Erdoğan: 'İstanbul ve Ankara'yı başkanlık nezdinde kaybedilmiş olmasından üzüntü duyuyorum'
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş dönem belediye başkanlarıyla toplantıda yaptığı konuşmada, ''İstanbul ve Ankara gibi ülkemizin en büyük iki şehrinin başkanlık nezdinde kaybedilmiş olmasından üzüntü duyuyorum'' dedi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş dönem belediye başkanlarıyla toplantıda konuştu.
''PKK, PYD-YPG, FETÖ, NATO'nun kayıtlarına terör örgütü olarak girmiştir'' diyen Erdoğan, ''Öyle Türkiye'de ileri geri konuşmanın bir anlamı yok. Kimseyi aldatamazsınız. Artık NATO'nun hemen kayıtlarını açarsanız, kayıtlarda bunları görürsünüz. Gizli bir şey kalmadı. Herşey apaçık ortada'' ifadelerini kullandı.
''ARTIK KAYBEDECEK ÇOK ŞEYİMİZ VAR''
Erdoğan ayrıca şu ifadeleri kullandı:
"Sizlerle burada bir arada gelmekten duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Sizler belediye başkanlığı dönemindeki eserlerle adlarını tarihe yazdırmış kadrosunuz.
Nice badireleri aştık. Nice saldırılara birlikte göğüs gerdik. Sıfatlar makamlar gelir geçer, gurur verici yaşanmış hakikatler bizimle kalır. Dünyada pek az lidere böylesine köklü kaliteli kadroyla yol yürümek nasip olmuştur. Şahsıma sizler gibi çalışma arkadaşları nasip ettiği için Rabbime hamdediyorum.
En son mahalli idare seçimlerinde büyükşehirlerin yüzde 52, diğer illerin yüzde 55'ini kazanarak mahalli idarelerdeki gücümüzü bir kez daha gösterdik. İstanbul ve Ankara gibi ülkemizin en büyük iki şehrinin başkanlık nezdinde kaybedilmiş olmasından üzüntü duyuyorum. Seçimi kaybettik demiyorum, sadece başkanlık nezdinde diyorum. Çünkü meclislerini Ankara'nın da, İstanbul'un da biz kazandık. Meclisle beraber güçlüyseniz o belediyede gücünüz farklı olur.
"KAYIPLARIMIZI İLK FIRSATTA TELAFİ ETMEKTE KARARLIYIZ"
Belediye dediğimizde olay sadece başkan değildir, meclistir. Meclisi bir kenara koyamazsınız. Bu şehirlerdeki seçimleri oy oranlarımız gerilediği için değil, rakiplerimizin tamamının karşımızda birleşildiği için kaybedildiği bir gerçektir. Kayıplarımızı inşallah ilk fırsatta telafi etmekte kararlıyız. Milletimiz de bu hakikatleri görüyor ve değerlendiriyor. Nitekim geçtiğimiz hafta yapılan Çankırı, Dodurga seçimleri Anadolu irfanının bir göstergesi olarak tarihimizde yerini almıştır. Buradan Dodurgalı kardeşlerime teveccühleri için bir kez daha teşekkür ediyorum.
Ortada fikir verecek bir tablo bulunduğu açıktır. Bu seçimde farklı sonuç çıksa ortalığı birbirine katacak olanların AK Parti ve Cumhur İttifakı kazandığında nasıl sus pus olduklarını başlarını kuma gömdüğünü herhalde sizler de görüyorsunuz. Ülkenin kazanımlarından üzüntü duyan, ülke ve milletin yaşadığı her sıkıntıyı sevinçle karşılayan bir güruh peyda oldu. Türkiye işgale uğrasa düşmanı çiçekle karşılayacak bu güruhu bir asır öncesi kibarca manda taraftarlığı olarak ifade edilen emperyalist uşaklığı olarak tanıyoruz.
"BUGÜN TÜRKİYE GELİŞMİŞ ÜLKELERLE BOY ÖLÇÜŞECEK SEVİYEDE"
Türkiye 2023 Haziran'ında yapılacak yakın tarihinin en önemli seçimlerinden birine hazırlanıyor. Vesayet güçleri, terör örgütleri, darbeciler, siyasi ve ekonomik tetikçilerle adeta boğuşarak geldiğimiz yer sadece bizim değil ülkenin ve milletin geleceğini belirleyecek derecede mühimdir. Siyasi hayatımızın her günü milli iradenin tesisi için canhıraş bir tecrübeyle geçti. Bugün Türkiye'nin demokratik standartları da eser ve altyapısıyla gelişmiş ülkelerle boy ölçüşecek seviyededir.
Geçmişte bu ülkenin ayağa kalkmasını, darbe ve vesayet araçlarıyla yürütülen siyasi istikrarsızlık, ekonomik geri kalmışlıkla engelleyen kozlarını sabırlı mücadeleyle birer birer ellerinden aldık. Kendi vizyonunu belirleyen, adımlarını kararlıkla atan bir Türkiye var. Küresel finans krizi, küresel sağlık krizi, Rusya-Ukrayna savaşı gibi zorlu sınamalar Türkiye'nin sahip olduğu gücü daha değerli ve anlamlı hale getirmiştir. Ülkemiz dünyanın en gelişmiş 10 devleti arasındaki seçkin yerini almaya her zamankinden daha yakındır.
Elbette sıkıntılarımız, sancılarımız, ödediğimiz bedeller mevcuttur. Son dönemde ortaya çıkan hayat pahalılığını biliyoruz. Ülkemizin imkanlarını, finansal illizyonlarda değil, istihdamda artırmak için kullanma tercihinde bulunduk. Asgari ücretler, sabit gelirlilerin gelir seviyesine arttırarak yaşadığımız sıkıntıları hafifletmeye çalışıyoruz. Belediye başkanlarının maaşlarında iyileştirmenin de hayırlı olmasını diliyorum.
"KİMSEYİ İŞSİZ, AÇ BIRAKMADIK"
Dünyanın resesyonun eşiğinde bulunması ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yönüyle büyütme esasına dayanan programımızın ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor. Belki insanlarımızın alım güçleri yüksek enflasyon sebebiyle bir miktar düştü ama kimseyi işsiz bırakmadık, aç bırakmadık, açıkta bırakmadık. İnşallah önümüzdeki şubat-mart aylarıyla birlitke enflasyonu da kontrol altına alarak devam edeceğiz.
İnsanların siyasi tercihlerinde ekonomi önemli bir belirleyicidir ama asla tek belirleyici değildir. Milletimize 20 yılda Türkiye'yi nereden nereye getirdiğimizi anlatacağız. Demokratik ve ekonomik kazanımları eskiyle mukayeseli bir şekilde ortaya koyarak hafızaları sürekli canlı tutmalıyız. Bu altyapı ile ülkemizi nereye ulaştırmak istediğimizi anlatacağız. Dünyanın yeniden yapılandığı süreçte Türkiye'yi hak ettiği konuma ancak biz getirdik, biz getirebiliriz. Karşımızdaki güruhun ülkemizin ve insanımızın geleceğine nasıl zarar verebileceğini hep beraber biz anlatacağız. Koalisyon dönemlerinin ülkemize maliyeti ve ödediği acı bedeller ortadadır.
''ARTIK KAYBEDECEK ÇOK ŞEYİMİZ VAR''
Ülkenin yönetimindeki en küçük bir zaafiyetin milletimize çok ağır bedelleri olacaktır. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşaasından taviz vermemek için 2023 seçimlerini Meclis'te Cumhur İttifakı'nın cumhurbaşkanlığında, bizim kazanmamız şarttır. Kendimizle birlikte evlatlarımızın ve onların çocuklarının geleceği için bu imtihanı da başarıyla vermeye mecburuz. Bunların muhasebesini ve murakebesini çeşitli zeminlerde beraberce yaptık ve yapıyoruz. 2023 seçimleri bir anlama, öneme, hassasiyete sahiptir. Bu seçim kızgınlıkla, kırgınlıkla, nefsaniyetle hareket edilebilecek bir seçim değildir.
Türkiye dünün Türkiyesi değildir. Siyasi gücümüzle, diplomatik etkinliğimizle, ekonomik büyüklüğümüz, eser ve hizmet altyapımızla çok ileri ve farklı bir yerdeyiz. Artık kaybedecek çok şeyimiz var. Eskiden kaybedeceğimiz tek hazinemiz vaktimizdi, ödediğimiz tek bedel zaten sahip olmadığımız özgürlük ve refah umudumuzu ertelemekti. Şimdi ise 2023'te yanlış bir tercih durumunda küresel yönetim ve ekonomi sisteminin en üst ligindeki yerimiz ile, bu ligin lokomotif ülkeleri arasına girme fırsatımızı tehlikeye atmış olacağız. Bu gerçekleri önce kendi arkadaşlarımıza onlarla birlikte halka halka milletimizin her bir ferdine anlatarak, 2023'te herhangi bir kazaya meydan verilmemesini temin edeceğiz.''