"Her gün hayatımızdan çalıyorlar"... Osman Kavala 1734 gündür tutuklu; Atalay, Altınay ve Kahraman cezaevinde 100. gününü dolduracak

Gezi Davası kapsamında yargılanan ve hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası verilen iş insanı Osman Kavala 1734 gündür cezaevinde tutulurken, aynı davada 18’er yıl hapis cezasına çarptırılan Tayfun Kahraman, Hakan Altınay ve Can Atalay 3 Ağustos 2022’de cezaevinde 100’üncü gününü dolduracak.

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Gezi Davası sanıklarını tutuklu bulundukları Silivri Cezaevi’nde ziyaret etti.

"HAKKIMIZIN TESLİM EDİLMESİNİ İSTİYORUZ"

Çakırözer’in ziyaret ettiği Kahraman, “Burada tutulduğumuz her gün hayatımızdan çalınan günler. 3 Ağustos’ta 100. gün olacak. Osman Kavala için 1734 gün! Bu hırsızlığa son verin” derken, Altınay, “Türkiye’yi bu duruma düşürmekten kimsenin yararı olamaz” dedi. Can Atalay dışarıda kendileriyle gösterilen dayanışmaya teşekkür ederken, “Hakkımızın teslim edilmesini istiyoruz. AYM hakkımızda hak ihlali vermezse kendini kapatmış sayılır” dedi.

Kavala, “AİHM’in, tutukluluğumun hak ihlali olduğu yönündeki kararına uymayan Türkiye hakkında son olarak verdiği kararı çevirtip TBMM’deki tüm milletvekillerine göndereceğim” mesajını gönderdi.

Gezi tutuklularının mesajlarını kamuoyu ile paylaşan CHP’li Çakırözer, “Bu masum insanlar derhal özgürlüğüne kavuşmalı” çağrısında bulundu.

CEZAEVİNDE 100. GÜN DOLACAK…

Gezi davası sanıklarına verilen cezaların haksız, hukuksuz olduğu vurgusunu yineleyen Çakırözer, “Hep söyledik, yine söylüyoruz. Gezi’de milyonlar Anayasal hak olan protesto hakkını kullandı. Tayfun Kahraman, Hakan Altınay, Can Atalay, Mücella Yapıcı, Mine Özerden, Çiğdem Mater aylardır cezaevinde, cezaevlerindeki 100’üncü günlerini gelecek hafta dolduracaklar. Aynı şekilde Osman Kavala 1734 gündür tutuklu. Onların bir gün dahi cezaevinde tutulması haksızlıktır, hukuksuzluktur. Anayasa Mahkemesi onların başvurularını bir an önce ele alarak bu hukuksuzluğu bozmalı,adaletsizlik bir an önce giderilmelidir. Bu masum insanlar derhal özgürlüklerine kavuşmalıdır” dedi.

KAVALA: “AİHM’İN TÜRKİYE KARARINI TÜM VEKİLLERE GÖNDERECEĞİM"

Gezi Davası sanıklarının kendilerini ziyaret eden Çakırözer aracılığıyla gönderdikleri mesajlar şöyle:

Osman Kavala: “AİHM’in, tutukluluğumun hak ihlali olduğu yönündeki kararına uymayan Türkiye hakkında son olarak verdiği kararı çevirtip TBMM’deki tüm milletvekillerine göndereceğim. Özellikle de susturma ve caydırma amacıyla, yani kasıtla bunların yapıldığını anlatan 18. Maddenin ihlali konusunu tüm vekiller bilmeli, okumalı.”

KAHRAMAN: “HAYATIMIZDAN ÇALIYORLAR, HIRSIZLIĞA SON VERİLMELİ”

Tayfun Kahraman: “Bir an önce hukuksuzluk sona ersin. Burada tutulduğumuz her gün hayatımızdan çalınan günler. 3 Ağustos’ta 100. gün olacak. Osman Kavala için 1734 gün! Bu hırsızlığa son verin.

İstinaf Mahkemesi bir an önce dosyamızı ele almalı. Anayasa Mahkemesi bir an önce tutukluluğumuzla ilgili hukuksuzluğa dur demeli.”

ALTINAY: “TÜRKİYE’Yİ BU DURUMA DÜŞÜRMEKTEN KİMSENİN YARARI OLAMAZ”

Hakan Altınay: “AİHM kararını tanımamamak, Avrupa Konseyi çağrısını kararına uymamak bunlar bugüne kadar hiç olmayan işlerdi. Türkiye’de 66 hükümet kuruldu. Avrupa Konseyi’ne üye olduğumuz günden bugüne kurulan 48 hükümet Avrupa Konseyi ile ilişkileri, üyeliğimizi, AİHM kararlarına uyumu hep Türkiye’nin çıkarına gördü. Yani o 48 hükümetin hepsi yanılıyordu da bir tek bunlar mı doğrusunu biliyor ve AİHM kararına uymuyor?

Erbakan, Ecevit, Demirel, Çiller, Özal hepsi de yanılıyor olamaz. Şimdi bu uluslararası kuruluş, onun mahkemesi diyor ki ‘Sizin mahkemenizin kararları yok hükmündedir.’ Türkiye’yi bu duruma düşürmekten kimsenin yararı olamaz.”

ATALAY: “AYM HAKKIMIZDA ‘HAK İHLALİ’ VERMEZSE KENDİNİ KAPATMIŞ SAYILIR”

Can Atalay: “Derhal bırakılmamız lazım. En önce de Osman Kavala’yı bırakmaları lazım. Hukuka aykırılıklar var. Daha önceki bozma kararlarındaki bozma gerekçelerine bile uyulmamış. İstinafın mutlaka bozması gerekir. Hele de AYM hakkımızda hak ihlali vermezse kendini kapatmış sayılır. Dışarıda bizimle gösterilen dayanışmaya minnettarız. Teşekkür ederiz. Tabi ki iyiyiz, güçlüyüz, sağlamız. Ama burada bir gün dahi tutulmamız fazladır. O yüzden çiğnenen yok sayılan hak ve özgürlüklerimizi derhal istiyoruz. Hakkımızın teslim edilmesini istiyoruz.”