Kılıçdaroğlu, iktidara AB üzerinden yüklendi: 'İlla size birinin talimat vermesi mi lazım?'

GERÇEK GÜNDEM

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin, Yunus Emre, Sezgin Tanrıkulu ve Mahmut Tanal ile Eski Kültür Bakanı ve SODEV Onursal Başkanı Ercan Karakaş'ın da yer aldığı etkinlikte CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, açıklamalarda bulundu.

Çalıştayda konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

Dünya tarihine bırakacağımız miras, otoriter yönetimi demokratik yöntemlerle değiştirmek olacak.

Biz pek çok sorun yaşadık ama artık sorunlarımızdan arınmak istiyoruz. Daha güzel bir Türkiye'de yaşamak istiyoruz. Demokratik ülkelerde öngörülen bütün demokratik kazanımların Türkiye'de de olmasını istiyoruz.

Sorunları sadece dillendiren değil, sorunların nasıl çözüleceğini de ifade eden bir partiyiz.

"YENİ BİR SİYASET ANLAYIŞINI ÜLKEMİZE GETİRİYORUZ"

Yeni bir siyaset anlayışını aslında ülkemize getiriyoruz. Yerel yönetimler bunun en güzel örneği. Biz büyük kentleri alacağımızı söylediğimizde kimse inanmıyordu, rakiplerimiz inanmıyordu. Ama biz yeni siyaset anlayışımızla bu kapıları araladık. Bugün Türkiye'de nüfusun yarısından fazlasını CHP'li büyükşehir belediye başkanları yönetiyor, onlara hizmet ediyor. Yanıldığımız bir yer var, Bursa. Bursa'yı kaybetmemizin kabahati de bizde, Bursalılarda değil. Sorunların nasıl yönetileceğini biliyoruz, kafa yoruyoruz.

6 milyon vatandaşımız var yurt dışında. Neden sizin bir temsilciniz TBMM'ye gelip sizin sorunlarınızı anlatmasın. Sorunu yaşayan sizsiniz, çözümü bilen sizsiniz. Sizin gelip anlatmanız lazım. Buna benzer pek çok sorun var.

Biz yurt dışında çalışan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının kendi ülkelerinin sorunlarına yabancı olmadıklarını çok iyi biliyoruz. Ama Türkiye'de yaşayanlar sizin yaşadığınız sorunları pek iyi bilmiyorlar, kabul edelim. İşsizliğin bu noktaya geldiği, derin yoksulluğun olduğu bu ortamda insanlar ancak kendi sorunlarını biliyorlar.

"DEMOKRASİ İÇİN TALİMAT MI ALMANIZ LAZIM?"

Şöyle bir beklenti var bizim siyasetimizde, CHP dışında. Efendim Avrupa Birliği bir fasıl açsın biz onu yerine getirelim. Ya illa size birinin talimat mı vermesi lazım? Demokrasi için talimat mı almanız lazım. 'Şöyle yap' diye emir mi almanız lazım? Benim ağırıma gidiyor. Avrupa Birliği'nde hangi demokratik standartlar varsa oturalım parlamentoda hepsini yapalım. Avrupa Birliği'ne diyelim ki, 'Biz zaten hepsini yaptık, bizde düşünce özgürlüğü var, insana saygı var, demokrasi var. Sizin ülkenizde var olan bütün demokratik kurallar bizim ülkemizde de var. O zaman verdiğiniz sözü tutun. Nedir verdiğiniz söz, bu kurallar yerine gelirse sizi tam üye olarak alırız.' Dolayısıyla onların beklentileri değil, biz birinci sınıf demokrasiyi hak eden bir ülkeyiz. Avrupa Birliği'nin öngördüğü bütün demokratik kuralları ülkemize getireceğiz.

Şunu da unutmayın Türkiye bütün mazlum milletlere örnek olan bir ülkedir. Milli Kurtuluş Savaşı verdikten sonra mazlum ülkelerin büyük bir kısmı kurtuluş savaşı verdi. O ülkelerin gençleri Mustafa Kemal Atatürk'ün madalyalarını taşıyorlardı. Cumhuriyeti kurduktan sonra bütün mazlum ülkelerin cumhuriyet kurduğunu görüyoruz. Şimdi o ülkeler bize bakıyorlar. Biz demokrasimizi birinci sınıf demokrasi haline getirdiğimizde o ülkeler de bize öykünecekler. O yüzden biz aynı zamanda bütün mazlum ülkelere örnek olan bir ülkeyiz.

İşin özeti hepimize çok iş düşüyor. Kısır tartışmalardan kesinlikle uzak duracağız. İktidar çoklu organ yetmezliğiyle karşı karşıya.

"KADINLARA SİYASET ALANINI AÇIN"

Örgütlerinizi kurarken kadın erkek dengesine de lütfen dikkat edin. Avrupa'da yaşıyorsunuz. Kadın kardeşlerimizin de siyaset alanını açın. 'Her şeyi biz yapacağız...' Hayır efendim. Her şeyi beraber yapacağız, birlikte yapacağız. Biz cinsiyet kotası getirdik, gençlik kotası getirdik. İktidar olduğumuzda bunu siyasi partiler yasasına da koyacağız. Gençlerin de önünü açacağız. Gençlerin de siyaset yapmasına imkan sağlayın.