Fehmi Koru: Gelişmeleri şaşkınlıkla izliyorum, yakından tanıdığımı sandığım AK Partili siyasileri bile anlamakta zorlanıyorum
Gazeteci Fehmi Koru, iktidar partisinden yapılan açıklamaları şaşkınlıkla izlediğini belirterek "Yakından tanıdığımı sandığım yetkili konumlarda bulunan bazı AK Partili siyasileri bile anlamakta zorlanıyorum" dedi.
Gazeteci Fehmi Koru, içerisinde en fazla tanıdığı bulunan siyasi grubun AKP olduğunu vurgulayarak "Şahsen yakından tanıma fırsatı bulamadıklarım hakkında bile kanaat sahibi olabileceğimi herhalde kabul edebilirsiniz. Ne yalan söyleyeyim, bırakın tanımadıklarımı, yakından tanıdığımı sandığım yetkili konumlarda bulunan bazı AK Partili siyasileri bile anlamakta zorlanıyorum" dedi.
"Şahsen tanımadıklarım artık tanıdıklarımdan daha çok; bu sebeple de kimse hakkında ileri-geri bir şeyler söylemek istemem. İyi de, yine de şaşkınlığımı paylaşmayayım mı?" ifadesini kullanan Koru, kendi adını taşıyan internet sitesinde şunları kaydetti:
"Avrupa Konseyi, kurucu üyesi olan Türkiye’nin, kararlarını kendi mahkemelerinin kararlarının üstünde tutmayı kabul ettiği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Osman Kavala hakkındaki kararını uygulayıp uygulamadığını iki kez mahkemeye sordu. AİHM her ikisinde de 'Uygulamadı' cevabını verdi.
Konsey de, bunun üzerine, yaptırım süreci başlatacağını duyurdu.
Bu son gelişme geçen hafta yaşandı.
AK Partili bakan, dün akşam çıktığı canlı yayında, 'Biz o konuda AİHM kararına uyduk' diyor…
Nasıl yani?
Anlaşılan bakan, kurucu üyelerine karşı yaptırım kararı almayı içine sindiremeyen Konsey üyelerine, 'Siz ne yaparsanız yapın, ne söylerseniz söyleyin, ne kararı alırsanız alın, biz istediğinizi yerine getirmeyeceğiz' mesajı vererek yaptırım sürecini hızlandırmak istiyor.
Üzerinde ne kadar düşünürsem düşüneyim, açıklamasına bundan başka bir anlam veremedim.
İyi de neden?
Benim bu soruya bir cevabım bulunmuyor.
Yalnız onun değil, bir başka bakanın şu sözlerini de anlamakta zorlanıyorum:
'2023 seçimlerinde milletimizin sandıkta yeniden bize bu görevi tevdi etmesiyle beraber inşallah Türkiye’nin şahlanışını bir yüzyıl daha durduramayacaklar.'
Kimden söz ediyor bu bakan Allah aşkına? Kamuoyu yoklamaları ve meydanlar tam aksine sinyaller verirken nasıl bu kadar emin konuşabiliyor?
Peki ya ekonomiden sorumlu bakanın geniş kitlelerin yoksullaştığının ilanı anlamına gelen şu bilgiyi hükümetin başarısı olarak takdimine ne diyebilirim?
'2002 yılında sadece 1 milyon haneye sosyal yardım hizmeti verilirken pandemi yardımları hariç tutulduğunda, (bu yardımlarla) 2021 yılında 4,3 milyon ailemize ulaşılmıştır.'
'Fakir-fukara sayısı iktidarımızda arttı' demenin bir başka biçimi bu cümle.
Spordan sorumlu bakan da, kredi almış öğrencilerden talep edilen katlanmış ödemeler için, 'Bu artışın faizle ilgisi yok, yurt hizmetleri kanununda olan bir maddeyi uyguluyoruz' diyebiliyor.
Gerçekten anlaşılır gibi değil.
Eskiden olsa, Ankara’da gelişmeleri yakından izleyen ve sözlerin sahiplerini benden iyi tanıyabileceklerini düşündüğüm meslektaşlara ulaşıp beni aydınlatmalarını isteyebilirdim.
İşe yaramayacağını biliyorum. Bildiğim bir şey daha var: İleride bu günleri değerlendirirken bol bol tebessüm edeceğiz."