CHP Afyon'dan bırakma kararı

CHP Afyon İl Yönetimi, “Sorun; 10 yılda 9 seçim kaybedip, her seferinde MYK'yı değiştirerek sorunların çözdüğünü veya gergin olan tabanı sakinleştirdiğini düşünen anlayıştadır” diyerek istifa etti.

Değişim istediklerini belirten il yönetimi “Bunun için verdiğimiz demokratik ve haklı mücadelemizden yılmadık. Partimizin Afyonkarahisar’daki geleceği adına her şeyin güzel olduğunu söyleyen, ‘24 Haziranda başarılı olduk’ diyen, Genel Merkez’le aynı düşüncede olan, değişim istemeyen bir ekibe bayrağı teslim etmenin Devrimci bir duruş, hatta zorunluluk olduğunu düşünüyoruz” diyerek bir açıklama yaptı.

Afyon İl Başkanı Savaş Erdoğan’ın yaptığı açıklamada, “Burada istifa etmemizi istemeyen ve duruşumuzdan dolayı bize destek veren Afyonkarahisar’daki ve Türkiye’deki tüm Yoldaşlarımıza söylemek isteriz ki, istifa bir kaçış değildir. Bu istifa partimizin yerel seçimlere genel merkezimizle uyum içinde çalışacak yeni bir ekiple katılması, partimizin zarar görmemesi içindir” ifadelerini kullandı.

Açıklamanın tamamı şöyle:

“BİZ KAZANDIK” ANLAYIŞINA KATILMIYORUZ

SİYASETLE UĞRAŞANLARIN VERDİKLERİ SÖZLERİ YERİNE GETİRMELERİ, SİYASETİ DAHA TEMİZ VE GÜVENİLİR HALE GETİRECEKTİR

Genel seçimlerden sonra yaptığımız açıklamada aday belirleme sürecinde ve yönteminde örgütlerin görüşlerinin dikkate alınmaması, seçim sürecinin genel merkez yöneticileri tarafından doğru yönetilmemesi nedeniyle örgütün yapısının bozulduğunu belirterek “Bizler sosyal demokrat anlayışın gereği olarak kaybedenin, başaramayanın çekilmediği, gençlerin önünün açılmadığı siyaset anlayışını doğru bulmadığımızı, Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar İl Örgütü olarak her seçim sonunda kazandığımız telkinine inandırılmak istemediğimizi” belirterek “Sorumlu siyaset anlayışı gereği, kaybedenlerin, bizler de dâhil olmak üzere koltuklarını bırakmaları gerektiğini düşünüyoruz.” demiştik.

Olağanüstü kurultayla partimizin bir an önce yenilenmeye, yeni ve sağlıklı bir örgütlenme modeline ihtiyaç olduğu yönündeki düşüncemizle Türkiye genelinde ilk açıklamayı yaparak “ÇOBAN ATEŞİ” yakmak istemiştik. Bunda da başarılı olduğumuza inanıyoruz. Ancak imza toplanması süreci ve sonrası yaşananlar ve genel merkezimizin takındığı tutum, partimizi yıpratmaktan öteye gitmemiştir. Ortaya çıkan tablo ne bizleri, ne üyelerimizi, ne de bu partiye gönül veren yoldaşlarımızı memnun etmemiştir.

Genel merkezin çağrısıyla, demokrasi gereği diğer Cumhurbaşkanı adaylarının bile seçime katılabilmeleri için imza veren bizler, Genel merkezimiz tarafından olağanüstü kurultayı toplamamak adına 5-10 imzanın bahane edildiğini gördük. Oysa partinin içerisinde yaşanan sorunlar açık ve ortadaydı.

Genel merkezin “Yeterli imza yok” diyerek, Merkez Yürütme Kurulu’nda değişikliğe gitmesi sorunlara çözüm değildir.Tarihi bir kararın eşiğinden dönen ve imza sayısını bahane ederek değişime yol vermeyen genel merkezimizin hata yumağı içerisinde olduğu aşikârdır.

24 Haziran 2018 tarihinde yapılan seçimlerde alınan yenilgiyle birlikte, Cumhuriyet’in tapusuna çivi çakılmış ve Gazi Meclis fesh edilmiştir. Biz bunları içimize sindiremiyoruz. “Biz kazandık“ anlayışına katılmıyoruz. Bu tarihi seçimin kaybedeninin Cumhuriyet Halk Partisi Örgütü, bu ülkenin tüm Atatürkçü, Laik, Cumhuriyetçi ve Devrimci kadrolarının olduğunu düşünüyoruz

CHP KAYBETTİĞİNDE TÜRKİYE CUMHURİYETİ KAYBEDİYOR

Cumhuriyetin ve bağımsızlığımızın nasıl kazanıldığını, Albay Reşat Çiğiltepe’nin Büyük Taarruz sırasında Çiğiltepe’yi hedeflenen zamanda ele geçiremeyerek, bir Ülke’nin kaderini omuzlarında hissettiği için onurluca hayatına son verdiğini hepimiz biliyorken, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin kader seçimini kaybedenlerinin istifa etmeyip bayrağı yeni bir ekibe teslim etmemelerini anlamakta güçlük çekiyoruz.

Bizler Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN, Ali ÇETİNKAYA’nın,Albay Reşat ÇİĞİLTEPE’nin ve nice Kuva-i Milliye Kahramanlarının evlatlarıyız. Duruşumuz ve söylemlerimiz Ülkemizin ve Partimizin mutlu geleceği içindir.

24 Haziran'dan sonra partimizin fazlasıyla yıpratıldığını ve halkımızın partimize olan güven ve inancının azalmakta olduğunu görüyoruz. Sosyal medya ve basın aracılığıyla yapılan açıklamaların sert ve yıpratıcı olmasından elimizden geldiğince kaçınıyoruz. Ancak her üyemizin böyle tarihi bir karar döneminde sorumluluk almasından, düşüncelerini dile getirmesinden yana olduğumuzu da ifade etmek isterim. Lakin açıkça görülüyor ki; 'Gözler kör, kulaklar sağır' olmuş! Yaşananlara kayıtsız kalındığını görmek bizleri kahrediyor.

“EMEK VERMEMİŞ, ÖRGÜT İŞLEYİŞİNİ BİLMEYEN, ÖRGÜTLENME MODELİ OLMAYAN, OLMASI İÇİN ÇABALAMAYAN ANLAYIŞ YÜZÜNDEN HALK BİZİ UMUT OLARAK GÖRMEMEKTEDİR”

Sevgili Yoldaşlar!

Sorun sadece MYK veya Genel Başkan’lık sorunu değildir,

Sorun;10 yılda 9 seçim kaybedip, her seferinde MYK'yı değiştirerek sorunların çözdüğünü veya gergin olan tabanı sakinleştirdiğini düşünen anlayıştadır.

Bu anlayışın 10 yıldır partimizin üzerinde oluşturduğu yanlış ve alakasız temel-stratejiler, örgütümüzde tamamen yılgın, umutsuz, bana neci ve köhne bir yapı oluşmasına sebep olmuştur.

Sadece genel merkez değil tüm örgütlerimizde ilkesel ve örgütsel sorunlar vardır. Örgütteki bu yapı halkımızın bize olan inancını ve güvenini azaltmaktadır.

Acilen radikal kararlar alınmasını istedik.

Üye yapısı,

Üye yapısının yanlış oluşumuyla gelen ilkesiz Delege anlayışı,

Gençlik ve Kadın Kolları Örgütlenmesi anlayışı,

Emek vermemiş, örgütün işleyişini bilmeyen, birilerinin adamı olan kişilerin Belde Başkanı, İlçe Başkanı, Belediye Başkanı, İl Başkanı veya Milletvekili adayı olduğu hatta Milletvekili olduğu, Genel Başkan Yardımcısı olduğu görülmektedir.

Bu içe dönük yapı bizi tabandan koparmış, insanlara dokunamaz hale getirmiş ve maalesef halkımızdan ve sorunlarından uzaklaştırmıştır. Halk bizi umut olarak görmemektedir. Artık zamanımız kalmamıştır! En tabandan başlayarak Mahalle, Belde, İlçe, İl ve Genel Merkez'in Örgütlenme anlayışının sil baştan değişmesi gerektiğini belirttik.

Sorunları çözmek için öncelikle sorunların tespitiyle başlanarak yeni ve daha demokratik bir tüzük ve programla, farklı bir örgütlenme modeli oluşturulması gerekmekte ve acilen Kuruluş felsefesine dönülmesi gerektiğini söyledik.

Toplumun ve örgütün bu taleplerini hayata geçirmek için sorunları birlikte çözebilirdik. Ama bu sorunlar çözülmediği takdirde istifalarımızın cebimizde olduğunu da yapmış olduğumuz ilk değişim açıklamamızda belirtmiştik. Şuan görülüyor ki, genel merkezin bu sorunları çözmek için herhangi bir çabası bulunmamaktadır. Herkes bilmelidir ki, siyasette kişilerin verdiği sözleri yerine getirmesi, siyaseti daha temiz daha güvenilir hale getirecektir.Biz sözümüzde durmaktan yanayız.

‘’PARTİMİZ AYRIŞMALARDAN ZARAR GÖRMEKTEDİR’’

‘’YEREL SEÇİMLERE GENEL MERKEZLE UYUMLU BİR EKİPLE GİDİLMELİ’’

Önümüzde Yerel seçimler var. Partimizin yerel seçimlere Genel Merkez’le uzlaşan bir ekiple gitmesinden yanayız.

Biz değişim istedik ve neden istediğimizi açıkça belirttik. Bunun için verdiğimiz demokratik ve haklı mücadelemizden yılmadık. Partimizin Afyonkarahisar’daki geleceği adına her şeyin güzel olduğunu söyleyen, “24 Haziranda başarılı olduk” diyen, Genel Merkez’le aynı düşüncede olan, değişim istemeyen bir ekibe bayrağı teslim etmenin Devrimci bir duruş, hatta zorunluluk olduğunu düşünüyoruz.Burada istifa etmemizi istemeyen ve duruşumuzdan dolayı bize destek veren Afyonkarahisar’daki ve Türkiye’deki tüm Yoldaşlarımıza söylemek isteriz ki, istifa bir kaçış değildir. Bu istifa partimizin yerel seçimlere genel merkezimizle uyum içinde çalışacak yeni bir ekiple katılması, partimizin zarar görmemesi içindir.

Çünkü Genel Başkan’ın ve Genel Başkan Yardımcıları’nın İlimize geldiklerinde haber vereceği bir İl Başkanı ve Yönetim Kurulu olması gerekiyor. Milletvekili’nin kendini İl Başkanı, İlçe Başkanı yerine koymadığı tek adam olarak kendini görmediği, kendini böyle görse de Genel Merkez’den destek almadığı,yapılan yanlışlıklar haksızlıklar, iftiralar ve karalamalar karşısında İl Başkanı’nın Genel Merkezde muhatap bulduğu,ötekileştirilmediği,dışlanmadığı, yalnız kalmadığı bir anlayışa bayrağı teslim etmek,dik duruşumuzun gereği, partimizin menfaatinedir. Partimizin geleceği adına hepimiz üzerimize düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmeli, yeri geldiğinde koltukları boşaltmayı bilmeliyiz.

BAZEN YANLIŞLIKLARI DÜZELTMEK İÇİN GİTMEK GEREKİR,

BAZEN DAHA GÜÇLÜ BİR ‘’ÇOBAN ATEŞİ’’ YAKMAK GEREKİR,

BAZEN DAHA GÜÇLÜ GELMEK İÇİN GİTMEK GEREKİR..!

Bizler partimizin geleceği için, ilkelerimiz için, yeniden CHP diyebilmemiz için gitmemiz gerektiğini düşünüyoruz.

“PARTİ NEFERLERİ OLARAK; İSTİFA BİR ERDEMDİR”

Yukarıda açıkladığımız konu ve tespitleri 18 yaşımdan bu yana partide bir dönem Merkez İlçe Gençlik Kolları Başkanlığı, İki dönem İl Gençlik Kolları Başkanlığı, Üç dönem Örgütlerden Sorumlu İl Başkan yardımcılığı ve son dönemin İl Başkanlığını görevini yapmış birisi olarak, Yönetimdeki arkadaşlarımın hepside bulunmuş olduğumuz görevlerde hiçbir zaman makam, mevki gözetmeden partimizin çalışmalarında afiş asan, bayrak asan, gerektiğinde çay dağıtan, temizlik yapan, parti için bedel ödeyen ve halen ideolojisi için yargılanan parti neferleri olarak yapıyoruz.

Sonuç olarak her şeyin güzel gittiğini düşünen anlayışın önünü açmak için, partimizin yıpranmaması için, partimizi kavgadan, ekipleşmeden, ayrışmadan uzak tutmak için, Genel Merkez’le uyumlu bir ekibe teslim etmek adına şahsım ve yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımla birlikte “istifa bir erdemdir” diyor, görevlerimizden istifa ediyoruz.”