HSK'dan Ankara'ya tepki çeken atama: Casusluk sanığı casusları yargılayacak
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, Cumhuriyet gazetesine “FETÖ” operasyonu yaptığı günlerde FETÖ üyeliğinden yargılanan savcı Murat İnam'ın, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi üyeliğine terfi etmesini ele aldı.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, “Devletin Ankara’ya atadığı ‘casus’” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Barış Pehlivan bugünkü yazısında, Cumhuriyet gazetesine “FETÖ” operasyonu yaptığı günlerde FETÖ üyeliğinden yargılanan savcı Murat İnam’a dikkat çekti.
Pehlivan, Murat İnam’ın, HSK kararnamesi ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi üyeliğine terfi edilmesine tepki gösterdi.
İşte o yazı:
Bundan altı yıl önceydi. Gazetemizin eski yönetici ve yazarlarına FETÖ operasyonu yapan savcı Murat İnam’ın kendisinin o sırada FETÖ üyeliğinden yargılandığını ortaya çıkarmıştım. Haber sonrası Adalet Bakanı Bekir Bozdağ “Keşke böyle bir görevlendirme yapılmamış olsaydı, talihsizlik olarak görüyorum” demişti.
Aradan yıllar geçti. Bekir Bozdağ Adalet Bakanlığı’ndan alındı. Savcı Murat İnam Malatya’da görevlendirildi. Yine aradan yıllar geçti. Bekir Bozdağ tekrar Adalet Bakanı oldu. Savcı Murat İnam da Bozdağ’ın başında bulunduğu HSK tarafından Ankara Bölge Adliye Mahkemesi üyeliğine terfi ettirildi. Biri “talihsizlik” mi demişti?
Zira...
Kilit soru şuydu: Görevdeki savcı Murat İnam hakkındaki yargılamanın akıbeti ne oldu?
Hatırlatayım: İnam, FETÖ’nün Selam Tevhid soruşturmasında kumpas kurmasına yönelik davada sanıktı. 10 ayrı suçlamadan bir kez ağırlaştırılmış müebbet, ayrıca bir kez müebbet ve ek olarak 67 yıl 3 aya kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyordu. Dava dosyasına göre Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın telefonları da usulsüzce dinlenip, kayda alınmıştı.
CASUSLUK SANIĞI CASUSLARI YARGILAYACAK
Lakin...
Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’nın Murat İnam’ın FETÖ ile bağlantılı olduğuna dair iz ve emarelerin bulunduğuna ilişkin yazısı, mahkûmiyeti için yeterli görülmedi. İnam’ın FETÖ’nün kumpas kurması için teknik takip istemesi de önemsenmedi. Keza onun savcı olarak kalmasını sağlayanların Fethullahçı HSK üyesi olması da dikkate alınmadı. Zaten kardeşinin örgüt kurumlarında görev alması da “suçun şahsiliği prensibine” aykırıydı. Ve nihayetinde geçen yıl, Yargıtay 16. Ceza Dairesi Murat İnam’ın FETÖ üyeliği dahil bazı suçlamalardan beraatına hükmetti.
“Bazı” diyorum, zira iki suçlamayı ayırdı Yargıtay: “Siyasi ve askeri casusluk” ile “devletin gizli kalması gereken belgelerini açıklama.”
Yargıtay “Savcı Murat İnam’ı bu iki suçlamadan yargılamaya devam edeceğim” dedi özetle.
Öyle de oldu. Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ndeki son duruşma 11 Mayıs’ta görüldü. Ama Murat İnam katılmadı. Aradan bir ay geçti. İnam Malatya’da savcıyken Ankara’daki istinaf mahkemesinin hâkimi oldu.
Yani, halen “casusluktan” yargılanan bir savcı, Ankara’daki bir üst mahkemeye üstelik hâkim olarak terfi ettirildi.
Yani, halen “casusluktan” yargılanan Murat İnam belki de “casusluk” davalarında karar verici olacak.
Yani, iddianameye göre “casus” ihtimal ki iddianameye göre “casusları” yargılayacak.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Gezi davası kararını eleştirenler hakkında “Beklentiye göre karar verdiği zaman ‘Ankara’da hâkimler ve mahkemeler var’ demek hukuk devleti ile bağdaşmaz” demişti.
Ah işte, o Gezi davasında Osman Kavala için iki yıl “casusluktan” tutuklu kaldıktan sonra “Meğer casus değilmiş” denilmişti. İnam ise tutuksuzdu. Öyle ya, casus var, casus var!
Ne kadar açığın varsa, o kadar yönetilir oluyorsun. Yani Bozdağ haklı, Ankara’da şimdi öyle bir hâkim var ki hukuk devleti ile bağdaşmaz!
Ve benden hatırlatması: Yeni hâkim Murat İnam’ın 28 Eylül’de Yargıtay’da “casusluk” davası var, yeni işyerine 15 dakikalık yol mesafesinde, artık bir uğrar herhalde.