AKP'li eski vekilden Avrupa ve NATO çağrısı: 'Devlet Bahçeli ve Doğu Perinçek de çok mutlu olacaklardır'
AKP'li eski vekil ve karar yazarı Mehmet Ocaktan, iktidarın demokrasi ve insan hakları odaklı batılı örgütlerden rahatsız olduğunu aktardığı yazısında iktidara ve ortaklarına eleştirilerini sıraladı.
AKP iktidarı döneminde NATO, Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) gibi batılı uluslararası örgütler tartışmaya açıldı.
İsveç'in ve Finlandiya'nın NATO üyelikleri ve AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu ülkelerin NATO'ya girişlerine karşı tutumu tartışmaları yeniden gündeme getirdi.
"DEVLET BAHÇELİ VE DOĞU PERİNÇEK DE BU YENİ DURUMDAN ÇOK MUTLU OLACAKLARDIR"
AKP'li eski milletvekili ve Karar yazarı Mehmet Ocaktan, "İktidar NATO’dan mutsuzsa neden duruyor ki…" başlıklı yazısında AKP için "Batılı demokratik kurumların üyesi olmaktan hiç mutlu değil." değerlendirmesinde bulundu.
Ocaktan; AKP'nin bu tutumu için "Çünkü bu kurumlarda yer almak aynı zamanda demokratik kriterlere uymayı da gerektiriyor. Oysa yeni AK Parti “hukukun üstünlüğü”, şeffaflık, hesap verilebilirlik, özgürlük gibi demokratik değerlerin iktidarının sürdürülebilirliği açısından ayak bağı olarak görüyor. Eğer gerçekten böyle görüyorsa, Batı demokrasileri içinde yer almak gibi bir mecburiyeti yok, ayrıca kimsenin demokratik değerlere inanmamız için başımızda silah dayadığı filan da yok..." değerlendirmesinde bulundu.
AKP'nin yan yollara sapmadan karar vermesi gerektiğini savunan Ocaktan, "Eminim, Türkiye de demokratik dünyanın önem verdiği hukuk, özgürlük gibi değerlerden kurtulursa, iktidar da çok rahat edecektir. Ayrıca bugün iktidarın kadim ortaklarından olan Devlet Bahçeli ve Doğu Perinçek de bu yeni durumdan çok mutlu olacaklardır." ifadeleriyle AKP iktidarı destekçisi liderleri de eleştirdi.
Ocaktan, "Trajik bir durum ama bugün dost olabilmek için yanıp tutuştuğumuz ülkelerin önemli bir bölümünün tek sermayesi var, o da despotizm… Yeni dostlarımız Arap krallıkları dahil, Rusya ve Çin’in demokrasi ve insan hakları karnesi malum. Denebilir ki bu ülkelerin petrol gibi, doğal gaz gibi zenginlikleri var, hatta Çin büyük bir teknoloji devi. Demek ki demokrasi ve özgürlük olmasa da zengin olunabiliyormuş... Evet bu bir tercih meselesi, eğer otokratların “kul”u olmaktan rahatsız değilseniz neden olmasın… Ama biliyoruz ki her şeyin tek bir otokrata bağlı olduğu ülkelerde iktidarların önünde-sonunda duvara toslaması ve özellikle geniş toplum kesimlerinin fukaralıkla tanışması kaçınılmazdır." diye yazdı.