Kılıçdaroğlu'ndan iktidara 'sınır ötesi operasyon' mesajı: Milyon dolarlarla oynayan oğlunu gönder, ok atmayı da biliyor

CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalar yaptı

Kılıçdaroğlu'ndan iktidara 'sınır ötesi operasyon' mesajı: Milyon dolarlarla oynayan oğlunu gönder, ok atmayı da biliyor

CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları:

Hiçbir gücün karşısında hiçbir arkadaşımız genel başkandan başlayarak en aşağıdaki üyeye kadar hiçbir gücün karşısında hiçbir adaletsizliğin karşısında asla diz çökmedik ve çökmeyeceğiz. Kimden gelirse gelsin, baskı, şiddet kimden gelirse gelsin asla boyun eğmeyeceğiz. Demokrasiye inanmayanları sandık yoluyla göndereceğiz.

Biz bölen değil, ayrıştıran değil beraber olmayı düşleyen insanlarız. Bölmek istiyorlar, kutuplaştırmak istiyorlar, kavga istiyorlar, inadına barış diyeceğiz, inadına kucaklaşma diyeceğiz. Onlar gibi yapmayacağız. Demokrasinin bize sağladığı bütün imkanları kullanacağız. Baskı mı kuruyorlar, göğsümüzü açacağız. Sanattan ve kültürden mi korkuyorlar, sanatı ve kültürü yücelteceğiz. Hiçbir baskıya asla ve asla izin vermeyeceğiz.

Devlet yönetimi sorumluluk gerektirir. Devlet yönetiminde güç bir kişiye teslim edilemez. Gücü bir kişiye teslim ederseniz o devletin sonu felaket olur.

Devleti yönetirken katılımcı bir anlayışı, yönetim içinde egemen kılmamız lazım. Yeri geldiğinde referandum yapacaksın, yeri geldiğinde seçim yapacaksın. Devlet yönetiminde aslolan halkın çıkarlarıdır. Devleti hızla büyüteceksin, itibarlı hale getireceksin. Vatandaşın cebi para görecek. Devleti yönetenler savurganlık yapamaz. Devleti yönetmek ciddi ve ahlaklı bir iştir. Bu devlet milli kurtuluş savaşıyla kurulmuştur.

AK Parti hükümetleri hangi fabrikayı kurdu. Satmanın dışında ne yaptılar. Biz her fabrika bir kaledir diyoruz, her fabrika Türkiye'nin itibarına katkıdır diyoruz. Şeker fabrikalarını sattılar. Ve 24 yıl sonra Türkiye Cumhuriyeti yurtdışından şeker ithal etmek zorunda kaldı. Şimdi her vatandaşımın kendi vicdanına sormasını istiyorum. Ne oldu da koskoca Türkiye Cumhuriyeti devleti dışardan şeker ithal etmek zorunda kaldı. Buna devlet iyi yönetiliyor diyebilir misiniz?

Türk Şeker'in 10 fabrikasını 680 milyon dolara özelleştirdiler. Bugünün parasıyla 11 milyar liraya o fabrikaya sattılar. Şimdi geçtiğimiz nisan ayında ödenen faiz 19 milyar lira. 10 şeker fabrikasını 11 milyar liraya satıyorsun ama sadece 1 ayda 19 milyar lira faiz ödüyorsun.

Üreticiye destek vermediler. Sonra fabrikaları sattılar. Şimdi de gidip dışarıya el avuç açıp şeker alıyorlar. Bizim iktidarımızda çiftçinin yüzü gülecek, sanayicinin yüzü gülecek, kadınların yüzü gülecek. Göreceksiniz. Türkiye'yi ayağa kaldıracağız, huzuru getireceğiz.

Hepsini yapacağız, kimse endişe etmesin. Karamsarlığa kapılmasın. Bunları söylememin nedeni yapılan hatalardan ders çıkarılmasıdır. Yaptılar ve bugünkü tabloyla karşı karşıya kaldık.

27-28'in Van'daydım. Van'ın benim hayatımda özel bir yeri var. İlkokula Van'ın Erciş ilçesinde başladım. Belediye başkanlarımız Van'ın merkezini ve ilçelerini gezdiler. Oradan yeterince oy alamadıysak kabahat Vanlılarda değil bizde. Orada vatandaşlarımızın sofrasına oturmamız lazım. Van bizim tarihimizin ve kültürümüzün çok önemli bir parçasıdır. Allah'ın izniyle Van'ı turizmin kalesi haline getireceğiz. Söyledim Vanlılara, Van'ın huzur içinde yaşamasını istiyorsanız bize katılın dedim. Kayyumdan şikayet ediyorlardı. Seçimle gelen seçimle gitsin istiyorsanız, kayyumdan şikayet ediyorsanız, bize katılacaksınız bize.

Bölgede bir eve gittik, Selahattin Bey'in çok sevildiğini gördüm. Haksız uygulamalardan şikayet ediliyor. Bir kişi adaletsizlikle karşı karşıya kalıyorsa, ona sahip çıkmak insani görevdir. Çünkü haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. AİHM kararlarını uygulamıyorlar. Osman Kavala'dan da, Selahattin Demirtaş'ın da harp okulu öğrencilerinin de hakkını savunmak istiyorsanız bize katılacaksınız.

Beşli çeteden, uyuşturucu baronlarından, SADAT'çılardan şikayet ediyorsanız bize katılacaksınız. Adres biziz.

Ankara'dan Mardin Ovası'nda çalışan, alın teri döken, emek harcayan tüm Mardinli kardeşlerime çözümdür. Bizim iktidarımızda, Diyarbakır, Urfa, Mardin, Siirt, Batman ve Şırnak'ta çiftçiye elektriği ücretsiz vereceğiz. Yatırım yapacağız. Onların aklı dalavereye çalıştığı için iyi işlerin nasıl yapılacağını bilmezler. Bu ovanın bereketini sağlayacağız.

Haksızlığa uğrayan bütün evlatların hakkını koruyacağız. Bunun için Milli Eğitim Bakanlığı'na gittim.

Boşuna mı uyuşturucu baronları diyorum. Uyuşturucu baronlarıyla fotoğraf kim çektiriyor? İnsan kaçakçılarıyla kim fotoğraf çektiriyor? Uyuşturucu baronlarını kim cezaevinden çıkarıyor? Polis kardeşlerime söz verdim. Uyuşturucuyla mücadelede hiçbir siyasi güç bizi durduramaz. Kökünden temizleyeceğiz. Öyle bakanlar şunlar bunlar uyuşturucu baronlarının arkasında, bu defteri kapatacağız.

Aklı başında olan her insan ekonomik sorunları çözer. 6'lı masayı niye kurduk? 6 genel başkan neden bir araya geldi? Bu ülkede huzur olsun diye, herkesin karnı doysun diye. Üniversiteyi bitiren evladımız eve kapanıp kalmasın diye.

Nusaybin Sınır Kapısı'nı açacağız. Projeler, bilgiler, birikim her şey var. Türkiye'de herkesin huzur içinde yaşadığı bir ülkeyi hayata geçireceğiz.

ALTILI MASA TOPLANTISI

Hangi temel ilkeler ve hangi hedeflerle bir araya geliyoruz diye konuştuk. Birbirinden farklı siyasi geleneklere sahip partiler olarak bizler, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına adım atarken ülkemizin daha huzurlu, daha mutlu, daha müreffeh, daha özgür ve daha demokratik olmasını sağlamak üzere iş birliği ve güç birliği yaptık. Bu birlikteliğimizi, milletimizin desteği ile hedeflerimizi gerçekleştirinceye kadar sürdüreceğiz. Bu ülkeye huzuru ya getireceğiz ya getireceğiz. Ortası yok. Bu temel hedefler dışında bir açıklamamız daha oldu. Geçen kurulmasına karar verdiğimiz komisyonların hangi aşamaya geldiği konusunda. Seçim güvenliği komisyonu kurmuştuk, dört aşamalı güvenlik sağlayacağız; 'seçim öncesi seçim dönemi seçim günü seçin sonrası' Neleri yapacağımız, detaylar belirlendi. Bu çalışma 6 Haziran günü kamuoyu ile paylaşacak.

EKREM BAŞKAN'I NASIL ALIRIZ DİYE FORMÜL ARAMAK VATANA İHANETTİR

İstanbul İl Başkanımız adaletsiz ve hukuksuz kararlarla mahkum edildi. Bugün savcılığa gitti, Silivri'de şu anda. Morali gayet iyi. Çünkü biliyor ki, bir suç işlediği için değil onurlu ve dik durduğu için cezalandırılıyor. Hapse atarlar, tutuklarlar ne yaparlarsa yapsınlar asla ödün vermeyeceğiz, vermiyoruz. İstanbul BB başkanımız için de yarın duruşma var. Çalışıyor, üretiyor, İstanbullulara hizmet ediyor. Hazmedemiyorlar. Hala İstanbul'u kaybettiklerine inanamıyorlar. Hala Ekrem Başkan'ı oradan nasıl alırız diye düşünüyorlar?

Hiç kimse unutmasın, hiçbir CHP'li yönetici sahipsiz değildir. Arkasında milyonlar vardır. Dik ve onurlu tavırları bizi mutlu eden şeydir. Ekrem Başkan ne yaptı? 1,6 milyar dolarlık metro yatırımı yaptı. 168 bin 181 çocuğa ücretsiz süt veriyor. 32 kreş açıldı, 30 kreş daha yapılıyor. Yoksul mahallelerden başlayacağız. O mahallelerde yaşayan kadın güven için getirecek çocuğunu belediyenin kreşine teslim edecek.

Ekrem Başkan'ı nasıl oradan alırız da oraya birisini atarız? Bu arayışa girmek vatana ihanettir, demokrasiye ihanettir, millete ihanettir. İBB Başkanı'nı kim seçti? Saray mı seçti, uyuşturucu baronları mı seçti? Halk seçti halk. Halkın iradesine saygı duyuyacaksınız.

Biz hapislerden korksaydık bu kadar cesur olmazdık. Biz hapislerden korksaydık sizin gibi olurduk. Ne söylediysek sözümüzün arkasındayız.

"BU TOPRAKLARDA YABANCI ASKER POSTALI İSTEMİYORUZ"

Kendilerini muhalif olarak göstermek istiyorlar. Bir tweet attık yabancı asker ve NATO konusunda. Vay efendim bunu nasıl söylersin. Bir daha söylüyoruz. Bu topraklarda yabancı asker postalı istemiyoruz. Ben Bahçeli değilim. Gitti tezkereye oy verdi, yabancı askerler davet edilsin diye. Ben gerçek milliyetçiyim, gerçek ülkücüyüm, gerçek vatanseverim. Kendi ülkemde asker postalı istemiyorum.

Bu muhalif görünenler, şimdi bize ders vermeye kalkıyorlar. Ya sen düne kadar zorba hakkında tek satır yazmadın? Gazeteci olduklarını söylüyorlar. Şunu da söyleyeyim gerçek gazeteciler var. Kalemini satmayanlar var. Onların eleştirileri başımın üzerine. Bu sorumlu gazeteciler bir hata yaptığınız zaman kaygılarını da paylaşır kamuoyuyla.

Değerli arkadaşlar biraz da gülelim isterseniz. Bir vakıf kurdurmuş, güya öğrencilere yurt yapacak. Manhattan'da. Amerika'nın en pahalı yeri. Öğrenci yurdu. Bizim de buna inanmamızı bekliyor. Hadi yandaşları, beşli çeteyi ikna edebilirsin ama bizi ikna edemezsin. Hadi gittin çiftlik aldın. Çiftlik alan ne yapar? Gider yerleşir, en azından tatil yapar değil mi? Çiftliği neden aldın diyoruz, tık yok. Kılıçdaroğlu'nu mahkemeye vereceğim diyor. Tabiki vereceksin. Başka yapacağın bir şey yokki. Atayacaksın bir hakim senin için karar verecek. Parayı gönderdin mi, evet. O parayı alan senin çocukların var mı vakıfta, evet. Diyor ki tazminat davası açacağım, alacağım parayı Ensar ve TÜRGEV'e vereceğim. Yani çocuklarına verecek. Bunlar da akıl yok ya.

Bunda ayıp olan şu. Milyonlarca dolar para gönderiyorsun, bu parayı ABD'lilere bildiriyorsun. Amerikalılar öğreniyor ama biz onların internet sitesinden öğreniyoruz. Amerika'da hukuk var soruyor bu parayı niye gönderdin diye.

Bunlara yardım yapanların kimliği gizli. Niye? Başka bir şey var. Şimdi dava açmış mahkemeye. Çok teşekkür ediyorum. Ben bu Ensar'ın bu TÜRGEV'in tüm mal varlıklarını mahkemeye isteyeceğim. Tüm Türkiye öğrenecek.

Bir siyasetçinin hesabını veremeyeceği bir şey olmamalı. Bir siyasetçinin evlatları para pul işine girmemeli. Operasyon yapacağım diyor, sınır ötesi operasyon. E senin oğlun var, milyon dolarları var. Ok atmakta da başarılı, gönder. Garibanın çocuğunu gönderiyorsun, şehitler geliyor. Senin çocukların milyon dolarlarla oynuyor. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını sormak boynumuzun borcudur.

Etiketler
Operasyon