Kılıçdaroğlu'ndan 'suça bulaşmış bürokratlara' çağrı: Toplu bir kaçış planı yürürlükte bunlar seni kendilerini kurtarma planlarına dahil etmiyorlar
Kemal Kılıçdaroğlu, "Suça bulaşmış bürokrat beni iyi dinle kardeşim: Bunlar seni kendilerini kurtarma planlarının içine hiç dahil etmiyorlar. Erdoğan vakıf süsü verdiği paralel yapılarla yurt dışına devasa paralar aktarıyor." ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında açıklama yaptı.
Bürokratlara çağrı yapan Kemal Kılıçdaroğlu, "Erdoğan vakıf süsü verdiği paralel yapılarla yurt dışına devasa paralar aktarıyor. Yurtdışındaki yapının başlarında da Erdoğan'ın aile bireyleri geliyor. O yabancı ülkede oturma ve çalışma izni çıkartma istiyorlar paravan yapı üzerinden O birkaç yüz kişilik kurtarma operasyonunda sen yoksun. Akşam 22'de bir kaçış planının anatomisini ifşa edeceğim, milletimi de bekliyorum. Erdoğan sakın reddetmeye kalkma, bütün belgeler elimizde." ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamasının satır başları şöyle oldu:
"HİÇBİR EGEMEN GÜCÜN KARŞISINDA ASLA EĞİLMEDİLER"
Selanik'ten nar ağacından gelen hepimiz için çok değerli. Mustafa Kemal Atatürk'ün hepimiz için neler yaptığıını tarih biliyor. Böylesine bir lidere sahip olduğumuz için hepimiz gururlanıyoruz. Atatürkçülük geçmişten ders çıkarıp sağlıklı geleceği inşa etmek demektir. Geçmişten ders çıkarıyoruz, sağlıklı geleceği herkes için inşa etmeye çalışıyoruz.
Bizim gibi düşünmeyenler de özgürce yaşayacak. Hiçbir şekilde bir baskıyı asla kabul etmedi. Sivas'tan, Erzurum'dan, Amasya'dan başlayarak Ankara'ya kadar süren mücadele. İzmir'de iktisat kongresi, ülkeyi kalkındırmak için. Osmanlı'dan devralınan devasa borç yükü. Ülkeyi fabrikalarla, demiryolları ile donattılar. Osmanlı'nın borcunu son kuruşa kadar ödediler. Hiçbir egemen gücün karşısında asla eğilmediler. Biz onların çocuklarıyız.
KILIÇDAROĞLU'NDAN BAŞSAĞLIĞI MESAJLARI
Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Milletimizin başı sağolsun. Yaralanan 4 asker inşallah sağlığına kavuşurlar.
Ali Ekber Ertürk dün vefat etti. Kendisini sonsuzluğa uğurladık. Gazetecilik kolay bir iş değildir, mesaisi olmaz. 24 saat gazeteci haber peşinde koşandır. Kalemini satmayan bir gazeteci bütün toplumun saygınlığını kazanır. İdeallerini koruyan bir gazeteci bütün toplumun saygınlığını kazanır. Bu da o saygın gazetecilerden birisiydi. Kendisine, yakınlarına, Sözcü ailesine baş sağlığı dileklerimizi iletiyoruz.
AK Parti'nin toplantısına giden 3 üniviersite öğrencisi hayatını kaybetti. Başsağlığı diliyoruz. 41 kişi de yaralandı. İnşallah sağlıklarına kavuşurlar.
Dünya Kadınlar Boks Şampiyosu'nda milli takımımız 5 altın, 2 bronz madalya kazandı. Yürekten teşekkür ediyorum. Kadının gücünü görüyoruz değil mi? Vakıfbank Kadın Voleybol Takımı 5'inci kez şampiyon oldu. Anadolu Efes, Avrupa'da ikinci kez şampiyon oldu. Hepsine sevgi gönderiyoruz.
"EKONOMİK, SOSYAL BUHRANLA KARŞI KARŞIYAYIZ"
Bir ülke bilgiyle yönetilir. Geldiğimiz noktada Türkiye'nin iyi yönetilmediğini görüyoruz. Bütün vatandaşlarıma çalıştığı alan ne olursa olsun seslenmek isterim, siz de görüyorsunuz ben de görüyorum. Türkiye iyi yönetilmiyor. O kadar havai bir yapı var ki, gerçeklerden o kadar kopuk bir yapı var ki eleştiri geldiği zaman gözlerime bakın diyorlar. Biz sizin gözünüze, boyunuza, endamınıza, diplomanıza da baktık: Siz bu ülkeyi yönetemiyorsunuz. Türkiye ilk kez kriz yaşamıyor, bu krizlerden çıktı.
Tam bir ekonomik, sosyal buhranla karşı karşıyayız. Saray, ekibi ne kadar farkında emin olun bilmiyorum. Vatandaştan kopan, derdini dinlemeyen bir yönetim Türkiye'de var olan sorunları çözemez, çözemiyor. Devlette liyakat sistemini bitirirseniz devleti içten içe çürütürsünüz. Geldiğimiz nokta budur. Kimin ne yaptığı belli değil.
2018'de başlayan kriz ekonomik buhrana dönüştü. Saray bunun ne kadar farkında bilmiyorum. Vatandaştan kopan, derdini dinlemeyen bir yönetim var olan sorunları çözemez. Devlette liyakat sistemini bitirirseniz, devleti çürütürsünüz. Devlette kimin ne yaptığı, hangi kararı aldığı belli değil. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yaşanan derin ekonomik bunalım içinde, dar gelirliden alıp üst gelir grubuna kaynak aktaran bir yönetim görüyorum. İnsanlara pazara çıkamıyor, alışveriş yapamıyor. Bu tablo cumhuriyet tarihinde ilk kez yaşanıyor.
Üç yöntemle alt gelir gruplarından topladıkları kaynakları bir avuç kişiye aktarıyorlar. Birincisi Yap İşlet Devlet projeleri, dolar garantili. Aynı hastane devlet yaptığı zaman 3 milyara mal oluyor. Kamu Özel İşbirliği olduğu zaman bu fiyat 6 milyara çıkıyor. Neredeyse bir hastane karşılığında bir başka hastanenin maliyetini de veriyoruz. Beşli çete bu işin kurmayı. Beşli çetelerden bu milleti kurtaracağız, sözümüz söz.
İkincisi, Kur Korumalı Mevduat. Türk Lirası eriyor, tutamıyorlar. Akılları sıra formül buldular. Beyler milyarları aldığı zaman hiç vergi ödemeyecekler. Bu ne demektir? Alt gelir gruplarından bir avuç kişiye kaynak aktarılıyor, üstelik vergisiz.
Üçüncüsü, hani Türk Lirası var ya, değeri kalmayan Türk Lirası. Acaba Bahçeli cebinde dolar mı taşıyor Türk Lirası mı? Ben merak ediyorum. Türk Lirası erirken, üstünde de 'Türk' yazarken paranın bu kadar itibarsızlandığı bir dönemde Bahçeli kalkıp Türk Lirasını itibarsızlaştıran iktidara destek veriyorsa orada bir sorunumuz var demektir. Ciddi paraları faiz olarak ödüyorlar bir avuç kişiye.
Şimdi bir dördüncüsü çıktı. 2 milyon liralık bir daire alacaksınız diyelim. 10 yıl süreyle ayda 27 bin 200 lira faiz ödeyeceksiniz. Bunun yıllık faizi yüzde 11. 2 milyonluk krediyi kim alır? Ayda 27 bin lirayı kim öder? Kim alacak bu parayı? Bir villası olup ikinci villasını alacak.
"TÜRKİYE'Yİ BİR AVUÇ TEFECİYE TESLİM ETTİLER"
Hala AK Parti'ye, MHP'ye oy vereyim mi vermeyim diye düşünen kardeşlerime söylüyorum. 2022 Nisan ayında merkezi yönetimin borcu 1 trilyon 483 milyar lira, ödenecek faiz 1 trilyon 743 milyar lira. Faiz ana parayı geçti.
Mayıs, borç 1 trilyon 503 milyar liraya çıktı, faiz 2 trilyon 52 milyar lira. Bunlar bir arada Borçlanma Genel Müdürlüğü'nü kurmuşlardı. Türkiye'yi bir avuç tefeciye teslim ettiler ama kurtaramıyorlar.
Bu tablo insanları üretimden koparıyor. Çiftçi ürettiğini alamıyor. Çiftçiye 29 milyar lira ayrıldı, kanuna göre 79 milyar lira ayrılması lazımdı. Çifçi neden kazanmıyor, neden tarım ithal ediliyor? Bununla ilgili 2013-2017 kendi bakanlıklarının hazırladıkları rapor var. Şöyle diyor; 'Tarım arazilerinin tarım dışı kullanımı tehdidi, tarım arazilerinin parçalanması, tarımsal girdilerde dışa bağımlılık ve girdilerin yüksekliği, Dünya Ticaret Örgütü-AB ve diğer kuruluşların politikaları' diyor.
Bundan sonra zamlar devam edecek. EPDK, elektrik üreticilerine tavan fiyat koymuştu. 19 Mayıs'ta tavanı yükselttiler. Temmuz veya ağustosta zam gelecek demek bu.
MALTEPE MİTİNGİ
Güvenlik güçlerine yürekten teşekkür ediyoruz. 3600 ek göstergeyi de vereceğimizi söylüyoruz.
Yüzbinler aş, iş, eşitlik, her evde huzur olsun istiyordu. Yüzbinlerin ortak sesiydi. Yüzbinler aracılığıyla milyonlara seslendik. Söz verdik: Haramilerin saltanatını yıkacağız. Hiçkimse en ufak bir endişe taşımasın; sözümüz söz; haramilerin saltanatını yıkacağız.
Bize güvenin, bizim arkamızda kara bir leke yok. Birilerinin önünde boyun eğmeyiz. 84 milyonun çıkarını savunuyoruz. Birileri telefon etti diye papazı teslim ettiler. Bizim dönemimizce Türkiye asla böyle bir ayıbı yaşamayacaktır. Hiç kimse merak etmesin siyasallaşmış yargıyla, mafyayla fotoğraf çektirenlerle, uyuşturucu baronlarıyla, paramiliter yapılarla, yandaşlarıyla, beslemeleriyle ancak ve ancak biz kavga ederiz.
İşi de aşı da bu ülkeye getireceğim. Maltepe Meydanı'nda söz verdim: Aile destekleri sigortasını getireceğiz. Bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek, her evde huzur olacak. Bizim iktidarımızda hiçbir fakirin fukaranın elektriği kesilmeyecek.
Adalet mi istiyorsunuz bize katılacaksınız. Barış Akademisyenleri görevlerine dönsün, Harp Okulu öğrencileri hapisten çıksın diyorsanız bize geleceksiniz bize katılacaksınız. Çevreyi, doğayı koruyalım diyorsanız bize katılacaksınız. Çocuklarınızı bu güzel ülkede tutmak istiyorsanız bize katılacaksınız. 128 milyarlık soygunu öğrenmek istiyorsanız bize katılacaksınız.
84 milyona; ülke elden gidiyor, birlikte mücadele etmek zorundayız. Vatan bizim vatanımızdır, bayrak bizim bayrağımızdır dedim.
KEMAL KILIÇDAROĞLU'NDAN BÜROKRATLARA ÇAĞRI
Atatürk Havalimanı'nın pistlerinin kırılmasında tek bir mürekkep damlası dahi olan herkes sorumludur, emri uyguladım diyerek kurtulamazsınız dedim. 'Emri uyguladım diyerek kurtulamazsınız çünkü bu vatana ihanettir' dedim. Bugünde bunların arkasındayım. Kirlenmiş bürokratlara seslenmek istiyorum. Kılıçdaroğlu'nun onlara son iyiliği olsun.
Suça bulaşmış bürokrat beni iyi dinle kardeşim: Bunlar seni kendilerini kurtarma planlarının içine hiç dahil etmiyorlar. Toplu bir kaçış planı yürürlükte. Bu işlenen planlardan sana rol biçtiler. Değişim geldiğinde halinin nice olduğunu hiç umursamuyorlar.
Kaçmanın hazırlıklarını hızlandırdılar. Ben sana biraz detay vereyim ey sarı bürokrat. Erdoğan vakıf süsü verdiği paralel yapılarla yurt dışına devasa paralar aktarıyor. Yurtdışındaki yapının başlarında da Erdoğan'ın aile bireyleri geliyor. O yabancı ülkede oturma ve çalışma izni çıkartma istiyorlar paravan yapı üzerinden. Birkaç yüz kişi ile sınırlı. Yani 'Ey Pensilvaya' diye bağıranlar şimdi kendi Pensilvaya'larını oluşturma telaşındalar. İzin çıkarma peşindeler. O birkaç yüz kişilik kurtarma operasyonunda sen yoksun. O uçağın kapısı sana hiç açılmayacak.
Ben en iyisi bu akşam saat 22.00'de bu skandalı açıklayayım, sen de beni dinle. Amacım pisliğe bulaştırdıkları bu sarmaldan seni yol yakınken kurtarmaktır. Senin üzerinden bitkisel hayata soktukları devleti yeniden canlandırmaktır. Ey devletin şerefli bürokratları bunlarla birlikte sizi de akşam 22.00'de bekliyorum. Sizlerin benim başımın üzerinde yeriniz var. Akşam 22'de bir kaçış planının anatomisini ifşa edeceğim, milletimi de bekliyorum. Erdoğan sakın reddetmeye kalkma, bütün belgeler elimizde.