünde yol kenarına koyduğu sandalyede oturup etraftakileri tehdit ettiği iddia edildi. Hammamı hakkında sınır dışı kararı verildi.