İsmet Berkan: İslami grupların tamamı Erdoğan karşısında pazarlık şansına sahip olduğunu görüyor
Karar yazarı İsmet Berkan, Burhaniye Kaymakamlığı tarafından iptal edilen Zeytinli Rock Festivali'ni köşesine taşıdı.
Berkan, AKP'nin ilk iktidara geldiğinde hem demokratikleştirici, hem özgürlükçü, hem değişimci hem de muhafazakar olduğunu söyleyerek, "Fakat bu uygun karışım 2011’den başlayarak yavaş yavaş, 2013’ten sonra ise hızla değişti. Özellikle son yıllarda Ak Parti iktidarı bu kimlikten çok uzaklaştı ve giderek daha fazla 'İslamcı' ve 'Milliyetçi' uygulamalara girişmeye başladı. Tayyip Erdoğan’ın söylemi de bu yönde değişti. Bana göre partinin bugün yaşadığı oy kaybı ile bu 'ideolojik çelik çekirdek'e geri dönme arasında bire bir bağlantı var. Bu 'ideolojik çelik çekirdek'e geri dönmenin göstergelerinden ve sonuçlarından biri, her biri aslında son derece dar ve neredeyse marjinal olan, ve dolayısıyla temsil yeteneği de son derece sınırlı olan bazı İslami grupların iktidar üzerindeki etkisinin inanılmaz derecede artması oldu." değerlendirmesini yaptı.
"Zeytinli’deki festivalin yasaklanmasında İlim Yayma Cemiyeti adlı, eskiden beri bildiğimiz İslamcı dernek çok etkili oldu. Bu derneğe göre festival yüzünden 'Burhaniye’de açık açık fuhuş yapılıyor'du. Bu minicik grubun hükümetin icraatı üzerinde bu denli etkili olabilmesi, o grup istedi diye Tayyip Erdoğan’ın kendisine hiçbir şey kazandırmayacak bir kültürel çatışmaya daha girmekten çekinmemesi, aslında hep bu 'ideolojik çelik çekirdek'e dönüşle ilgili." ifadelerini kullanan Berkan, yazısını şöyle sürdürdü:
Aslına bakacak olursanız Tayyip Erdoğan’ın kimseye kendi İslamcılığını ispat etmesine gerek yok. İslamcı hassasiyetlerle hareket edenler 20 yıldır Erdoğan’ın İslamcılığından hiç şüphe etmiyorlar.
Bugün değişen şey şu: O grupların tamamı, 15 Temmuzdan beri Erdoğan karşısında iyi kötü bir pazarlık şansına sahip olduğunu görüyor ve o pazarlığı başlatmak için de gerekirse kamuoyu önünde Erdoğan’ı tavize zorlamaktan çekinmiyor.
Cumhurbaşkanı "Bugünün Türkiyesi 21 yıl öncesine göre daha demokratik, daha özgür" diyor ama bu dediği doğru değil. Belki bazı marjinal dinci gruplar, tarikatler, cemaatler için rüyalarında görseler olmayacak alanlar açıldı ama hepsi o kadar.
Türkiye’nin geri kalanı kendini boğuluyor gibi hissediyor; kaçabilenler ülkeden kaçıp gurbetlerde kendilerine hayat kurmaya çalışıyor.
Tayyip Erdoğan’ın tarif ettiği Türkiye, içinde bizim yaşadığımız ülkeye hiç benzemiyor.